Kinyas ve Kayra

En Son Değerlendirmeler

5 puan

Yazar yetenekli fakat kitap malesef ergen edebiyatından öteye gidememiş.

Profil Resmi
8 puan

biri bana, hakan günday kafası nedir bunu bi' açıklasın. lütfen.

10 puan

Tam sınava hazırlık döneminde okumuştum.Sarstı ve kendime getirdi diyebilirim.Gerçekten olgunlaştırıyor insanı ama doğru zamanda okumak lazım.

8 puan

Her şey ile hiç bir şey arasında bir kitap. 2 seçimi de adım adım izleyip karar vereceksiniz. Ben hiç bir şeye daha yakın olduğuma karar verdim.
Sıra sizde...

9 puan

Günday benim zevkime o kadar yakın yazıyor ki, doyamıyorum bu adamı okumaya ve sadece iki kitabı kaldı okumadığım. Kinyas ve Kayra, tek kelimeyle şahane bir roman. Karakterlerin her duygusunu yaşıyorsunuz resmen. Karakterleri inanılmaz sağlam, uzun soluklu bir dizi gibiydi benim için. Umarım herkes bu adamla tanışır.

10 puan

Alt üst eden ve kafanı karıştıran birisiyle konuşuyor gibisin.
Mükemmel tespitleri var.

10 puan

Aylarca kitaplığımda bekleyen ve okuduğum yorumlardan ötürü bir türlü başlamaya cesaret edemediğim bu kitabı okuduktan sonra neden bu kadar çok beklemişim pişmanlığını yaşadım. İkinci pişmanlığım da neden o kadar çabuk okuyup bitirdim.

Baştan sona, üslubuyla, kurgusuyla, karakterleriyle haaa-rii-ka bir romandı. Karakterlerin her ikisini de çok beğendim, ikisinden de çok nefret ettim, ikisinde de çok acıdım, çok güldüm ve herkes gibi bir ben gördüm ikisinde de...

Okuyun ve kararınızı verin. Hiçbir şey mi, her şey mi!!

PS : Om yayınlarının kitap kapağı daha güzelmiş :))

7 puan

UÇUK...

9 puan

kitap da anlatılan dünyaya öyle bi giriyosunuz ki kitap bitince bile başka kitaplar okurken bile bi anda aklınıza düşüyo ve yine o dünyaya dalıyosunuz sonra sadece üçünüz kalıyosunuz o dünya da. kinyas, kayra ve sen . sanki sadece üçünüzün bildiği üçünüze ait bi dünya. senin gerçekte düşündüklerini senden başka kimse bilemez ya bir de buna iki kişinin gizli düşünceleri ekleniyo sanki sırdaş gibi birbirlerinin gizli saklı köşelerini bilen bi kaç kişi gibi..... muhakkak okumalısınız....

9 puan

okumakta zorlandım açıkçası. benim açımdan en etkileyici yönü yazarın uzun dönemde yazdığı bir kitapmış ve bunu kitapta anlamak çok kolay. sonlara doğru kalemi kuvvetlenmiş,okuyucu bunu hissedebiliyor.

Profil Resmi
9 puan

Diğer kitaplarını okumaktan korktuğum bir yazar. Öyle seviyorum...

9 puan


Bu kitapta; hayata tutunamayan, sadece yaşıyor olmaktan bile acı çeken iki insanın zihin ölümünü bekleme yolunda

yaşadıkları karmaşalar gel-gitler arafta kalmalar var; hayata, insanlara dair herşeyi çokca düşünmek ama

umursamamazlık var ve herşeyin hiçbirşeye dönüştüğü, herşeyin hiçbir değerinin olmadığı bir dünya var.

Kitabın ergen edebiyatı gibi durmasının nedeni Hakan Günday'ın ilk kitabı ve lise yıllarında yazmış olması. Buna

rağmen zeka ve kelime oyunları kitabı okutmaya yetiyor.Zaten bir röpartajında kendiside hikayeyi kafasında hiç

tasarlamadığını doğaçlama yazdığını anlatıyor. Bir ara kitabın tanıtımına dair şöyle bir cümle okudum:

"Medeni dünya insanı dedikleri şey, sadece utanç verici rekabetlerin sonucu kazanılmış başarılarıyla övünen ve
sonrasında adına insanlık dediği yapmacık iyilikleriyle modern var olma çabasıdır. Bunun farkına varan insanlar da

haklı olarak yakıp yıkmak isteyebilir herşeyi"

İşte benim ilgimi çeken kısımda bu oldu. Tabiki nihilistlik, megolamanlık, marjinallik hat safhada..Kitabı okurken

bende bu fikirler oluşmaya başladığında dönüp dönüp kitap kapağına baktım "kapağı ile içeriği birbirini nasılda

tamamlıyor iyi düşünülmüş "diye düşündüm.


Kitabı okurken aklım dağılsın kitabın etkisinden sıyrılayım diye araya başka kitapta sıkıştırdım çünkü

karakterlerin şizoid yapılarına kayıtsız kalmamak mümkün değil ayrıca sütle rakı karışımı, cappuccino ve pepperoni

pizzadan birara kusma eğilimine girdim:)


Kitaptan altını çizdiklerim:

-İçi ne kadar doldurulursa doldurulsun yine de hafiftir hayat. Çünkü altı deliktir. Delikse ölümdür! Bütün

kazançlar bu delikten kayıp gider.

-Sorarlarsa, -Ne iş yaptın bu dünyada? diye, rahatça verebilirim yanıtını:
Yalnız kaldım, kalabildim! Altı milyarın arasına doğdum. Ve hiçbirine çarpmadan geçtim aralarından.

-Ne kadar yalnızsan o kadar uzaga gidersin. ne kadar terk edersen o kadar ölürsün

-insanlar..dedim fısıldayarak."Taşırlar insanları.Kundaktayken, tabuttayken.Hep taşıyacak birileri olur.Bazıları

dostluktan, bazıları cepteki paradan, bazılarıda içinde bulundukları sistem birgün onlara da taşınma sırasının

geleceğini söylediği için, taşırlar insanı.

-Yalan ancak ayrıntılarla gerçek olur.Birini kandırmanın en iyi yolu ayrıntılardır.

- Yarın,bugünü yaşanabilir hale getiriyordu. Kendimizi bir binanın tepesinden hepberaber boşluğa bırakmayışımızın

tek nedeni yarındı! Latonun çıkma ihtimalini,aşık olunacak insanla tanışma ihtimalini,sonsuz mutluluk ihtimalini

içinde barındiran o sihirli sözcük : yarın. Gelecek iyi bir sermayeydi. Yaşadığımız sürece bitmeyen anapara gibi..


-Yaşayarak intihar etmeyi seçenlere yardim edilemez.

-Çok şey gördüm beni yüzüstü gömün.

8 puan

Kötü nedir? Ne kadar kötü olunabilir? Kötü olmak için neler gereklidir? Doğuştan mı yoksa sonradan mı kötüyüzdür? Ve daha bir çok sorunun cevabı..

10 puan

İlk okumaya başladığımda biraz sıkılsam da kitabın içine girip karakterlerin kafa yapısıyla düşünmeye başlayınca algılama biçimim değişti. Okuduğum en iyi romanlardan biri.

8 puan

mutlu bir son beklemiyordum açıkçası sonu hoşuma gitti.

Profil Resmi
10 puan

Bazen Kinyas olmak istiyorum bazen Kayra, bazen de Kinyas ve Kayra gibi çekip gitmek istiyorum uzaklara, ama ikisini de olmaya korkuyorum...

11 yıl, 11 ay
10 puan

mutsuz bir dönemimde okuduğum, sarsıcı bir kitap.bir kitap ancak bu kadar farklı olabilir dedirdi.Hakan Günday hayatımın baş köşelerinden birine yerleşiverdi.mutsuzken okumuştum ve karakterlerin keskin yönlerine rağmen onları çok sevdim ama Kinyas'a baştan beri daha fazla bağlandım.hayatım o kadar yanlışa sarmaya başlamıştı ki kitabın ortalarında karakterler başından beri bahsedilen zihinsel ölüme kavuşurlarsa kitabın sonunda bende yaşamımı noktalamayı düşündüm.saçma gelebilir belki ama hayatımı kurtaran kitaptır kendisi.başından beri daha çok bağlandığım kinyasın hayata dönmesiyle bende döndüm.kayra benim içimde ölen diğer yarımdır.ve kuşumun ismini kinyas koydum.bu yüzden bu kitaba bağlılığım başkadır.bir gün Hakan Günday'la tanışacağım inanıyorum.

11 yıl, 10 ay
2 puan

Dili güzel olmasının dışında hiçbir çekici tarafı yok.Zaman kaybetmemenizi öneririm

11 yıl, 10 ay
9 puan

Muhteşem bir kitap. İnanılmaz bir şekilde kendine hayran bıraktı. Okurken elimden bırakamadım hiç bitmesin istedim. Daha önce hiç bu kadar gerçekçi ve birazda vahşi bir kitap okumamıştım. Duyguyu okura tamamen geçirmesine bayıldım.Psikolojisi kaldırabilecek herkese öneriyorum.

8 puan

İki bilinmeyenli bir denkleme benzer Kinyas ve Kayranın hikayesi..

9 puan

Ara verdiğim kitaplardan birisi olan bu kitabi da bitirmekten dolayı mutluyum ve okuduktan sonrada keşke daha önce bitirseymişim diye bir pişmanlık bile yaşadım. Hakan Günday, kalemine ve hayal gücüne hayran olduğum yazarlardan birisi... bu kitap yazarın ilk kitabi olma özelliğini de sahip ayni zamanda...
Gelelim kitabin içeriğine; kitap 3 bolümden oluşmakta,
1-Kinyas, Kayra ve hayat
2-Kayra'nın yolu
3-Kinyas'ın yolu
İlk bölümde, evi terk ettikleri zamandan itibaren 8 yıl boyunca birlikte yaptıkları, yaşadıkları düşündükleri anlatılıyor. Kendilerinin iç seslerinden oluşan bir anlatım, bize basta kendilerini daha sonrada birbirini anlatıyorlar. Amaçları, zihinsel ölümlerini gerçekleştirmek... Bir insan kendi isteğiyle ve şartlarıyla zihinsel ölümünü gerçekleştirebilir mi?
Kitabi okurken çok defa kendime sordum özellikle Kayra'nın yolunda... Zihinsel ölümlerini gerçekleştirmeden önce kendinden sonrakiler tarafından anlaşılmak üzere hayatlarını yazmaya karar verirler ve yazmaya başlarlar... Bir gün Kinyas'ın Kayra'yı terk etmesiyle isler değişir biri ölümü seçerken ve bunun için uğraşırken, diğeri yaşamayı, sıradan insan olmak için uğraşır. İçindeki kötü,duygusuz,soğuk,cani yaratığı insan yapmak için yollar arar bu sefer... Kitabın ilk bolümü biraz ağır ilerliyor fakat sakın sıkılınca bırakma gafletine düşmeyin.

8 puan

hikayeden ziyade üslup çok etkileyici

Profil Resmi
1 puan

Birkaç kez bırakıp başlamama rağmen bitiremediğim ender kitaplardan biri.Ben bu kitabı hiç sevmedim ve bu kitaba başlayıp yarım bıraktıktan sonra uzunca bir süre başka kitap okuyamadım.Hakan Gündayın okudugum ilk kitabıydı ve bundan sonra da okuyacağımı sanmıyorum.Bu kitabı hiç kimseye tavsiye etmiyorum .

Profil Resmi
9 puan

Hakan Günday'ı bu kitapla tanıdım,sarstı!

5 puan

Çok sıkıcı ve bıraktığım ender kitaplardan. Depresif, hayatta hiçbir şeye değer vermeyen nihilist iki adamın hikayesi. O kadar sayfaya gerek yok bunları anlatmak için.

Bir de insanlar kendi sevdikleri bir şey eleştrildiğinde kendilerine hakaret edilmiş gibi reaksiyon gösterir ya. İşte bu kitap o reaksiyonu haketmiyor.

11 yıl, 3 ay
10 puan

Okuduğum en güzel kitaplardan. Kinyas ve Kayra gerçekten kaliteli iki karakter. Seçimleri,davranışları ve tekrardan Hakan Günday'ın etkili cümleleri. Okuyun, okutun

Profil Resmi
2 puan

çok sıkıldım bukadar depresif bir kitap okuyacak havamda degilim o yuzden yarım bıraktım belki kendimi okumaya hazır hissetiğim zaman okuyabilirim

11 yıl, 10 ay
1 puan

son derece gereksiz ve suça özendirici bir kitap.yazarın AZ isimli romanı da şiddet içeriyordu hiç beğenmemiştim..belli yaşın altındakiler ve psikolojik sorunu olanlar okumamalı..midesi sağlam olanlar okusun..berbat ötesi bir şeydi. kapak ile içerik tam oturmuş..sırf yarım bırakmama özelliğim yüzünden sonuna kadar okumak zorunda kaldım..

11 yıl, 11 ay
Profil Resmi
5 puan

hakkındaki yorumlardan dolayı merak edip aldığım ancak okurken pek keyif almadığım bir roman.

Profil Resmi
9 puan

hani bazı kitaplar/filmler vardır, günlük hayatınızda bir bölümü/sahnesi şak diye önünüze gelir. kendinizi birden o bölümün/sahnenin kahramanı gibi hissedersiniz. şayet öyleyse o kitap/film sizi etkilemiş demektir, ve bingo! kesinlikle doğru seçimdir. kinyas ve kayra da benim "doğru seçimler" hanemdedir.

bu kitapta öyle bir paragraf var ki, hiç aklımdan çıkmaz:

"topraktan nefret ediyorum. attığım her adımda bugüne kadar içine gömülmüş ve karışmış milyarlarca yaratığı düşünüyorum. ölümün üstünde yürümeyi sevmiyorum. ve dünya aklıma sadece bunu getiriyor, içine gömdüğü milyarlarca ölüyle. birinin burnu, diğerinin ayakları. bunların üzerine basarak gidiyor milyarlarca insan işine, okuluna. hepimizin bastığı yerde bir ceset var. hepimizin altında bir ölü var. insanlık gömdüğü yakınlarının üzerinde yürüyor. insanlık ölümün üstünde duruyor. koşuyor, spor yapıyor."

dışarıdayken kendimi bazen "acaba kimin üzerinde yürüyorum?" diye düşünürken buluyorum.

1 | 2 | 3 | 4