Borges'in okuduğum ilk kitabı bu kitap oldu. Okurken çok zorlandım diyebilirim. 1.baskıdan (1988) Münir Göle çevirisinden okudum. Türkçe'ye çeviri; kitabın anadili olan İspanyolca'dan iNgilizce ve Fransızcaya çevirlen baskıların Türkçeleştirilmesinden oluşmuş. Bu durumun okurken zorlanmamı etkileyen etkenlerden biri. Bir diğer hususta Borges'e yabancı olmam. Kitabı iki kez okudum ve ikinci okumamda daha anlaşılır buldum açıkçası. Genel olarak herkesin beğenisine sahip olan bu kitaptaki öykülerden "Kum Kitabı" öyküsünü çok beğensemde 4 yıldızdan fazla vermek istemiyorum. Kitabın son baskısını edinip tekrar okumakta fayda var.
"önemli olan okumak değil, yeniden okumaktır."
"alıntılardan başka ne kaldı elimizde, dil bir alıntılar dizgesidir."
Borgesin ''Kum Kitabı'' 13 farklı öyküden oluşan bir eser.Bu hikayeleri okurken zihin savaşlarının ortasında bulabilrsiniz kendinizi.Tüm algılarınızı harekete geçiren vurucu bir dokunuş.
''Bir şeyi görebilmek için onu anlamak gerekir. Koltuk insan bedenini,eklemlerini ve tüm organlarını önceden kabullenir; makas da kesme eylemini. Bir lamba ya da bir taşıt için ne demeli? Bir vahşi,misyonerin İncil’ini algılayamaz ; bir gemi yolcusu,halatları tayfaların gördüğü gibi göremez. Evreni gerçekten görebilmiş olsaydık onu anlardık. ''
"bir yaprağı gizlemek için en iyi yerin bir orman olduğunu bir yerde okuduğumu anımsadım"
"Eğer uzay sonsuzsa, biz uzayın herhangi bir noktasındayız.
Eğer zaman sonsuzsa, biz zamanın herhangi bir noktasındayız."
(Jorge Luis Borges "Kum Kitabı" Kum Kitabı)
"Kimileri insanı, Tanrı'nın, evrenin bilincine varmayı sağlayan bir organı olduğunu düşünürler, fakat hiç kimse böyle bir Tanrı'nın var olduğunu kesin olarak bilmiyor. Şimdi sanırım, yeryüzündeki bütün insanların tek tek ya da aynı anda intihar etmesinin iyi ve kötü yanları tartışılıyor."
(Jorge Luis Borges "Yorgun Bir Adamın Düş Ülkesi" Kum Kitabı)
"Bir şeyi görebilmek için onu anlamak gerekir.Koltuk insan bedenini, eklemlerini ve tüm organlarını önceden kabullenir; makas da kesme eylemini.Bir lamba ya da bir taşıt için ne demeli? Bir vahşi misyonerin İncil'ini algılayamaz; bir gemi yolcusu, hayatları tayfaların gördüğü gibi göremez. Evreni gerçekten görebilmiş olsaydık belki onu anlardık."
(Jorge Luis Borges "Başka Şeyler Daha Var" Kum Kitabı)
"Sözcükler, paylaşılmış bir hafıza gerektiren simgelerdir. Burada aktarmaya çalıştığım yalnızca benim hafızam; anılarımı paylaşmış olanlar öldüler. Gizemciler bir gülden, bir öpücükten,bütün kuşlar olan bir kuştan, bütün yıldızlar ve güneş olan bir güneşten, bir şarap testisinden, bir bahçeden ya da cinsel ilişkiden yardım umarlar. Bu eğretilemelerin hiçbiri, bizi bitkin ve mutlu gün ağarımına kadar götüren o uzun son geceyi anlatmama yardımcı olamaz."
(Jorge Luis Borges "Kongre" Kum Kitabı)
"Yalnızlık bana acı vermiyor, insanın kendisine ve kendi huylarına katlanmasıyla hayat zaten yeterince zor. Yaşlandığımı anlıyorum; en şaşmaz belirti de yeniliklerin beni ilgilendirmemesi, eğlendirmemesi; belki de temelde yeni olmadıklarını, olsa olsa eskinin ürkek varyasyonlar olduklarını kavramadan ileri geliyor."
(Jorge Luis Borges,"Öteki" Kum Kitabı)
"Şiir, eğer onu gerçekleşen bir olayın öyküsü olarak değil de, çok güçlü bir isteğin dışavurumu gibi algılarsak, güzeldir."
(Jorge Luis Borges,"Öteki" Kum Kitabı)
“ Yazarken her zaman uyuşuk ve ağır
davrandım, her tümce kendini farklı şekillerde ortaya koydu: Bir
sözcüğe varmadan önce birçok eşanlamlıyı elden geçirmem,
sayısız eğretileme içinden seçim yapmam gerekiyor. (...) Başlarda
şaşırtıcı sıfat ve eğretilemeler ararken, şimdi şaşırtıcılığın
önlenmesi ve herşeyin okuyucu için kolaylaştırılması gerektiğini
hissediyorum (...) bence eseri okuyucu kendi yaratır.” Jorge Luis Borges
"Ne bana anlamsız gelen seçkin bir azınlık için, ne de
“ Yığınlar” diye bilinen şu göklere çıkarılan ideal Platoncu kendilik
için yazıyorum. Demagogların sevdiği her iki soyutlamaya
da inanmıyorum. Kendim ve dostlarım için ve zamanın akışını
yumuşatmak için yazıyorum."Jorge Luis Borges
Zaman beni sürükleyen bir nehir, ama nehir benim;
beni parçalayan bir kaplan, ama kaplan benim.
Beni tüketen bir ateş, ama ateş benim.
Evren, ne yazık ki, gerçek;
ben, ne yazık ki, Borges’ im.
YAZARIN NOTU
"Bu yaşımda (1899 doğumluyum) sevilen temalar üzerine şu
birkaç çeşitlemeden fazlasını vaad edemem, kendime bile. Bilindiği
gibi öykü yazmak onarılmaz tekdüzeliğe karşı klâsik çareye
başvurmaktır. Gene de izninizle bir iki ayrıntıya işaret etmek
istiyorum.
Kitap on üç öykü içeriyor. Sayı bütünüyle rastlantısal ya da
kaçınılmaz -burada iki sözcük kesinlikle eşanlamlı- ve büyüsel
değil. Bütün bu öykülerden yalnızca birini seçmem gerekseydi,
sanırım hem en otobiyografik (anılarla en zengin olan), hem de
en düşsel olan KONGRE’yi seçerdim. KUM KİTABI’nı da çok
sevdiğimi saklamayacağım. Ayrıca bir aşk öyküsü, bir ‘psikolojik’
öykü ve bir de Güney Amerika tarihinden dramatik bir olayın
öyküsü var.
Bu kör alıştırmalarında, basit, zaman zaman günlük konuşma
diline yakın üslûpla fantastik bir olay örgüsünü birleştirerek, H.
G. Wells örneğine sadık kalmaya çalıştım. Meraklı okur VVelIs’ in
adına, Swift’in ve 1838’de bize ARTHUR GORDON PYM’İN
ANLATISI’nın hayranlık uyandıran son bölümlerini bırakan
Poe’nunkini de ekleyebilir." Jorge Luis Borges
Kuşkusuz Jorge Louis Borges önemli bir yazar ama ben bu kitaptaki hikayeleri pek sevemedim, farklı tatta çok değişik öyküler var ama o "tat" bana uymadı.