baştan sona akıcı harika bi kitaptı ıncerceronu andırsada keyifle cabucak okunup bitti :)
Değerlendirmem blogumda :)
http://meliskitaplardiyarinda.blogspot.com.tr/2014/06/kitap-yorumu-8-olumcul-kacs-james.html
www.seymaatasoy.com
Kahramanımız Thomas kendini tanımadığı bir yerde, bir asansörde bulur. Hayatıyla ilgili hatırlayabildiği tek şey ismidir. Asansörden çıktığında kendini Kayran'da bulur. Sadece Thomas değil tüm Kayranlılar da oraya neden ve nasıl geldiklerini bilmemektedir.
Kimse orada olmaktan memnun olmasa da Kayran'da bir düzen vardır. Çevrelerini saran dört duvar ve o duvardan her sabah açılan ve her akşam kapanan kapılar vardır ki o kapılar kitabımızın ana konusu olan labirentin girişleridir. Labirenti çözmek imkansız gibi gözükmektedir fakat Thomas'ın gelmesiyle her şey değişmeye başlayacaktır.
Kitaba başlar başlamaz kocaman bir serüvenin içine giriyorsunuz. Heyecan durmak bilmiyor. Her bölümü "Yok artıık!" diye bitirmeniz olası. Kitap baştan aşağı hareket, baştan aşağı macera içerdiğinden son 100 sayfası alıp uçuruyor sizi. Şahsen ben hiç ara vermeden, nefes dahi almadan bitirdim son 100 sayfayı. Zaten öyle de bir sonu var ki hemen ikinci kitabı merak etmemek elde değil. Bu kitabı çıkar çıkmaz okuyanlara şapka çıkarmak istiyorum çünkü serinin devamını beklemek o kadar kolay değilmiş. Şanslıyım ki bütün kitaplar çıktı ve hepsi de elimde. Yani ben kitabı beklemeyeceğim, o beni bekleyecek.
Açıkçası satın alırken çok da beklentilerim çok da yüksek değildi. Hastası olan da vardı, beğenmeyen de. Büyük ihtimal ben de çok beğenmem diyordum ama merak da ediyordum. Biraz da risk alıp tüm seriyi bir anda aldım ve hiç de pişman olmadım. Hatta iyi ki hepsini birden almışım.
Fantastik, distopya severlerin hoşuna gidebileceği bir kitap olmuş Ölümcül Kaçış. Öyle karakterlerde bir derinlik ya da size bir şey katmıyor. Size iyi vakit geçirmeyi vadediyor.
Aynı isimli bir de filmi çıktı ki inanılmaz merak içindeyim. Birkaç gün içinde izlerim diye düşünüyorum. Film için tek dileğim nooolur ama noooolur kitaba sadık kalsınlar, çok değiştirmesinler.
http://kronikokur.blogspot.com.tr/2015/04/labirent-olumcul-kacs-maze-runner-1.html
kitap iyi arkadaşlar ama şöyle bir şey var;
4 yüz küsür sayfa okuyup bitiriyorsunuz ve geriye dönüp bakınca kitapta sadece 3 ya da 5 olay var gibi geliyor. :D
Son derece sürükleyici ve sizi hep merak duygusu içinde bırakan harika bir roman. Bilinmezlik hissini son noktaya yaşatmış yazar. Kesinlikle okuyun.
Thomas hafızasını kaybetmiş olarak uyandığında kendini Kayran'da bulur. Kayran, en ortasında bir yerleşim yerinin bulunduğu 9 bloğa ayrılmış bir labirenttir. Lise çağındaki çocukların oluşturduğu gruplar Kayran'ın güvenliğini ve devamlılığını gözetmekte ve bir çıkış yolu bulmak için labirente deneyimli "koşucular" göndermektedirler. Thomas, sürekli değişen labirent'i ve geceleri labirenti turlayan dehşetleri aşıp buradan çıkabilmek için önce takım arkadaşıyla ardından geçmişiyle yüzleşmek zorundadır...
Yazar, amneziye fazlasıyla bel bağlayarak kurgusunu hiçbir mekan veya zaman atfı olmadan sürdürmüş. Tamamen kapalı bir mekan olmasına karşın yıldızların görülebilmesi labirentin tamamen izole olamdığı hissini doğurmakta ve umut ışığı vermekte kullanılmış bir motif olarak okurun karşısına çıkıyor. Labirent'i turlayan aç kabuslar veya "ızdırap verenler" labirentin gardiyanları. Kayran'da doğa olaylarının görülmemesi, yağmur yağmaması, sıcaklığın değişmemesi, kontrollü bir ortam olduğu hissi yaratırken ortada uçan mekanik böcek / kameralar çocukların her hareketlerinin izlendiğini vurguluyor.
Thomas'ın sabırsızlığı gizem hissini körüklese de okuru bunaltacak seviyelere varabiliyor. Sineklerin Tanrısı'na benzer bir çocuk komünü kurgulamış olan yazar, hayatta kalma güdüsünün öne çıkarılmasıyla fazlasıyla sert bir hiyerarşi ve kurallar bütünü uygulatmış.Yenilikçilik ve gelenekçilik tartışmasını çok da güçlü yürütemeyen kurgu çok sert bir Darwinizmin izlerini taşıyor. Duygu durum ve düşüncelerdeki değişimlerin çok hızlı olması kurguda bir tutarsızlık örüntüsü yaratıyor ve okuma zevkini düşürüyor. " Birden, aniden" kalıplarının suyunu çıkarırcasına kullanılması kitabın aceleye getirilmiş olduğu hissi uyandırabilir.
Çoğu argümanın yararcılık ekolüne dahil olduğu kurgu, "tabula rasa" mantrasına hafızasının sadece belli kısımları kısımları silinmiş karakterler aracılığıyla atıfta bulunuyor. Fare labirent testlerini andıran bu akıl almaz labirent ve gardiyanları doğaya tahakküm arzusunu göstermekte. Karakterlerin labirentin efendileri olan "Yaratıcılar" tarafından birer et kukla ( meat puppet ) gibi kontrol edilebilmesi çığrından çıkmış bir Descartesçiliğin izlerini taşıyor. Yunus peygamber atfı yapan yazar, Herbert Spencer'in mantrasını yanlış anlamış. ( güçlü olan değil en iyi uyum sağlayan hayatta kalır.) Temposunun yüksek olması ve merak uyandırması artıları iken aceleye getirildiği hissi ve son bölümlerde bir finale vardırmak için kurgunun adeta koşması ciddi eksileri. Entellektüel bir klinik kasaplığın son seviyelerinde olan kitap çok daha iyi olabilirmiş. Genç yetişkin ( young adult ) kitlesine hitap edecek olan eser, ciddi bilim kurgu hayranlarını tatmin etmekten uzak.
Harika ötesi bir kitap serisi. Son kitapta biraz ağar ilerlesede sonunu okumak için değerdi😍😍😍😍
Genelde bu tarz kitapları pek sevmem.Filmini izlemiştim ve kitabını da merak edip aldım.Kitabı genel olarak beğendim ama heyecanlanarak okumadım.Bilmiyorum belki de çok fazla spoiler yediğim için olabilir :D
Bir solukta okudum çok akıcıydı yazarın anlatımını çok beğendim ama filmini izleyip kitabı okuduğum için birazcık sıkıldım ama yinede çok güzel.
Çok beğendim bu kadar beğeniceğimi tahmin etmezdim,hafta sonu filmine gideceğim için okudum uzun zamandır bekletiyordum kitabı.
Kitapta heyecan,aksiyon,gizem hepsi çok ölçülü ve yerindeydi hiç sıkmadı,yazarın dilide çok akıcıydı.
Çok sıkmayan bir dili olmasına karşın temel olarak açlık oyunlarını örnek almış ve onun etkisinden kurtulmayı çok ince bir ayrıntıyla başarmış bir kitap. Kurgu biraz taklitçi olduğu için çok başarılı diyemem ama işleyiş başarılı. Çocukların iç dünyasını anlatması, mücadeleyi anlatması başarılı. Biraz zombi serileri gibi konu aynı ama işleyiş farklı. Okunması gereken sürekleyici bir kitap bence. :)
çok güzel kitaptı, tek sorun filminin çıkmasına daha altı ay falan var ve ben hemen izlemek istiyorum. her neyse kitaptan bahsedecek olursak tam benim sevdiğim türden. içinde aşk var ama öyle vıcık vıcık ve duygusal , romantik olaylara sayfalar ayrılmamış. kitabın başından sonuna adar hiç sıkmıyor ve temposu hiç düşmüyor. ve tabii filminde de teen wolf'ten Dylan o'brien oynuyor -kitabı alma sebeplerimden biri- ve kız da kitaba uygun olmuş. sonuç olarak tasiye ederim kesinlikle.
'Açlık Oyunları'nı okuyup beğenenlerin bu kitabı da seveceklerine eminim. Daha ilk sayfalardan itibaren her şeyi gözünüzde canlandırabiliyorsunuz. Bu da eğer uyarlaması iyi olursa bol görsel efektli bir sinema filmi seyredeceğimiz anlamına geliyor.
Bu seriye filmini izledikten sonra başlamak istemiyordum açıkçası.Filmi beğenmiştim ama filmleriniı izledikten sonra kitapları okumam ben genelde.Ve filmi de ilk çıktığı zaman izlemiştim.Kitapları bu yüzden ertelemiştim.Geçen gün kitaplarıma bakarken bana serinin ilk kitabi adeta "beni oku" diyordu ve dayanamadım,başladım okumaya.
Filmi hatırladığım kadarıyla kitapta anlatılan yerleri gayet iyi yansıtmıştı.Labirent ve Kayran tam da yazarın anlattığı gibiydi.Ve Dylan O'Brien'i de gayet Thomas olarak canlandırabilirdim.Bence cuk oturmuş.
Kitap bence cok akıcıydı.Normalde distopyaları ne kadar sevsem de bazı yerleri sıkıcı olur ve araya zaman koymak isterim.Bir müddet elimden bırakırım.Ama bu kitap sıkıldığım yerlerin olmasına rağmen elimden bırakmak istemememe sebep oldu.Kısacası ben bu dünyayı çok sevdim.Ve meraktayım.
Filmi izlediğim,olacakları bildiğim halde yine de şaşırdım.Filmde nerelerde şaşırdıysam,heyecanlandıysam kitap da aynı etkiyi yarattı kesinlikle.
Kitabın dezavantajlarından mıdır bilmem ama karakterler sığ kaldı sanki.Ama şöyle bir düşününce hafıza kayıplarından olma olasılığı da yüksek bu sığlığın. O yüzden pek takılmadım ve üstünde durmayacağım.
Serinin ikinci kitabının da filmi çıkıyormuş Eylül'de sanırsam.Fragmanını izledim ve çok merak ettim.Zaten Dylan'ı çok severim.Onun oyunculuğundan şüphem yok.İkinci filme kadar seriyi bitirmiş olmak istiyorum.Kısacası film için beklemedeyim.
Thomas ve arkadaşlarının başına gelenleri okumaktan zevk alıyorum.Kesinlikle devam edeceğim seriye.Bence sizde okuyun.Tabiki tavsiyeeee..☺️
Kitabin yazim dilini sevmedim. Ayrica kitapta aksiyonun cok az olup gizemin neredeyse cilkinin cikarilmasi cok bunaltti beni.. Umarim ikinci kitap boyle degildir.
filmini de çok beğenerek seyretmiştim, devamını merak ettiğim için seriye başladım. akıcı, merak uyandırıcı, heyacanlı.. tavsiye ederim.
İlk önce filmini izlemiştim. Genellikle ilk önce filmini izlediğim kitaplardan pek zevk alamam. Ancak Ölümcül Kaçış fevkalade! Karakterler açıklanamaz derecede etkileyici. Gizemli ve heyecanlı bir kitap. Her bölümde nefesinizi tutup, bir Porsche hızıyla okuduğunuz bir an oluyor.
Bu kitabı keşfetmemi sağlayan insana tekrardan teşekkürlerimi sunuyorum...
Labirent serisi kesinlikle okunması gereken distopik kitaplardandır bence. Kurgusu baştan sona heyecanla sürüklüyor. Distopik sevenlere tavsiyem olur.