Roman konusuyla,karakteriyle,her şeyiyle çok eğlenceli.Özellikle Böyle Uyurdu Zerdüşt bölümü çok iyi kurgulanmış,3-4 günde bitirilebilecek,hızlı okunabilen bir kitap.
Alper Canıgüz hayranlığım fanatikliğe dönüşmek üzere,söyleyecek başka söz yok sanırım.Akıcılık,merak ve orijinal konularıyla yine güzel bir roman okudum.Baş karakterimizin sivri zekası,hazır cevaplığı yine gülme garantili.Okuyun,okutturun:)
Alper Kamu kitabın henüz ilk sayfasında “beş yaş insanın en olgun çağıdır; sonra çürüme başlar” diye girer cümleye ve yine ilk sayfada şöyle devam eder “zaman acımasızdı ve ben hızla yaşlanıyordum.” Beş yaşındaki birine göre büyük laflar olduğunu düşünebilirsiniz ama daha bunlar ne ki. Kitabın sonuna kadar Alper’in türlü haylazlıklarına, insanlar üzerindeki psikolojik analizlerine, kazanma hırsına ve kendi adaletini sağlamaya yönelik önüne geçemediği isteklerine tanıklık ediyorsunuz. Alper klasik müzik dinleyen, Nietzsche, Dostoyevski, Marx gibi nice yazarların kitaplarını hatmetmiş, her lafa verecek cevabı olan fakat konuşmadan önce her hareketini hassas terazi kullanan kuyumcu özeniyle tartan, her hamlesi, her tespitiyle hayatın sırrına erdiğini düşündüren dış görünüş itibariyle akranlarından hiçbir farkı olmayan bir çocuk...
Devamı için:
http://techo35.tumblr.com/post/51620184965/kitap-ogullar-ve-rencide-ruhlar-alper-can-guz
"ertesi gün uyandığımda kendimi pötikareli bir gömlek kadar zavallı hissediyordum."
eğlenceli,farklı,yazara katıksız bağlanmanızı sağlayacak bir kitap..
Zevkle okunan akıcı bir kitap. Albert Camus sevenler Alper Kamu'yu da seveceklerdir:)
eğlenceli,sürükleyici.şiddetle tavsiye edilir.Ama gene de gizli ajans'ı tek geçerim
Kitabın geneline ortalama bir şeyler verecekken, Böyle Uyurdu Zerdüşt bölümü ve mektup fikrimi değiştirdi. Bu bölüme gereksiz diyen insanlar varmış, tanrım!
Ağır bir Murat Menteş kokusu vardı. Bunu yazarı karalamak adına söylemiyorum, yanlış anlaşılmasın. Polisiye olması beni ayrıca cezbetti ama tek sıkıntı yaşadığım yer 5 yaşındaki bir çocuğun bazı bazı edepsiz laflar etmesiydi.:)
Canıgüz'ün hayalgücünün olağanüstülüğünü anlayabildiğim bir kitap daha.en etkilendiğim kısmı ise savcıyla alper kamunun diyaloglarıydı.
Emrah Serbes'in yazdığı Erken Kaybedenler'e çok yakın ama bir tık altı. Yine de keyif alıyorsunuz, kahkaha bile atıyorsunuz bazı satırlarda.
"Kanun namına beş!" yaşında bir çocuğun başrolü olduğu, hicvin ve kara mizahın okuyucuyu kahkahalara boğduğu bir roman. Uzun zamandır bir kitabı okurken böyle eğlenmemiştim. Bir solukta bitirdim kitabı. Kesinlikle tavsiye ediyorum.
Behzat Ç.'de Şule'nin elinde gördüğümün ertesi günü alıp okumalıymışım bu başyapıtı. Çok geç kalmışım, çok. Nasıl yazılır böyle bir kitap, hayretle bezeli muzır bir sevinç içerisindeyim şu an. Su gibi akıp giden romanı şaha kaldıran "Böyle Uyurdu Zerdüşt" bölümünün (başlangıcından bitimine) yarattığı, bünyemi serotonine boğan ve bende kısa süreli bir akıl tutulması yaşatan o muazzam geçişi, en son Ratatat'ın Wildcat'ini dinlerken 1:56'ncı saniyeden itibaren yaşamıştım. Şarkıyı dinlemediyseniz dinleyin ama kitabı mutlaka okuyun. Ölmeden okuyun. :)
...
"Böyle Uyurdu Zerdüşt" bölümünün gereksiz olduğunu söyleyenler oldu. Diyorum ki ben, bu kitap o bölüm için yazıldı." Alper Canıgüz
polisiye, mizah gibi sınıflamaların dışına çıkabilecek aynı zamanda hepsini kapsayabilecek, son sayfadaki mektupla dram bile sayılabilecek türden bir kitap. Özellikle “böyle uyurdu Zerdüşt” kısmını altını çize çize okudum… Corpus Collasumda bir geçmişyiyenle yapılan psikanalist düello ! Bu noktada yazarın psikoloji bölümü mezunu olduğunu belirtmekte yarar var. Yine o bölümde çölde çay içme kısmı var ki “Burak Aksak Leyla ile Mecnun’un çöl sahnelerini buradan mı esinlenmiş?” dedim.
Anne ve babasıyla ilgili düşünceleri, toplumsal tespitleri insanı gülümsetiyor ve “işte halimiz” dedirtiyor.
Kitabın sonu ise gerçekten çok çabuk bitti. Hani az daha uzasaydı, olay kurgusu öyle olmasaydı dedirtti. Belki de kitabın bitmesini istemediğimden böyle düşündüm.
Son ana kadar güzel güzel islenen hikaye ve bu esnada olusturulan olasiliklar, yaratici senaryolar, iki sayfada bitiriliyor.Zerdüşt kısmı da hiç de gereksiz degil ama okuyucunun hayal gucune biraz daha yük binmeliydi.Bu kisa öykü boyunca çok iyi bir sekilde hayata geçirilmiş o karakterler sanki alelacele veda etmeden kacip gidiyorlar, hikayenin kendisini de ucundan tutup götürüyorlar erkenden.
Bu kitap için bir şey söylemek gerekirse. Sadece sırf sonunda ki mektup için bile bir kere daha okunabilir.
Bir çocuk ki çocuktan çok bir cüce sanki. Bilmişliği, analitik düşünme yeteneği,analizleri ve kendi içindeki kimlik çatışmasıyla bir çocuğun ruh halinden eser olmayan bu yaramaz ve zeka küpü oğlanı ve sürükleyici maceralarını bir solukta okuyacaksınız.
Hayreti mucip bir kitap!..
Yazarın üslubu, anlatımı, zekası, karakterleri pek başarılı..sonuna doğru fazla hızlı giderek ve olayların çözümünde biraz zorlamalarla (öztürk bölümünü sıkıcı bulduğumu yazmadan geçemeyeceğim) kitap bitiyor ama sonundaki mektup ağlatıyor..(iyikalpli,saf,masum,duygusal çocuk hakan:) işte insanoğlu böyledir; gider boyundan büyük olayları çözer, elinin altındaki burnunun ucundaki şeyleri göremez, üzer.
Altı çizilecek cümleleriyle,lafı gediğine koyan baş karakteriyle,bir an sıkmayan anlatımıyla,orjinalliğiyle ve mizahi yönüyle müthiş bir kitap.
"Bunu neyle besliyorsunuz?"
Türk romanına geri dönmemi sağlayan bir kitap olduğunu söyleyebilirim Oğullar'ın. Teşekkürler Alper Canıgüz, bu başyapıt için. Kimilerince cüce sanılan Alper Kamu'nun yeni maceralarını da bekliyorum.
Sıradan bir polisiye olmadığı kesin. Her sayfasında heyecan duymuyorsunuz öyle. Ama bence bu kitabı güzel yapan dilidir. Küçük gülümsetmeler, küçük şaşkınlıklar ile okuması oldukça keyifli bir kitap. Hele ki kitabın içindeki psikolojik tespitler benim için kitabın en unutulmaz yanı. Bir polisiye romanında altını çizdiğiniz ve bir yerlere not aldığınız cümleler oluyorsa, o, polisiye sınırlarını aşmış çok daha fazlası olan bir kitaptır.
Alper Kamu'yu tanımak gerek.
Alper Kamu adında 5 yaşındaki bir çocuğun çözmeye çalıştığı polisiye olayların anlatıldığı kitap.
Emrah Serbes'in Deliduman'ında olduğu gibi yaşı küçük aklı çok büyük kahramanlardan hoşlanmasam da, hatta bana itici gelse de bu kitabı beğendim diyebilirim. Kitabın konusu ilgi çekici ve merak uyandırıcıydı. Sonuna kadar cinayeti kimin işlediğiyle ilgili devamlı fikir değiştirdim. Sonunu tahmin edememem ve olayların mantıklı bir şekilde birbirine bağlanması benden tam not aldı. Yazarın üslubunu şahane bulamasam da kötü de değildi ve insana dair bazı tespitleri çok doğruydu. Hele "Çocuk insanın atasıdır." sözü fevkaladeydi. Notlarım arasına girdi. Kitabın birçok yerinde kahkahalarımı tutamadım. Okuduğuma kesinlikle pişman olmadığım bir kitap oldu. Sadece dediğim gibi kahramanın yaşı aklından çok küçük olunca itici oluyor benim için. Kitabın içindeki geçmişyiyenler bölümü ise hoşuma gitti. Alper Canıgüz de benim için okunabilecek yazarlar listesine girmiştir. Tavsiye ederim, iyi bir başlangıç olabilir.
Egoistliğin yanı sıra kara mizah, psikoloji ve polisiyenin aynı zamanda aile içindeki iyinin ve kötünün çarpışmasını anlatan harika bir kitap. Harika bir akıcılık ve uslubu olan bir kitap.
O güzel kalemi, kusurlu gösterdiği karakterleriyle, gayet mükemmeldi. İkinci kitabını okumak için sabırsızlanıyorum!
Beş yaşında, "büyümüş de küçülmüş" bir çocuğun, Alper Kamu'nun öyküsünü tam da beklediğim gibi, eğlenceli buldum ve bir solukta okudum.
Minik kahramanın iç konuşmalarındaki "büyüklerin" hayatlarına yaptığı göndermeler ve bir bölümde cinayet davasının savcısı cinayeti araştırma sırasında kahramanımızın babasını suçlayacak bir senaryo ortaya atmasının üzerine, "Adalet denen şey bir yalandan ibaretti. İnsanlar suç işledikleri için değil suç işlememesi gerektiği için cezalandırılıyordu. Sistem gaddarca bir caydırıcılık üstüne kurulmuştu." sözleri harikaydı.
Öztürkle konuşma bölümü hariç gayet leziz bir romandı.
Ahmet Ümit'ten daha başarılı bir polisiye işi çıkarmış bence.
Yazarın zekasına hayran kaldım!
5 yaşında bir çocuk cinayet çözüyor. Perception izlemekle eşdeğer ilginç bir kitap.Nedense aklıma okurken Murat Menteş geldi. Tarzı benziyor ama kim kime benziyor anlamadım.Sürükleyici, tiyatral anlatıma sahip eğlenceli bir kitap olmuş.