Bir çocuğun çok mutlu olduğu hayal dünyası ve gerçekte yaşadığı dramatik olaylar. Şeker Portakalı, her yaştan okuyucuya hitap eden muhteşem bir kitap.
Bin yıllar olduğu için belki tekrar okumam gereken kitaplardan. Çocukken severek okumuştum ama serinin devamı için kesinlikle aynı şeyi söyleyemeyeceğim.
ilk sayfalarda neler olucak hep aynı seyler diye düşündüren, sonrasında fazla fazla merak uyandırıp bi solukta okunması gereken bir kitap.
--Elimden gelse seninle sekiz yüz elli iki bin km hiç durmadan konuşurdum.
--Bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?
--Gider gibi yaparız..
Bu kadar basit ve bu kadar etkileyici bir kitap olabilir mi? İçinde geçen bazı cümlelerle insanın içini acıtır bu kitap. Nasıl yazdın bunu be adam?
Şeker Portakalıyla büyüyen bir nesile Şeker Portakalını yasaklayan bir zihniyetle karşı karşıyayız.
Ölmeden önce okunması gereken bir kitap.
Küçük Zeze'yi kitaptan çıkarıp, göğsüne bastırmak istiyor insan.
Öyle masum, öyle saf, öyle şeker, öyle içli ve insnaı öyle ağlatabilen bi ufaklığın öyküsü..
Eğer ruhunuzu çocuklaştırıp okursanız kitabın sonunda ağlayabilirsiniz. Hiçbir şey hissedemeyenler için evet yalnızca bir çocuk kitabı. Ama benim için öyle değil. Zeze ismini duyunca duygulanıyorum :)
Hala okumadıysanız okuduğunuzda "neden bu zamana kadar okumadım?" deyip hayal kırıklığına uğrayacaksınız.
Bence okunmassa olmaz kitaplardan..Okudukça Zeze'nin dünyasının bir parçası olmak içinize işliyor..
Çocukken okumuştum, çok sevmiş, çok duygulanmıştım. Biraz büyüyünce bir daha okuyayım dedim ve aslında büyümemiş olduğumu gördüm.
''Onu kestiler bile baba ; benim küçük şeker portakalı fidanım kesileli bir haftadan fazla oluyor''
1920 doğumlu olan Brezilya'lı yazar Vasconcelos'un kendi yoksul çocukluk günlerindende yer yer kesitler bulunan duygu yüklü kısacık romanı.
Zezé karekteri ile yazar unutulmaz bir roman kahramanı yaratmış. Zezé'nin hayal dünyasını çocukluğun saflığı kirlenmemişliğini olağan üstü güzel işlemiş hele Portuga adlı yaşlı ters Portekizli ile dostluğu müthişti.
Çok beğenerek okudum. Yazar Zezé'nin maceralarının devamını Güneşi Uyandıralım ve Delifişek adlı kitaplarla devam ettirmiş en kıza sürede edinip okuyacağım.
Ölmeden önce okunması gereken bir kitap.
İnsan yaşamı boyunca bu kitabı mutlaka iki kez okumalıdır. Farklı yaşlarda ve farklı düşüncelere sahipken özellikle.
Okuduğumda ağladığım tek kitap sanırım. Sizi öyle hüzne ve öylesine saf duygularla sarıyor ki Zeze için bir şeyler yapmayı istiyorsunuz.
Tek kelime ile muhteşem bir kitap!
Şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyordum. Ayağını bir cam parçasıyla kesmek ve eczanede dikiş attırmak değildi bu. Acı, insanın birlikte ölmesi gereken şeydi. Kollarda, başta en ufak güç bırakmayan, yastıkta kafayı bir yandan öbür yana çevirme cesaretini bile yok eden şeydi.