Şeker Portakalı (Zeze, #1)

En Son Değerlendirmeler

10 puan

Son derece yoksul bir ailenin 5 yaşındaki minik çocukları Zeze'nin başından geçenleri anlattığı, yazarin gerçek hayat hikayesinden yola çıkarak oluşturduğu insanı derinden etkileyen, yer yer güldürse de genel itibariyle huzunlendiren kitabi. 😕 Yokluğu, yoksulluğu derinden hissettiriyor. Hele ki bu yoklugun minicik bir yurekteki karşılığını görmek daha da etkisi altina aliyor insani. Zeze. Henuz 5 yasinda olmasina ragmen yasindan ve kendisinden beklenmeyecek derecede bir zekaya sahip çocuk. Bir o kadar haşarı ve yaramaz. Aile fertlerinden sürekli olarak gormus oldugu siddet yaşama sevincini elinden aliyor bu minik afacanin. 👎

Kitapta insanin gozlerini dolduran, aglatan o kadar cok enstantane var ki.. Hele Noel gecesi gelmeyen hediye... O kadar hazirlanip , o kadar yol katedip kamyon dolusu oyuncaktan pay almak isteyip hicbir sey bulamamak... Buna benzer bir sürü hadise... Yokluğun ne demek oldugunu en iyi yokluğu çekenler anlar. Ben iliklerime kadar hissettim kitabi, Zeze'yi. 👏

Baslarda dusmani olarak addettiği Portugo ile kurduğu muhtesem dostluk , minik yureginin ve tum safliginin karsiligi olan Seker Portakali ile kurdugu dostluk kitabi daha etkileyici ve anlamli kılmış.☀️

Kitap bastan sona samimiyet kokuyor,huzun kokuyor.😥 Minik bir yuregin basrolu oynadığı bir eserden beklenen samimiyeti yazar dibine kadar vermis. Ailesinde ona en yakin olan Gloria'yi bir kenara bırakırsak,gecim derdine dusmus annesini de cikarirsak pek saglikli bir aile ortamında buyumeyen bu cocugun verdigi mücadeleyi, gosterdigi gelisimi huzunlenerek okuyacaksiniz.Yasanan olaylar uzerine detay vererek okumaniza tesir etmek istemiyorum ama Portugo ile gecen zamanları,konusmalari beni ziyadesiyle bagladi kitaba,Zeze'ye.

#Bilesin ki kalbimiz kocaman olduğu sürece sevdiğimiz her şey içine sığar.
#Çünkü dunyanin en iyi insani sensin.Senin yanindayken kimse bana zarar vermiyor ve kalbimde mutluluk güneş gibi parlıyor.
Bu kitabin bir donem mustehcen unsurlar barindirdigi gerekcesiyle MEB tarafindan yasaklanmış oldugunu ogrendim. Şok oldum.Okuyunuz efenim.Okutun.🌍📖

Profil Resmi
8 puan

kişisel gelişim için okunmalı diye düşünüyorum.

10 puan

Çocuk romanı olarak literatüre geçmiş olsa da bu kitabın yaşı yok..Uçurtma avcısı kitabının kahramanından uzun bir zaman sonra bir hikayenin kahramanı yani Zeze içimi burkan, acıtan, yumuşatan bir etki yarattı. Hikâyenin içine girip onu tanımak sıkı sıkı kucaklamak geldi içimden. Zeze; hayal dünyası geniş ve kocaman yüreğiyle yaşıyor bu hayatta. Yoksulluk, dayak ve büyük bir sır onun omuzlarındaki yük.. Ve işin ilginç yanı; bu kitap hem okunması gereken ilk 100 eser listesine girmiş olması hem de Türkiye’de sansürlü yani okutulması yasaklanmış olması hatta ödev olarak bunu öneren öğretmenlere ceza işlemi uygulanıyor olması.. Yasaklama gerekçesi bir çocuğun argo kelimeler kullanması, şiddet görmesi ve çocuk yaşta psikolojisini etkileyecek büyük bir acı yaşamış olması.. Çocuklar bundan etkilenirmiş! Doğru zaten basın yayın yada hayat çocukların iyi yönde etkilenmesi için çok yardımcı oluyor! Şahsi fikrim; çocukların dünyayı tos pembe gösteren bir Pepe’yle değil hayat kadar gerçek bir Zeze’yle büyümesi yönünde.. Ve sorgulayan, hayalleri olan olan çocuklar..Onlarında bir birey olduğunu kabul edip sığ ve önyargılı düşüncelerimizle engellemek yerine, anlamaya çalışarak yol gösterilmesi gerektiği yönünde.

Kitaptan altını çizdiğim satırlar:
-'Öldürmek, Buck Jones'un tabancasını alıp güm diye patlatmak değil! Hayır. Onu yüreğimde öldüreceğim, artık sevmeyerek... Ve bir gün büsbütün ölecek.'
- Hiç kimseden hiçbir şey beklemiyorum. Böylece hayal kırıklığına da uğramamış oluyorum.
-Uyuyalım. İnsan uyudu mu her şeyi unutur.
-Hep böyle duygulu bir çocuk olacaksın ve pek çok ağlama fırsatı bulacaksın hayatta.
-Yiyecek bir şeyler götürürüz. En çok ne istersin? Her şeyi severim. Evde yiyecek bir şey bulduğumuz zaman sevmeyi öğrendik.
-Daha çok anlat dedim.
-hoşuna gidiyor mu?
+çok.
+elimden gelse seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum.
-bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?
+gider gibi yaparız.

9 puan

Acıyı küçük yaşlarda keşfeden tüm yetişkinlerin başucu kitabı olmalı.

11 yıl, 10 ay
10 puan

Kitabın küçük karakteri Zeze o kadar gerçekti ki uzanıp sarılasım, saçlarını okşamak istedim. uzun yıllar önce okuduğumda bu kadar etkilendim mi bilemiyorum ama sanırım bir kaç kez daha okuyabilirim.

Profil Resmi
9 puan

Okumaktan çok ama çok zevk aldığım bir kitap :)

Profil Resmi
10 puan

üzgünken okumayın

10 puan

Seker gibi kitap :)

Profil Resmi
7 puan

Çocukken okuduğumda bir şey anlamadığım ama yaşım ilerledikçe tekrar okuduğumda bir şeyler anlattığını anladığım eser...

11 yıl, 10 ay
Profil Resmi
10 puan

Muhteşem !

Profil Resmi
10 puan

ikinci kez okuduğum nadir kitaplardan. tek kelimeyle muhteşem.

9 puan

Uzun zaman önce okumuştum gerçekten güzel bir kitaptı. Herkesin okuması gereken bir kitap.

11 yıl, 11 ay
8 puan

o nacizane ilkokulda okuyun diye direttikleri kitap

11 yıl, 10 ay
9 puan

Okuduğum ilk gerçek roman ve çocukluk arkadaşım Zeze

Profil Resmi
10 puan

on numaraa beee :D

Profil Resmi
10 puan

Her okuyuşumda ayrı duygulanıyorum. yine yeniden zeze.

1 puan

uzun süreden beri okumak istediğim bir kitaptı. okuduğumda hayal kırıklığına uğradım.

Profil Resmi
10 puan

Hayatımın kitabı.

Profil Resmi
9 puan

Çok güzeldi çok!

10 yıl, 11 ay
8 puan

Edebiyat dersimizde yaza doğru konular bittiği zamanlarda biz slayt yapar sınıfa anlatırdık.
bir gün hocamız bir kitap listesi astı ve bunlardan birini okuyup slayt halinde anlatacaksınız dedi.
o zamanlar acele ile şeker portakalını yazmıştım. Hakkında yorumlarına baktığım zaman "ilköğretim zamanı okuduğum çok sıkıcı bir kitaptır" cinsinden yorumlar okuyunca baya bir üzülmüştüm. okuyasım gelmemişti. edebiyat hocamın zoruyla ama fazlasıyla keyif alarak okudum. zeze'nin o masumluğu , hayatı, hayalleri gerçekten güzeldi. şimdi diyorum ki iyi ki şeker portakalını seçmişim her ne kadar slayt yaparken yazarın adını söylemekte zorlansam da. ve ikinci kitabı hazır bekliyor. severek okunacak türlerden.

Profil Resmi
9 puan

2 defa okumuş olduğum,ama tekrar okuyabileceğim yüzümde tebessüm oluşturan çocukluğumun 2 kitabından biri :)

Profil Resmi
10 puan

yine içime oyun parkı kurdu :)

10 puan

Kitabı okurken yüreğimin tam ortası koca bir fil oturdu ve ben kitabı bitirdikten sonra yüreğimin yükünü kaldıramaz hale geldim

10 puan

sansürlemeye kalkanlara inat...

10 puan

sen nasıl bişeysin yaaa :)
hem güldüren hem ağlatan ...
seni çok sevdim Zeze :)

8 puan

1996 yılında sınıf öğretmenimiz Seher Hoca ödev olarak verdiğinde yüzüne bakmayıp, özetini bile arkadaşımdan kopya çektiğim, geçtiğimiz gün geçmişin acısını çıkarırmışcasına bir solukta okuduğum, duygusal bir roman Şeker Portakalı.

Yazarın (Jose Mauro De Vasconcelos) çocukluğunu anlattığı kitapta, romanın başkahramanı beş yaşındaki yoksul Zézé her şeyi sorgularayak öğrenen, akıllı ama talihsiz bir çocuktur.

Kurduğu hayal dünyasında, şeker portakalı fidanıyla sıkı bir dostluk kurar. Ayrıntıya girip, okumayanların merakını gidermek istemiyorum.

Kitabı bitirdikten sonra, Seher Hoca’nın imgesi gözlerimde canlandı. Çok garip ama yıllar önce okumamış olmama rağmen, öğretmenimin bize ne kadar değer verdiğini şimdi anlıyorum.

Geçtiğimiz gün öğretmenler günüydü. Telefonunu, nerede olduğunu bilseydim bu anı paylaşıp ona en güzel hediyemi vermiş olurdum, diye düşünmeden edemedim.

Zézé’nin -bence- yarım kalan serüveni, Güneşi Uyandıralım ve Delifişek romanlarında da devam ettiğini bilmek çok hoşuma gitti. İlk fırsatta onları da okuyup, sizlerle paylaşacağım.

10 puan

Kitabı okumayın,
kitabı hissedin, yalvarırım.

Boğazım düğüm düğüm.

Üzerine fazla bir şey söyleyemeyeceğiniz kitaplar vardır, Şeker Portakalı onlardan.

Profil Resmi
10 puan

sahip olduklarının değerinin anlaşılmasına sağlayan muhteşem kitap

10 yıl, 11 ay
Profil Resmi
6 puan

bir çocuk kitabı bu kadar acı ve hüzün dolu olmamalı...

10 puan

Şeker Portakalı’nın ana konusu, ailesinden baskı gören ve bu yüzden aradığı değerleri başkasında bulan Zeze adlı bir çocuğun, ilk başta korkması ve sonra da onu babası olarak görmesidir. Çok fakir bir ailenin çocuklarından birisi olan ve çok gelişmiş hayal gücüne ve zekaya sahip 5 yaşındaki Zeze’nin acı hikayesi kaleme alınmıştır. Bu eserde, yaşamın beklenmedik değişimleri karşısında büyük sarsıntılar yaşayan küçük Zeze'nin başından geçenler, fakirliği, açlığı ve çaresizliği küçük bir çocuğun bakış açısıyla anlatılmıştır. Bu kitabı şu şekilde özetleyebiliriz: Zeze, çok yaramaz bir çocuktur ve o yüzden mahalle için şeytan olarak anılmaktadır. Çok meraklı olan ve çevresindeki her şeyi keşfetmeye çalışan bu çocuğun diğer ilginç noktası ise okumayı çok erken çözmesidir. Zeze’nin babası işsizdir ve aile bu yüzden büyük bir fakirlik çeker. Taşınmak zorundadırlar ve bu Zeze’ye acı verir. Bu acısını azaltmak içinde Zeze’den bir şeker portakalı fidanı seçmesi istenir. Zeze de bir tane seçer ve kendi ağacı olduğu için ona ilgi gösterir. Fakat bu şeker portakalı fidanının başka bir özelliği daha vardır. O da Zeze ile konuşmasıdır. İkili bu sayede çok iyi arkadaş olur ve Zeze tüm gün yaptıklarını şeker portakalı fidanına anlatmaya başlar. Zeze, en büyük dostunu yine bir yaramazlık sonucu tanır. Portekizli Manuel Valadares’in, çok fiyakalı bir arabası vardır. Bu yüzden, Zeze, yarasa olma oyununu bu araba üzerinde denemek için büyük bir istek duyar ve oynarken yakalanır. Portekizli poposuna vurup onu çevredeki herkese karşı rezil etmiştir. Yüreği yoğun bir nefret duygusuyla dolar. Sonraları onu daha yakından tanıma şansına sahip olur. Ve bu adam yaşamdaki en çok sevdiği insan haline gelir. Zeze yaramazlıklarına devam eder ve ailesi de onu sürekli döver. Artık Zeze’yi dövmek alışıla gelmiş bir hale gelir. Fakat zamanla dayağın dozu kaçar ve ablası ile babası Zeze’yi çok kötü döver. Öyle ki Zeze dışarı çıkamaz hale gelir. Bir anlamda artık ölmeyi istemektedir. O bunun planını kurarken kötü haber gelir. Portekizli arabasının içinde iken tren arabasına çarpmıştır ve Portekizli ölmüştür. Hayatındaki en sevdiği kişiyi kaybetmek Zeze’yi yaşayan bir ölü haline getirir. Tam o sırada şeker portakalının yol yapımı için kesileceği söylentisi de çıkmıştır. Tüm aile Zeze’nin bu yüzden bunalıma girdiğini düşünür. Zeze öyle kötü olur ki tüm kasaba haline acır ve bir zamanlar şeytan diye çağırdıkları Zeze’yi ziyarete gelirler. Fakat hiç bir şey Zeze’yi kendine getiremez. Bir tek en iyi arkadaşı olan şeker portakalı fidanı ile konuşur ve Zeze bir şekilde hayatına devam etmek zorundadır.

1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6...11