Dostluk, arkadaşlık, sevgi, tutku, bağlılık ve keder... Bu duygular arasında mekik dokuyan, gönül kırıklıklarını ustalıklı bir sevecenlikle onarmaya çalışan bir kitap, Peruk Gibi Hüzünlü.
İlk öykü kitabı Anne, Baba ve Diğer Ölümcül Şeyler ile adını duyuran Yalçın Tosun, kısa sürede ikinci baskısı yapılan bu kitabıyla 2011 Notre Dame de Sion Edebiyat Ödülü'ne de layık görülmüştü. Öyküleri, edebiyat yazıları ve röportajları Adam Öykü, Notos, kitap-lık, Roll ve Radikal Kitap dergilerinde yayımlanan Yalçın Tosun'un kitaba adını veren "Peruk Gibi Hüzünlü" adlı şiiri Mabel Matiz tarafından bestelenmiş ve sanatçının aynı adlı albümünde yer almıştı.
Dostluk, arkadaşlık, sevgi, tutku, bağlılık ve keder... Bu duygular arasında mekik dokuyan, gönül kırıklıklarını ustalıklı bir sevecenlikle onarmaya çalışan bir kitap, Peruk Gibi Hüzünlü.
İlk öykü kitabı Anne, Baba ve Diğer Ölümcül Şeyler ile adın... tümünü göster
Dostluk, arkadaşlık, sevgi, tutku, bağlılık ve keder... Bu duygular arasında mekik dokuyan, gönül kırıklıklarını ustalıklı bir sevecenlikle onarmaya çalışan bir kitap, Peruk Gibi Hüzünlü.
İlk öykü kitabı Anne, Baba ve Diğer Ölümcül Şeyler ile adını duyuran Yalçın Tosun, kısa sürede ikinci baskısı yapılan bu kitabıyla 2011 Notre Dame de Sion Edebiyat Ödülü'ne de layık görülmüştü. Öyküleri, edebiyat yazıları ve röportajları Adam Öykü, Notos, kitap-lık, Roll ve Radikal Kitap dergilerinde yayımlanan Yalçın Tosun'un kitaba adını veren "Peruk Gibi Hüzünlü" adlı şiiri Mabel Matiz tarafından bestelenmiş ve sanatçının aynı adlı albümünde yer almıştı.
Dostluk, arkadaşlık, sevgi, tutku, bağlılık ve keder... Bu duygular arasında mekik dokuyan, gönül kırıklıklarını ustalıklı bir sevecenlikle onarmaya çalışan bir kitap, Peruk Gibi Hüzünlü.
İlk öykü kitabı Anne, Baba ve Diğer Ölümcül Şeyler ile adın... tümünü göster
Bu berbat şehirde görüp görebileceğiniz en güzel şeyin terk edilmiş bir fabrikanın kara yıkıntısı olması saçma ya da gülünç mü? Değil! İnsana özgü bir yavaşlığı, sakarlığı hatırlatan tek şey bu yıkıntı çünkü. Şehirde otomobiller, yollar ve binalar, sonunda bütün sıcaklıkların evrenin ölgün sıcaklığıyla aynı olacağı bir geleceğe doğru son hızla gidiyor, uzanıyor, yükseliyor. Ama aralarında banka memuru sevgili dostum Tuğrulun da bulunduğu sağlığına dikkat etmeyen, fazlasıyla hayalperest bazı insanlar var ki, onlar gece kurdukları saatin sabah çalışmamasını veya en iyisi geriye gitmesini gönülden dileyerek tatlı tatlı esniyorlar.Şu gürültülü zamanda, gevezelikten ve farfaradan gına getirenlerin sığınacağı bir kuytu köşe, Barış Bıçakçının anlatıları. Minimalizmin duru güzelliği var onun her kitabında. Baharda Yine Gelirizde de, incelikli tablolar çiziyor Barış Bıçakçı. İnsan ilişkilerinden enstantaneler; durumlara, duygulara, akıldan esenlere, gönülden geçenlere dair ince fırçalar... Uçucu intibaların izini süren bir görme ve bilme biçimi...İnsan güzel bir kitap okuduğu yerden nasıl ayrılabilir?
Bu berbat şehirde görüp görebileceğiniz en güzel şeyin terk edilmiş bir fabrikanın kara yıkıntısı olması saçma ya da gülünç mü? Değil! İnsana özgü bir yavaşlığı, sakarlığı hatırlatan tek şey bu yıkıntı çünkü. Şehirde otomobiller, yollar ve binalar, s... tümünü göster
Bu berbat şehirde görüp görebileceğiniz en güzel şeyin terk edilmiş bir fabrikanın kara yıkıntısı olması saçma ya da gülünç mü? Değil! İnsana özgü bir yavaşlığı, sakarlığı hatırlatan tek şey bu yıkıntı çünkü. Şehirde otomobiller, yollar ve binalar, sonunda bütün sıcaklıkların evrenin ölgün sıcaklığıyla aynı olacağı bir geleceğe doğru son hızla gidiyor, uzanıyor, yükseliyor. Ama aralarında banka memuru sevgili dostum Tuğrulun da bulunduğu sağlığına dikkat etmeyen, fazlasıyla hayalperest bazı insanlar var ki, onlar gece kurdukları saatin sabah çalışmamasını veya en iyisi geriye gitmesini gönülden dileyerek tatlı tatlı esniyorlar.Şu gürültülü zamanda, gevezelikten ve farfaradan gına getirenlerin sığınacağı bir kuytu köşe, Barış Bıçakçının anlatıları. Minimalizmin duru güzelliği var onun her kitabında. Baharda Yine Gelirizde de, incelikli tablolar çiziyor Barış Bıçakçı. İnsan ilişkilerinden enstantaneler; durumlara, duygulara, akıldan esenlere, gönülden geçenlere dair ince fırçalar... Uçucu intibaların izini süren bir görme ve bilme biçimi...İnsan güzel bir kitap okuduğu yerden nasıl ayrılabilir?
Bu berbat şehirde görüp görebileceğiniz en güzel şeyin terk edilmiş bir fabrikanın kara yıkıntısı olması saçma ya da gülünç mü? Değil! İnsana özgü bir yavaşlığı, sakarlığı hatırlatan tek şey bu yıkıntı çünkü. Şehirde otomobiller, yollar ve binalar, s... tümünü göster
Buzdan bir kütle, mumyadan bir heykel gibi izledim kaderimi. Babam yanımda olsa bir tokat atar kendime getirirdi beni."
Çocukluk düşlerinden yapılmış bir evin gölgeleri içinde babanın hayaletiyle karşılaşmak... Portobello’da, George Orwell’ın evinin önündeki kaldırımda oturup Tanpınar okurken zamansız sevgiliyle karşılaşmak... Kuledibi’nde, her şeyini bir Hopper çizimini elde edebilmek için harcamış bir adamla karşılaşmak... Ölüme çeyrek kala, bir balık lokantasında küçük kızının genç kadın haliyle karşılaşmak... Cinayetle kaza arasındaki bulanıklığa sığınırken, bir evcil hayvan dükkânında vicdan azabıyla karşılaşmak... Kara mizahla yoğunlaştırılmış usta anlatımıyla Yekta Kopan, okurunu, kentler, kitaplar, resimler, şarkılar, fotoğraflar ve insanlar arasında gezdiriyor. Çok iyi bildiğimiz ama unutmaya çalıştıklarımızı hatırlatıyor. Bir de Baktım Yoksun, unutulmaz bir karşılaşmalar kitabı.
Buzdan bir kütle, mumyadan bir heykel gibi izledim kaderimi. Babam yanımda olsa bir tokat atar kendime getirirdi beni."
Çocukluk düşlerinden yapılmış bir evin gölgeleri içinde babanın hayaletiyle karşılaşmak... Portobello’da, George Orwell’ın... tümünü göster
Barlow şu anda kitap okumuyor.