Bu berbat şehirde görüp görebileceğiniz en güzel şeyin terk edilmiş bir fabrikanın kara yıkıntısı olması saçma ya da gülünç mü? Değil! İnsana özgü bir yavaşlığı, sakarlığı hatırlatan tek şey bu yıkıntı çünkü. Şehirde otomobiller, yollar ve binalar, sonunda bütün sıcaklıkların evrenin ölgün sıcaklığıyla aynı olacağı bir geleceğe doğru son hızla gidiyor, uzanıyor, yükseliyor. Ama aralarında banka memuru sevgili dostum Tuğrulun da bulunduğu sağlığına dikkat etmeyen, fazlasıyla hayalperest bazı insanlar var ki, onlar gece kurdukları saatin sabah çalışmamasını veya en iyisi geriye gitmesini gönülden dileyerek tatlı tatlı esniyorlar.Şu gürültülü zamanda, gevezelikten ve farfaradan gına getirenlerin sığınacağı bir kuytu köşe, Barış Bıçakçının anlatıları. Minimalizmin duru güzelliği var onun her kitabında. Baharda Yine Gelirizde de, incelikli tablolar çiziyor Barış Bıçakçı. İnsan ilişkilerinden enstantaneler; durumlara, duygulara, akıldan esenlere, gönülden geçenlere dair ince fırçalar... Uçucu intibaların izini süren bir görme ve bilme biçimi...İnsan güzel bir kitap okuduğu yerden nasıl ayrılabilir?
Bu berbat şehirde görüp görebileceğiniz en güzel şeyin terk edilmiş bir fabrikanın kara yıkıntısı olması saçma ya da gülünç mü? Değil! İnsana özgü bir yavaşlığı, sakarlığı hatırlatan tek şey bu yıkıntı çünkü. Şehirde otomobiller, yollar ve binalar, sonunda bütün sıcaklıkların evrenin ölgün sıcaklığıyla aynı olacağı bir geleceğe doğru son hızla gidiyor, uzanıyor, yükseliyor. Ama aralarında banka memuru sevgili dostum Tuğrulun da bulunduğu sağlığına dikkat etmeyen, fazlasıyla hayalperest bazı insanlar var ki, onlar gece kurdukları saatin sabah çalışmamasını veya en iyisi geriye gitmesini gönülden dileyerek tatlı tatlı esniyorlar.Şu gürültülü zamanda, gevezelikten ve farfaradan gına getirenlerin sığınacağı bir kuytu köşe, Barış Bıçakçının anlatıları. Minimalizmin duru güzelliği var onun her kitabında. Baharda Yine Gelirizde de, incelikli tablolar çiziyor Barış Bıçakçı. İnsan ilişkilerinden enstantaneler; durumlara, duygulara, akıldan esenlere, gönülden geçenlere dair ince fırçalar... Uçucu intibaların izini süren bir görme ve bilme biçimi...İnsan güzel bir kitap okuduğu yerden nasıl ayrılabilir?
Kısa ve hayatın içinde öyküler. Bazıları alıp götürüyor insanı.
Her öykü bir hale yayıyor, kısacık olmalarına rağmen zihninize bir devam bırakıyor; Barış Bıçakçı öyle güzel, öyle gerekli ayrıntıları seçiyor ki siz gerisini rahatlıkla tamamlıyorsunuz. Barış Bıçakçı büyük bir yazar, onun edebiyatı sadeliğin de erişilmez olabileceğini gösteriyor.
http://20binfersah.blogspot.com/2012/09/birhaberaltikitap.html
Barış Bıçakçı okuduğumda; kendimi bambaşka bir dünyada hissediyorum.
ilk kez barış bıçakçı okuyacaklar için tavsiye etmem ancak barış bıçakçı tarzını, gözlemini, sözlerini bilenler zaten okuyacaklardır..
kesitler, anlar, gözlemler yine çok iyi, şehir rehberi çok manidar. ankaralı olanlar daha bi ayrı seviyor barış bıçakçı'yı
bu okuduğum ilk barış bıçakçı kitabıydı.
ardından sözlüklerde biraz bakındım da yazarın okurları barış bıçakçı okumaya bu kitaptan başlamayın yazmışlar. onun sözlerine, tarzına aşina değilseniz sıkabilir vs şeyler denilmiş. haklı olabilirler çünkü kitap pek etkilemedi beni. güzel öykülerdi. okurken sıkılmadım. yabancılık çekmedim. ama okudum bitti. öylesine. etkilenmedim.
yazarın yahut kitabın kötü olduğunu söylememekle birlikte yanlış yerden başladığımı hissediyorum.
Hayattan enstanteneleri sunuyor Barış Bıçakçı bu kitabında...
sanki bir hayalet gibi insanlar içinde dolaşırken anlık yanlarına uğruyorsunuz ve olayları izliyorsunuz... Bu güzel ancak kısa hikayeler değilde gelişme ve sonucun olduğu en azından okuyucuyu bittiğine dair tatmin eden finaller olsaydı daha güzel olabilirdi...bazı hikayeler arasına serpiştirilen şehir rehberi bölümleri çok başarılıydı...Hatta sırf bu tür yazılar ve gözlemlerin olduğu bir kitap olsaydı daha çok severdim.
İlk defa Barış Bıçakçı okuyacaksanız bu kitap dan başlamayı tavsiye etmem
şunu mutlaka belirtmeliyim kitabın kapağı gerçekten çok güzel, harikulade, şahane
Okumakta geç kaldığım bi yazar... Dili gerçekten çok güzel, okurken sıkmıyor insanı.
İnsan ilişkilerini çok güzel anlatan, müthiş bir Barış BIÇAKÇI eseri...
diğer barış bıçakcı kitaplarına göre daha az ankara vardı ve belki de o yüzden özdeşleşemedim kitapla ...
Ciltsiz, 109 sayfa
İletişim Yayınları tarafından yayınlandı