Dostluk, arkadaşlık, sevgi, tutku, bağlılık ve keder... Bu duygular arasında mekik dokuyan, gönül kırıklıklarını ustalıklı bir sevecenlikle onarmaya çalışan bir kitap, Peruk Gibi Hüzünlü.
İlk öykü kitabı Anne, Baba ve Diğer Ölümcül Şeyler ile adını duyuran Yalçın Tosun, kısa sürede ikinci baskısı yapılan bu kitabıyla 2011 Notre Dame de Sion Edebiyat Ödülü'ne de layık görülmüştü. Öyküleri, edebiyat yazıları ve röportajları Adam Öykü, Notos, kitap-lık, Roll ve Radikal Kitap dergilerinde yayımlanan Yalçın Tosun'un kitaba adını veren "Peruk Gibi Hüzünlü" adlı şiiri Mabel Matiz tarafından bestelenmiş ve sanatçının aynı adlı albümünde yer almıştı.
Dostluk, arkadaşlık, sevgi, tutku, bağlılık ve keder... Bu duygular arasında mekik dokuyan, gönül kırıklıklarını ustalıklı bir sevecenlikle onarmaya çalışan bir kitap, Peruk Gibi Hüzünlü.
İlk öykü kitabı Anne, Baba ve Diğer Ölümcül Şeyler ile adını duyuran Yalçın Tosun, kısa sürede ikinci baskısı yapılan bu kitabıyla 2011 Notre Dame de Sion Edebiyat Ödülü'ne de layık görülmüştü. Öyküleri, edebiyat yazıları ve röportajları Adam Öykü, Notos, kitap-lık, Roll ve Radikal Kitap dergilerinde yayımlanan Yalçın Tosun'un kitaba adını veren "Peruk Gibi Hüzünlü" adlı şiiri Mabel Matiz tarafından bestelenmiş ve sanatçının aynı adlı albümünde yer almıştı.
özellikle Üç Kadınlı Şehir ve Bir Bavul İçin Noktürn müthişti. Yalçın Tosun "daha önce nasıl okumam ben bu yazarı" diyebileceğiniz biri.
bitirdikten sonra üç saat boyunca halının desenlerini izlettiren kitap.
Film gibi anlatılmış kısacık ama vurgulu, boğaz düğümleyen öyküler.
Kitap genel anlamda çok güzel öyküler barındırmasıyla beraber yalnızca son öykü ''Madam Marini''nin öyküsü için bile alınıp okunabilir. Ötekileştirilenlerin dünyasına da çok güzel ışık tutmayı başaran Yalçın tosundan kahveyle birlikte okumalık...
Ödüllü bir kitap.Emrah Serbes in Erken Kaybedenler 'ini anımsattı.Tabi bu kitapta daha bir ciddiyet var.Daha çok Cinsel kimlik bunalımı üzerine hikayeler bulunuyor.
İnsani içgüdüler üzerine kurulu öykülerden oluşan eser konu seçimi bakımından Şebnem İşigüzel'in Hanene Ay Doğacak kitabını anımsatıyor. Onun kadar sert ya da cesur sayılmaz. Daha ziyade bir hüzün sarmalıyor okudukça. Haniyse o hikayenin kahramanının omzuna el atıp seni çok iyi anlıyorum diyesi geliyor insanın. Daha çok çocuk ve ilk gençlik gözüyle aktarıldığı için olabilir.
En başından en sonuna dolu dolu olmayan tek bir öykü yok. Her biri başka bir tel her biri başka bir dünya. Yazarı takibime kitabı da favorilerime seve seve aldım gitti..
Çok seviyorum bu yazarı.Dokunma dersleri ile başladım her öyküsünde farklı tadı bulabiliyorum.Diğer kitapları da alınır.
116 sayfa
Yapı Kredi Yayınları tarafından yayınlandı