Friedrich Wilhelm Nietzsche (1844-1900): Geleneksel din, ahlak ve felsefe anlayışlarını kendine özgü yoğun ve çarpıcı bir dille eleştiren en etkili çağdaş felsefecilerdendir. Bonn Üniversitesinde teoloji okumaya başlayan Nietzsche daha sonra filolojiye yöneldi. Leipzig Üniversitesinde öğrenimini sürdürdü, henüz öğrenci iken Basel Üniversitesi filoloji profesörlüğüne aday gösterildi. 1869da sınav ve tez koşulu aranmadan, yalnızca yazılarına dayanarak doktor unvanı verilen Nietzsche, profesörlüğü sırasında klasik filoloji çalışmalarından uzaklaştı ve felsefeyle uğraşmaya başladı. Ecce Homo 1888 yılında yazdığı otobiyografik nitelikli bir eserdir. Tragedyanın Doğuşu, Zamana Aykırı Bakışlar, İnsanca Pek İnsanca, Tan Kızıllığı, Şen Bilim, Böyle Söyledi Zerdüşt, İyinin ve Kötünün Ötesinde, Ahlakın Soykütüğü, Wagner Olayı,
Dionysos Dithyrambosları, Putların Batışı, Antichrist, Nietzsche Wagnere Karşı başlıca büyük eserleri arasında yer almaktadır.
Friedrich Wilhelm Nietzsche (1844-1900): Geleneksel din, ahlak ve felsefe anlayışlarını kendine özgü yoğun ve çarpıcı bir dille eleştiren en etkili çağdaş felsefecilerdendir. Bonn Üniversitesinde teoloji okumaya başlayan Nietzsche daha sonra filoloji... tümünü göster
Bu kitap en azlarındır. Belki de onlardan hiçbiri yaşamıyor daha. Onlar, benim Zerdüştümü anlayanlar olacaklar: kendimi, daha bugünden işitilecek kulaklar bulanlar ile nasıl karıştırabilirdim ki? Ancak öbürgündür benim olan. Kimileri öldükten sonra doğar.Kişinin beni anlamasının, hem de zorunlukla anlamasının koşulları, -bunları pek iyi bilirim. Benim yalnızca içtenliğime, tutkuma dayanabilmek için, düşünsel konularda katılık kertesinde dürüst olması gerekir kişinin. Dağlarda yaşamaya alışkın olması gerekir- çağın siyasetinin ve halkların çıkarcılıklarının sefil gevezeliğini kendi altında görmeye.
Bu kitap en azlarındır. Belki de onlardan hiçbiri yaşamıyor daha. Onlar, benim Zerdüştümü anlayanlar olacaklar: kendimi, daha bugünden işitilecek kulaklar bulanlar ile nasıl karıştırabilirdim ki? Ancak öbürgündür benim olan. Kimileri öldükten sonra d... tümünü göster
Felsefenin değişmez ilkesi, coşkun bir yaşama sevgisiydi. Öte yandan, ona, enerjik Hıristiyan atalarından bir çeşit katı çilecilik geçmişti. Çözmeye uğraştı, karşılığını aradığı şu soruydu: Schopenhauerin karamsar öncülerini kabul etmekle birlikte, sonucunu ne yoldan reddedebiliriz?Nietzsche, ilk çözümünü sanatta buldu ve bunu ilk eserlerinde ileri sürdü. Daha sonra Nietzsche, karamsarlıktan kurtulmak için hayalin dışında bir yol aradı ve bu yolda eserler yazdı. Nietzsche bu eserlerinde, bilgiyi yüceltiyor ve bilgi üzerine kurulmuş bir sosyal ahlak tasarlıyordu. Nietzsche eserlerinde bilginin tenkidini yapar ve onun için hiçbir hayat kuralı sağlamayacağı sonucuna varır. Bugün yaşadığımız hayatı, daha binlerce defa yeniden yaşamak zorundayız (sonsuz dönüş). O halde yapılacak şey, hayatı sevinçle kabul etmektir: İnsan, karamsarlıktan ancak kahramanca bir irade ve hayal çabasıyla kurtulabilir. Durmadan tekrarlanan bu çaba, insanı üstün bir varlığa yani üstinsana dönüştürecektir.Nietzsche hiçbir zaman düşüncelerini mantıki bir şekilde bağdaştırmaya çalışmamıştır. Eseri, uzun bir vecizeler dizesidir. Kendisi de, sonunda kelimelerle değil, şimşeklerle yazdığını, kendi düşüncesinin ateşinde yandığını söyler. Bu üslubuyla en büyük Alman yazarları arasında yer alır.
Felsefenin değişmez ilkesi, coşkun bir yaşama sevgisiydi. Öte yandan, ona, enerjik Hıristiyan atalarından bir çeşit katı çilecilik geçmişti. Çözmeye uğraştı, karşılığını aradığı şu soruydu: Schopenhauerin karamsar öncülerini kabul etmekle birlikte, s... tümünü göster
Friedrich Nietzsche'yi bizzat kendisinden okumadan onu nasıl anlayacaksınız?
Kısa bir süre içinde, şu zamana kadar kendisinden talep edilmiş en zor istekle insanlığın karşısına çıkacağımı düşünürsek, her şeyden önce kim olduğumu açıklamanın gerekli olduğunu düşünüyorum. Aslına bakılırsa, bu açıklamanın gereken konunun uzun zamandan bu yana biliniyor olması lazım çünkü kendimle ilgili konularda ''sözünü esirgemem''. Fakat görevimin büyüklüğü ile akranlarımının küçüklüğü arasındaki fark, beni duymamış ve görmemiş olmaları gerçeğini açığa çıkartıyor.
Friedrich Nietzsche'yi bizzat kendisinden okumadan onu nasıl anlayacaksınız?
Kısa bir süre içinde, şu zamana kadar kendisinden talep edilmiş en zor istekle insanlığın karşısına çıkacağımı düşünürsek, her şeyden önce kim olduğumu açıklamanın g... tümünü göster
Sana hiçbir şey olmayacak, göreceksin bak. Elini kolunu sallayarak dışarı çıkacaksın. Uçak havaalanına yaklaşırken Müjdat (Gezen) beni yatıştırmaya çalışıyordu. Onu duymuyor gibiydim. Tutuklanacak olursam onun neler yapması gerektiğini düşünmeye çalıştım; tanıdık birkaç kişinin adını saydım. Onları hemen ara, avukatını devreye sok, dedim; bir de bütün gazeteleri aramasını tembihledim. Durduk. Herkes hareketlendi, ben bir türlü yerimden kalkmak istemiyordum. Gönülsüz, ağır hareket ediyordum. Müjdata döndüm: Beni götürürlerse bavulumu sen al, dedim. Bavulla şubeye gitmek istemiyorum. Yan ceplerinden birinde telefon defterim var, onu yok et... Sinema sanatçısı Tarık Akan, 80 askeri darbesinin hemen ardından, 1981 başlarında Almanyada yaptığı bir konuşma yüzünden yurda dönüşünde tutuklanır. Bu tutuklanmanın nedeni, sağcı bir gazetenin manşete çıkardığı yanlı ve yalan haberdir. Böylece, uzun bir yargılanma süreci başlar. Siyasi Şube, sorgulanmalar, itilip kakılmalar, aşağılanmalar, soğuk hüçreler, bitli-fareli koğuşlar, sağcılar, solcular, devrimciler, TKPliler, idamlıklar... Ününün doruğundaki Tarık Akanın aylar boyu içinde bulunacağı ortam budur. Uzun zaman sonra aklanıp özgür kalan Tarık Akan, aradan yıllar geçse de o günlerin baskılarını, acılarını unutamaz; tek çıkış yolu, yaşadıklarını yazıya dökmektedir. Anne Kafamda Bit Var, o karanlık dönemin bir tutanağı gibi. Son yirmi yıldır toplumsal içerikli filmlere yönelen ünlü sinema adamının az bilinen bir yönünü ortaya çıkaran anılarda ayrıca Şerif Görenden Atıf Yılmazda, Orhan Apaydından Barış Derneği Davasına kadar pek çok tanınmış ada ve önemli olaya yer verilirken, Yılmaz Güney cezaevindeyken gizli saklı çekilen Yol filminin bütün serüveni de dile getiriliyor.
Sana hiçbir şey olmayacak, göreceksin bak. Elini kolunu sallayarak dışarı çıkacaksın. Uçak havaalanına yaklaşırken Müjdat (Gezen) beni yatıştırmaya çalışıyordu. Onu duymuyor gibiydim. Tutuklanacak olursam onun neler yapması gerektiğini düşünmeye çalı... tümünü göster
Küçük Prens'i okuduk, ama ne kadarını hatırlıyoruz?
Küçük Prens'i okuduk, ama ne kadarını hatırlıyoruz?
oguzalp şu anda kitap okumuyor.