Türkçede iki kitabı (Kızıl Nehirler ve Taş Meclisi) yayımlanan ve Doğan Kitapın davetlisi olarak TÜYAP 2001de İstanbulu ziyaret eden Grangé, Leyleklerin Uçuşuyla, ustalığını bir kez daha kanıtlıyor.Leyleklerin Uçuşunda yazar, Avrupadan Orta Afrikaya kadar, her yıl düzenli olarak göç eden leyleklerin bu özelliğinden yararlanan uluslararası bir şebekenin faaliyetlerini anlatıyor. Grangénin korku labirentinin bir yanında dünyanın en sıkı denetlenen elmas madenlerinden yapılan kaçakçılık, diğer yanında da kalpleri çalınmış cesetler duruyor. Leyleklerin Uçuşunda okuyucu, adrenalin hapı yutmuş gibi, kitabın ilk sayfalarda tutulduğu heyecan fırtınasından, sonuna kadar kurtulamıyor.
Türkçede iki kitabı (Kızıl Nehirler ve Taş Meclisi) yayımlanan ve Doğan Kitapın davetlisi olarak TÜYAP 2001de İstanbulu ziyaret eden Grangé, Leyleklerin Uçuşuyla, ustalığını bir kez daha kanıtlıyor.Leyleklerin Uçuşunda yazar, Avrupadan Orta Afrikaya ... tümünü göster
Kurtlar İmparatorluğunda Fransa ile Türkiye arasında gerilimli bir hat kuruluyor. Jean-Christophe Grangé, her zamanki gibi etkileyici bir atmosfer yaratıyor, kahramanlarına inandırıcı roller biçiyor ve okuyucuyu soluksuz bırakacak bir serüvene tanık ediyor. Seri cinayetler, uyuşturucu kaçakçılığı, Strasbourg-Saint-Denisdeki küçük Türkiye, Fransız polisindeki iç hesaplaşmalar, tıbbın karanlık amaçlara alet edilmesi... Okuyucu kendini böyle gerilimli bir dünyanın içinde buluyor. Heyecan dozu son sayfaya kadar hiç düşmeyen bir roman.
Kurtlar İmparatorluğunda Fransa ile Türkiye arasında gerilimli bir hat kuruluyor. Jean-Christophe Grangé, her zamanki gibi etkileyici bir atmosfer yaratıyor, kahramanlarına inandırıcı roller biçiyor ve okuyucuyu soluksuz bırakacak bir serüvene tanık ... tümünü göster
Gündüz Vassafın kalemiyle Annesinin Hikayesi. Öksüz bir Rumeli kızının Osmanlı İmparatorluğunun sınırlarında başlayan hayatı size gündelik yaşantının unutulmuş pek çok ayrıntısını tanıtarak bilinmeyen evlere misafir ediyor. Osmanlı, Cumhuriyet Türkiyesi ve ABDde yüzyıla yakın süren çarpıcı bir yaşantının ışığında kadının toplumdaki yeri. İmparatorluğun son yıllarında Balkanlarda dindar bir ailenin Türk katliamı öncesi günlük yaşantısı,Yunan işgali altında Anadolu, İstanbulda tek başına yaşayan bir genç kadının yılları, Robert Kolej ve Üniversitede felsefe öğrenciliği Belkıs Halimin anılarında birer birer canlanıyor. Genç Cumhuriyete alışmanın acı tatlı serüvenleriyle de karşılaşıyoruz. Kitapta Çamlıca Kız Mektebinde jambon devrimi, çapkın kurancılar, İstanbul semalarında atılan kızlı erkekli uçak turları ve tabii başımızdan eksiz olmayan gizli polisimiz. II. Dünya Savaşı yıllarında Harvardda erkekler arasında okuyan bu tek kadının Amerikanın akıl hastanelerinde yarım asır süren psikologluğu... Soğuk savaş yıllarında Ankarada Amerikan askerlerinin beyliği, Moskovada Türk komünistlerinin ibret verici serüvenleri.
Gündüz Vassafın kalemiyle Annesinin Hikayesi. Öksüz bir Rumeli kızının Osmanlı İmparatorluğunun sınırlarında başlayan hayatı size gündelik yaşantının unutulmuş pek çok ayrıntısını tanıtarak bilinmeyen evlere misafir ediyor. Osmanlı, Cumhuriyet Türkiy... tümünü göster
Cehenneme Övgü’de “bu dünya”yı sorgulayan Gündüz Vassaf ikinci kitabında “cennet”e, hem de cennetin ta dibine el atıyor. Mizahla bilimkurgunun, düzyazıyla bilimsel makale üslûbunun harmanlandığı kitapta, ‘yanlışla doğru’, ‘yalanla dolan’ sırt sırta duruyor. Bu kitapta Freud’un kuramlarının hayata geçirildiği Amsterdam genelevlerinde dolaşabilir, hükümet kiralayabilirsiniz; hatta 100 dolara bir Amerikan şirketi bile satın alabilir, isterseniz yeni yaşam biçimlerinin hayata geçirildiği özgür kolonilerde yaşayabilirsiniz. Gündüz Vassaf, düşgücünün sınırlarını zorladığı Cennetin Dibi’nde, “gelecekte yolculuğa” davet ediyor bizi.
“Gündüz Vassaf düşgücünün avukatı, düzyazımızın en özgür ruhlu kalemi..”
Cehenneme Övgü’de “bu dünya”yı sorgulayan Gündüz Vassaf ikinci kitabında “cennet”e, hem de cennetin ta dibine el atıyor. Mizahla bilimkurgunun, düzyazıyla bilimsel makale üslûbunun harmanlandığı kitapta, ‘yanlışla doğru’, ‘yalanla dolan’ sırt sırta d... tümünü göster
Bazı eleştirmenlerin şeytanın avukatı sıfatını yakıştırdıkları Gündüz Vassafın gözden geçirilmiş ve genişletilmiş yeni baskısıyla sunduğumuz Cehenneme Övgüsü, içimizde büyütüp yaşattığımız küçük totaliter dünyalarımızı afişe ediyor, daha doğrusu yüzümüze vuruyor. Totalitarizmin -anne karnındaki bebeğin beslenmesi gibi- bireyle toplumu bağlayan göbek bağıyla semirdiğini, hayata ilişkin algılarımızı ve kimi dayatılan kimisini de gönüllü olarak kabul ettiğimiz kavramları irdeleyerek gösteriyor. Cehenneme Övgü, yazarın kendiyle hesaplaştığı, herkesi de hesaplaşmaya çağıran, hatta kışkırtan bir kitap.
Bazı eleştirmenlerin şeytanın avukatı sıfatını yakıştırdıkları Gündüz Vassafın gözden geçirilmiş ve genişletilmiş yeni baskısıyla sunduğumuz Cehenneme Övgüsü, içimizde büyütüp yaşattığımız küçük totaliter dünyalarımızı afişe ediyor, daha doğrusu yü... tümünü göster
Sığınak Hikâyeleri’nin yayınlandığı dönem Türk Edebiyatı için çok
ilginç bir dönemdir. Bu yıllar dilin, edebiyat yapıtı içinde konuya
oranla ağırlık kazandığı bir dönemdir. [….] Bu dönemin hemen
basında Sait Faik’in Alemdağ’da Var Bir Yılan’la baslayan son dönem
öykücülüğü ve Feyyaz Kayacan’ın Sisedeki Adam ve Sığınak
Hikâyeleri yer alır. Türk Edebiyatı’nda öykünün siiri etkilediği tek
dönemdir belki bu.
Tuğrul Tanyol
Sığınak Hikâyeleri’nin yayınlandığı dönem Türk Edebiyatı için çok
ilginç bir dönemdir. Bu yıllar dilin, edebiyat yapıtı içinde konuya
oranla ağırlık kazandığı bir dönemdir. [….] Bu dönemin hemen
basında Sait Faik’in Alemdağ’da Var Bir Yılan’la bas... tümünü göster
thulsadoom şu anda kitap okumuyor.