gökyüzübenim, 68 adet değerlendirme yapmış.  (4/10)
Bugün Bize Kim Geldi
Bugün Bize Kim Geldi

7

Öyküden ziyade güzel bir anı kitabı. Pek neşemin olmadığı zamanlarda okumaya başladım ve zaman zaman sesli gülmekten alamadım kendimi. “Tercüme sanattır” ve “Sokakta köpekler evlenir” kısımları özellikle mükemmeldi. Düşündükçe bile gülüyorum. Sonunda da karnıma yumruk yemiş gibi bitirdim. Yazarın diğer kitaplarını okumaya devam edeceğim.

Canan
Canan

2

Sözüyle, ruhuyla, hiçbir şekilde kabul etmediğim bir roman oldu Canan. Yazıldığı dönem düşünülerek pek çok şey mazur görülebilir ama bazı duygu ve düşünceler zamansızdır. ---- İçerik hakkında bilgi ----- Aldatılan kadına herkesin “Eşin elbet bir gün gelecek, sabret.” nasihatleri vermesi, kadınlık gururunun bu kadar yok sayılması, aldatılan bir başka kadının “ Eşimi çok seviyorum, beni istediği kadar dövsün yeter ki boşamasın.” sözleri hiçbir zaman diliminde kabul edilemez mesela. Kadınlık gururu 21. yy icadı değil. Bu kadar ayaklar altına alınmayı da hiç hak etmiyor. Aldatan adamın, eski eşini hayal meyal hatırlıyorken sırf arkadaşları nasihat etti diye eski karısına geri dönmesi ve kadına “ O büyük düşmanın artık yok.” demesi ise ayrıca şaşkınlığa uğratıyor insanı. Aldatma eylemine kendisi hiç karışmamış, tüm olanlar hayatlarına giren bir başka kadının başının altından çıkmış gibi. Bu sözlerin kabul görmesi ise ayrı bir hayal kırıklığı. En azından sonunun güzel olacağı ümidi taşıyordum ancak mümkün olmadı. ---- İçerik hakkında bilgi ---- Kitap nereden tutsam elimde kalıyor. Peyami SAFA’nın Dokuzuncu Hariciye Koğuşu’nu okumuş ve çok sevmiştim. Bu romana da büyük beklentiyle başladım. Kitabın dili güzel, akıcı. Eski Türkçeyi de çok özlemişim. Ama konunun işleniş şeklini asla kabul etmiyorum.

Evrak Kürek Sektörden Arkadaşlara Giriş 101
Evrak Kürek Sektörden Arkadaşlara Giriş 101

7

Selçuk AYDEMİR’i epey severim. Bu kitabı da oldukça uzun bir zamandır bekliyordum. Ama yazarın diğer romanları gibi, tam olarak bir olay akışı içerisinde yazılmamış. Daha çok parça parça anılarını anlattığı, bu sırada sektöre girecek genç meslektaşlarına tatlı uyarı ve önerilerde bulunduğu bir kitap çıkartmış ortaya. Eğer sinema ile ilgileniyorsanız, size motivasyon sağlayacak ve yol gösterici olacaktır. Belirttiğim nedenler yüzünden kitabı okurken bana ait değilmiş gibi hissettim. Bu yüzden onu asıl sahibi olarak gördüğüm kişiye, sinema okuyan bir arkadaşıma emanet edeceğim. Yazarın gelecek kitaplarını sabırsızlıkla bekliyorum.

Rüzgarın Adı (Kralkatili Güncesi: 1. Gün)
Rüzgarın Adı (Kralkatili Güncesi: 1. Gün)

9

İşlerimin oldukça yoğun olduğu bir dönemde nasıl bitireceğimi bilemeden başladım. Ama uzun zamandır okuduğum en sürükleyici romanlardan biri oldu. Fantastik bir eser olmasına rağmen, ana karakterin kendisine bir sihirli değnek değmiş gibi yaşamaması oldukça gerçekçi olmuş. Romanın en sevdiğim yanı, her an her şey olabilir hissiyatıydı. Yazarın ilk romanı olduğunu öğrenince epey şaşırdım. Kullandığı dil oldukça akıcı ve başarılı. Serinin 2. kitabını da bir an önce okumak istiyorum.

Nefha
Nefha

6

‘’Ateş Canına Yapışsın’’ romanının devam kitabı. İlk kitabı öyle sevmiştim ki bu 2. kitap için beklentim hayli yüksekti. Beklentimi karşılamadığını belirtmeliyim. Okurun merakını cezbedecek, bir an önce okumaya teşvik edecek bir dayanak noktası da yoktu esasen. Zaten bu yüzden de konu bir yerde tıkandı, gitmedi. Öte yandan işlenmesi hayli zor bir konu. Bu yönüyle takdir ediyorum. Serinin 3. kitabı çıkarsa onu da okuma niyetindeyim.

Berlinli Apartmanı
Berlinli Apartmanı

7

‘Berlinli apartmanı’, cinayet romanı çevirmenliği yapan bir kadının kendisini bir cinayet olayının ortasında bulmasını anlatıyor. Roman oldukça akıcıydı. 2 gün içinde zorlanmadan bitirebildim. Okuduktan sonra yazarın ilk kitabı olduğunu öğrendim. Kitabı güzel bulmakla beraber bazı eksikliklerinin olduğunu söyleyebilirim. Bu tarz romanlarda genel olarak mevcut olan gizemlerin sonradan çözülmesi durumu ve okuyucuyu ters köşe yapan unsurlar yoktu. Sürprizleri olan bir roman değil. 2-3 yerde de bariz yazım hataları vardı. İlk roman olmasını da göz önüne alarak yazarın diğer kitaplarını da okumaya çalışacağım.

Kumral Ada Mavi Tuna
Kumral Ada Mavi Tuna

7

Roman şimdiki ve geçmiş zaman olmak üzere iki kısımda işleniyor. Şimdiyi anlatan her an oldukça boğucuydu. Öyle ki kitaba başladığımda yarım bırakmayı düşündüm. "İnsanlar bu kitabı neden bu kadar sevmiş ki?" sorusu yakamı bırakmayınca devam ettim. O zaman anladım. Çünkü geçmişin anlatıldığı her ayrıntı fazlasıyla güzel. Kitabın ortalarındaki malum anda, bir el kalbimi sıktı. Roman bitti ama bu his geçmedi. Uzun zamandır böyle hüzünlü bir kitap okumamıştım. Karakterlere (özellikle Tuna'ya) sarılabilmeyi çok isterdim. Kitabın sonlarında, karakterlere de kendilerini anlatmaları için söz hakkı verilmesi çok güzel düşünülmüş. Keşke her kitapta olsa aslında. Yarım bırakmadığım için mutluyum.