Çukurova deyince Yaşar Kemal gelir hep akla, gelmeli de. Bu romanı da okurken ister istemez Kemal'in Çukurova'sıyla karşılaştırdım hep. Hem üretim hem insan bakımından bu kadar zengin olan bir bölgeden yola çıkılarak yazılan romanların, öykülerin, şiirlerin tadına doyum olmuyor doğrusu. Çarpıcı bir okumaydı "Bereketli Topraklar Üzerinde". Karakterleri, tasvirleri ve halk ağzının çok iyi oturtulduğu bir üslubu ile inanılmaz zengin bir metin halini almış Orhan Kemal'in kaleminde. Bir anda okuyup bitiriyorsunuz, üzülüyorsunuz sonra. İçinizi bir ateş basıyor! O ezilmişliğin, saflığın ve çalışkanlığın karşılığını veremiyorsunuz diye. Bu kadar etkiye rağmen eksikleri de var tabii. Çok ayrıntıya girmeyeceğim ama en azından bir tane 'kötü' veya 'fıtne' olarak çizilmemiş bir kadın karakter aramadı değil gözlerim. Okuyun, okutturun!
Duru, yalın ve akıcı Türkçesiyle biz zamane insanının yüzüne yüzüne çarpıyor tüketim çılgınlığını çılgınlık olarak dile getiren cümleleriyle Tahsin Yücel. Türk Edebiyatı ile ilgilenip de Tahsin Yücel'in adını duymamak olmaz ki bu adı sonuna kadar hakettiğini bir kez daha göstermiş Tahsin Hoca. Mutlu Anadolu insanının ne hayallerle geldiği İstanbul'da nasıl bir hâl aldığını yürek burkan bir hikayeyle gözümüzün önüne sermiş "Kumru ile Kumru". Okudukça mahallenizden birisiymişçesine ısındığınız Kumru ve Pehlivan gibi çok gerçekçi karakterleriyle 'mutlu' insanın, daha fazla mutluluk ararken nasıl da 'mutsuzlaştığını' okuyacaksınız satır aralarında. Bütün kitapları gibi bu kitabı da 'olmuş' Tahsin Yücel'in.
Şiir konusunda kendimi çok yetkin bulmam. Okunacak binlerce şiirim var, bu böyle olmalı diyebilmek için. Lâkin, Ferruhzad gibi bir şair söz konusu olunca bir iki kelam etmekten kendimi alıkoyamadım. İran'ın katı kuralcı, yüzyılların geleneğini sürdüren Divan Şiiri'nden kopan bir çığlık Ferruhzad'ın mısraları. Kendisi İran Şiiri'nde 'kadın sesi'nin ilk temsilcisi. O'ndan önce de kadın şairler vardı elbette ama ilk defa Ferruhzad ile kadının duyguları, arzuları mısralara döküldü İran Şiiri'nde. Baskı ve çeviri kısmı biraz sıkıntılı da olsa bu derlemeyi mutlaka okuyun. Özellikle "Yeryüzü Ayetleri"ni eminim okumaya doyamayacaksınız.
Gündelik hayatın rutinine sarmış olanlara sıkı bir tokat! Kendisi de bir psikolog olan Vassaf'ın psikoloji ve psikologlara dair fikirlerini okuduğum bölümde: "İşte analitik düşünme, özeleştiri bu!" dedim. Alıştığımız hayatın neredeyse her noktasına daha önce aklınıza gelmemiş ayrıntıları sokacak önermelerle bezenmiş Cehenneme Övgü. Her sayfasında bir iki dakika kitaptan kafanızı kaldırıp düşünmeniz gerekiyor. Okuyun, okutturun, tekrar okuyun!
Afrika Edebiyatı adına okuduğum ilk eser oldu Parçalanma. Bu kadar gecikmiş olmasına üzülmemi sağlayacak bir kitap olduğu için bir yandan da seviniyorum diyebilirim. Klan anlayışını, Afrika insanının doğaya ve topluma bakışını, kültürel anlamda siyah-beyaz arasındaki ayrımı, bu kadar sade ve akıcı bir üslupla bu kadar çarpıcı anlatabilmek gerçek bir yetenek göstergesi olsa gerek. Hem kurgusu hem anlatısı hem de karakterleriyle ruhuma dokundu Achebe. Afrika'ya dair hiçbir metin tüketmediyseniz şayet bu kitap ilkiniz olmalı. İyi okumalar...
Duru, yalın, akıcı bir Türkçe... Muhteşem imgeleme gücü, inanılmaz karakterler, yerinde ve yaratıcı benzetmeler... Son zamanlarda okuduğum en iyi öykü kitabı. Daha ne denir ki!
İlginç bir karakter, mizahi bir üslup ve -Alper Canıgüz'ün psikoloji temelinden olacak- yerinde psikolojik tahlillerle bezenmiş, rahat okunan, hoş bir kitap. Her ne kadar bu tarza çok sıcak bakmasam da sıkılmadan bitirebildim kitabı. Biraz zorlama kurgusu ve zaman zaman anlatım bozukluklarına rastlanılan cümleleri dışında çok eksiği yok. Ama benim gibi polisiyelere özgü zorlama kurgular sizi çok sıkıyorsa veya kelimeler, cümleler okuma zevkinizin en önemli öğesiyse bu kitabı almadan önce bir daha düşünün derim. Zira bu eserden çok önce okumuş olmanız gereken yüzlerce kitap vardır.