ziya nur, 163 adet değerlendirme yapmış.  (8/24)
Söz'ün Özü - Kelâm-ı İlâhi'nin Tabiatına Dâir - Kur'an Tedkikleri 3
Anlam'ın Buharlaşması ve Kur'an
Anlam'ın Buharlaşması ve Kur'an

10

Özetle kitabın anlattığı: Toplumları doğru bir şekilde anlamak için o toplumları bir bütün olarak anlamak gerekir. Bu bütün içerisinde dil çok önemlidir. Çünkü bir toplumu doğru veya yanlış anlamak dil ile mümkündür. Aynı şekilde Kur'an'ı da doğru bir şekilde anlamanın en önemli faktörü dildir. Dilin yanlış anlaşılması anlamın yanlış anlaşılmasına,anlamın yanlış anlaşılması ihtilaflara. Buda kaosa neden olur.

Yabancı
Yabancı

8

İşlediği suçtan dolayı zor bir hayat yaşayan Meursault'ın mutsuzluğun için de mutluluğu arayışı ve mutlu olarak yaşamaya çalışmanın romanı.

Kur'an'ı Anlama'nın Anlamı
Kur'an'ı Anlama'nın Anlamı

10

Tarih boyunca Kur'an'ı Kerim'i anlama ile ilgili farklı dilleri konuşan milletler arasında ihtilaflar olmuştur. Kur'an'ı Kerim'in orjinal dili Arapça olduğu için farklı dilleri konuşan Müslümanlar, Kur'an'ı kendi dillerini tercüme ederken anlamı ile ilgili sorunlar yaşanmıştır. Buda Müslümanların yaşamını etkilemiştir. Dücane Cundioğlu bu kitabında bu yaşanan sorunların nasıl oluştuğunu ve oluş sebeplerini anlatmaktadır. Kur'an'ı Kerim'i daha iyi ve daha doğru bir şekilde okumak isteyenler için faydalı olacak bir eser.

Sözlü Kültürden Yazılı Kültüre Anlam`ın Tarihi
Sözlü Kültürden Yazılı Kültüre Anlam`ın Tarihi

10

Kitap, Kur'an'ın doğrudan muhatapları,Kur'an'ın dolaylı muhatapları,Kur'an'ın modern muhatapları olmak üzere üç bölümden oluşur. Bu bölümlerde dönem dönem insanların Kur'an'ı kerim anlamak için yapılan çalışmaları ayrıntılı bir şekilde anlatmıştır. Ayrıca Kur'an'nın indirilişinden günümüze kadar yapılan çalışmalar ve Kur'an'nın Türkçeye çevrilme serüvenine geniş yer veren çok değerli ve çok güzel bir eser.

Ferrari'sini Satan Bilge
Keşf-İ Kadim
Keşf-İ Kadim

9

İmam Gazali’nin İslam dünyasında Felsefenin gelişmesini engellediğini birçok felsefeciden duyduk ve aynı cümleyi birçok kitaptan okuduk. Bu düşünce Türkiye aydınları arasında da sık sık dile getiriliyor. İşte Dücane Cundioğlu bu kitabında bu düşünceyi sert bir dil ile eleştiriyor. Çünkü ona göre bu haksız bir eleştiridir. Bu eleştiriyi yapanlar İmam Gazali’nin eserlerini okumamışlar ya da tam olarak kavrayamamış olanlar olduğu için dolayısı ile İmam Gazali’yi tanımıyorlar. Tanımadıkları için de başkasını taklit ederek ya da oryantalist düşünceler ile Gazali’ye böyle haksız bir eleştiride bulunuyorlar. Yazar bu eleştirileri yapan ona göre sözde aydınların bazı makale ve kitaplarından alıntılar yapmış ve bu alıntılara sert bir şekilde cevap vermiştir. Her satırda yazar bu sözde aydınların bu konuda ne kadar cahil olduğunu dile getirmiştir. Ayrıca yazar Türkiye’de bazı aydınların İbn-i Sina, İbn-i Rüşt, farabi…gibi birçok düşünüre de yanlış ve haksız bir şekilde eleştirilere sert tepki veriyor. Yazara göre geçmiş değerlerimizi kötülemek, onları yanlış bilgilerle tanıtmak, bilinçsizce ve tam olarak tanımadan, anlamadan eleştirmek ve onların büyüklüğünü küçümsemek ilim konusundaki tembeliğimizden ve ilimde kolay olanı tercih etmemizden kaynaklanıyor. Bütün bu nedenlerden dolayı Türkiye ‘de aydın kavramının değişmiş olduğunu düşünenlerin, hakkı ile ilim yapanların aydın olarak değil de slogan atanların aydın olarak kabul edilmeye başlandığı bir dönemi yaşıyoruz. Kitaptan anladığım kadarı ile; yazar geçmişimizi, geçmiş değerlerimizi doğru ve yanlışları ile kabul edip onların bize ait olduğunu ve bu doğru yanlışları iyi öğrenerek ve kabul ederk onlardan ders alarak iyi bir geleceğin bizim için mümkün olacağını işaret ediyor.