Avustralya coğrafyası ve Aborijin kültürü hakkında ufak tefek bilgiler edinmek için okunabilir. Ama zayıf bir anlatım.
David Liss'in Yolsuzluk Gösterisi kitabını okuyup beğenmiştim. Bu kitaptaki performansını merak ediyordum, dünyanın en popüler süper kahramanlarından birinin dünyasını nasıl yansıtacak diye. Kitaba üslubunu yansıtmış Liss. Ben Örümcek Adam'ı hep lise çağlarında kıpır kıpır bir genç olarak canlandırırım zihnimde. Çoğu macerasında da o yaşlarındadır sanırım. Bu kitapta ise çalışma hayatında daha olgun bir Örümcek adam var. Ve o sürekli espri yapan , geveze halinden eser yok. Bunu biraz yadırgadım. Hikaye de çok sürükleyici değil aslında. Ama bir süper kahramanı hep olduğu gibi çizgi romanlardan değil de, sahneleri zihinde canlandırarak bir romandan okumak hoştu.
Mahrem'i yazmış bir kalemin, ortaokul sosyal bilgiler kitabı ayarında bir kitap yazma seviyesine inişi, inanılması güç bir durum. İskender kitabını okuduktan sonra Elif Şafak okumayı bırakmanın , güzel kitaplarının anılarını bozmamak adına iyi bir karar olacağını düşünmüştüm. Bu kitapla kararımın doğru olduğuna kesinlikle emin oldum.
Üçleme harika bir kitapla başlamıştı. Son dönemlerde okuduğum en iyi bilimkurgu kitaplarından biriydi Dönüş. Devam kitapları için büyük bir merak uyandırmıştı. Ancak devam kitabı Eksen maalesef çok zayıf kalmıştı ilk kitabın devamı olarak. 3. kitapta biraz toparlamış Wilson. 2. kitabın kötülüğü nedeniyle final konusunda çok şüpheye düşmüştüm. Ama çok tatmin edici olmasa da merakları biraz olsun gideren bir final yaptı kitap. Serinin kitapları arasında olayların geçtiği zamanlar arasında büyük zaman farkları olması tercih olarak kabul edilebilir ama kopukluğa neden olmuş bu durum. Kitapta kritik bir role sahip olan Turk Findley karakterinin çocukluğunun bir kısmının İstanbul'da geçiyor olması da insanı tuhaf hissettiriyor doğrusu :) Notum 7.5.
Nükleer felaket sonrası, insanlığın kaçınılmaz yok oluşunu, "dünyanın dibi"nde oldukları için en son yaşayacak olan Avustralyalıların son aylarını çok sıradan, gündelik hayatın dertleri üzerinden etkileyici bir şekilde anlatmış bize yazar. Kesin ölümlerine bir kaç ay kalmışken, bir sonraki yıl için planlar yapan, haber alamadıkları için tam emin olamasalar da büyük ihtimalle ölmüş yakınları için halen yaşıyorlarmış gibi konuşan insanların psikolojisi okurken etkiliyor sizi. Ve Yeryüzünde insanlığın yok oluşu gibi bir durumu zihninizin hayal edemediğini, etmek istemediğini fark ediyorsunuz içten içe. Bilimkurguda farklı bir üslup görmek isteyenlerin okuması gereken bir roman.