Satıgül Yüksek, 366 adet değerlendirme yapmış.  (18/53)
Aşka Var Mısın ? (Eversea #1)
Aşka Var Mısın ? (Eversea #1)

7

Yakışıklı bir hollywood yıldızının, özel hayatında yaşadığı sorunlardan kaçmak için, küçük bir kasabaya gelmesi ve kasabanın saf ve masum kızına aşık olmasının hikayesi :) Jack çok tatlı ve dürüst biri, çocukluğunda inanılmaz bir dram yaşamış, Keri Ann'e bu ilişkinin sonunun nereye gideceğini, daha doğrusu gidemeyeceğini en başından hissettirdi, hatta kızdan uzak durmak için elinden geleni de yaptı, ama bir yerden sonra ateşle barut misali olanlar oldu... Keri Ann'in hayatında kardeşi Joey den başka kimse yok, ailesini kaybetmiş, erkek arkadaş olaylarına da hiç girmemiş, zira zamanı gelince, kasabadan ayrılmayı planladığı için, arkasında kırık bir kalp bırakmak istememiş, ama gel gör ki, kırılan kalp onun ki oluyor, üstelikte hayranı olduğu bir hollywood yıldızı tarafından, ilk başlarda Jack'ten uzak durmaya çalıştı zira bir sonlarının olmayacağının farkında, ama işler hiçte planladığı gibi gitmedi.. İkili arasında,her şey tamda yolunda gidiyor derken , kitaba dahil olan şirret kadınımız Audrey her şeyi mahvediyor, kendisi Jack'in sözleşmeli sevgilisi, biraz reklam, biraz gerçek bir ilişkileri var, kadın tam bir pislik, hollywood yıldızıymış , pabucumun yıldızı :) Pembe dizi tadında çerezlik kitaplardan biriydi, bakalım ikinci kitapta neler olacak, Jack'in pişmanlıkları karşısında, Keri Ann'in gururu tekrar bir araya gelmelerine izin verecek mi :) Puanım 7-8 arasında gidip geldi :)

Düşler Krallığı (Westmoreland, #1)
Düşler Krallığı (Westmoreland, #1)

7

Düşler Krallığı yazarın okuduğum ilk tarihi aşk kitabı oldu, güzel bir kitaptı, tabi içeriğinde Jennifer gibi bir kadın karakter barındırmasaydı çok daha güzel olabilirdi :) Jennifer'a tahammül etmek gerçekten çok zor, Royce'u tebrik ederim cennette yeri hazır :) Kızın , kaçırıldıktan sonra kurtulmak için yaptıklarını bir yere kadar anlarım, yani kim olsa kaçmanın bir yolunu arar, ama Jenni iyice abarttı, erkeksi tavırları, ukala bilmiş hareketleri, boş çenesi, çok sıktı beni, özellikle kitabın sonlarına doğru, Royce gibi bir adama hiç hak etmediği şekilde davrandı, finalde yapılan turnuvada halkının gözü önünde adamı küçük düşürdü, gerçi sonradan durumu kurtarmaya çalıştı ama neredeyse adamın ölümüne sebep olacaktı ... Benim kitapta hissettiğim aşk tek taraflıydı, sadece Royce çabaladı durdu, Jennifer hala ailem de ailem dedi durdu, üstelikte ailesinin ne mal olduğunu bildiği halde.. Kitabın en eğlenceli karakterleri Elinor hala ve çocuğu gibi sürekli peşinde dolaştığı iri yarı azman görünümlü Arik oldu, Elinor eğlenceli bir kadındı sayesinde biraz güldüm : ) Umarım yazarın diğer kitaplarında sevilesi bir kadın karakterle karşılaşırım :) http://gulunkitapligi.blogspot.com.tr/

Yalnız Gözlerin İçin
Yalnız Gözlerin İçin

8

Oldukça uzun, güzel başlayıp, güzel devam eden, ama sonlara doğru kadın karakterin beni delirttiği bir kitaptı :)... Yazardan bir ricam olacak, artık kadın karakterlerini ölümlülerden seçse ne iyi olur, bizde meleklerle yarışacak muhteşemliklerini iki cümlede bir okumasak, valla içime daral geldi, elleri, gözleri, saçları, memişleri, kıvrak hatları, sütun gibi bacakları derken erkek karakterden uzaklaştım :)) Kitapta, bir kadının aşık olduğu adamın ki aynı zamanda patronu oluyor , iki yıl önce kaybettiği kardeşinin ölümünde parmağı olduğunu öğrenmesi, ve ardından , bir yandan intikam almak için kendince planlar yaparken, diğer yandan adama aşık olmasının hikayesi anlatılıyor, Güney'in beni delirttiği sahnelerin başında Tahir'in vurulma sahnesi var, adam onun yüzünden ölümden döndü, neymiş efendim kızımız tetiği çekme demiş, ölen kardeşini hatırlayınca yerdeki adama acımış, iyide Tahir onu vurmazsa o Tahir'i vuracak ki nitekim de öyle oldu, sonra da hastane koridorlarında zırladı durdu yüzsüz :) Kitabın sonlarına doğru Tahir kıza biraz çektirdi yani süründürdü ama benim içim soğudu mu hayır, ben olsam hayatımdan tamamen çıkarırdım :) Bu arada kardeşinin olayı hiç de Güney'in bildiği gibi değil, Tahir'imiz masum, yani masum derken o ve arkadaşları ki başta Tahir olmak üzere hepsi birer ilah :) "Ghost" adlı özel bir birimde, devlet için tehlikeli görevlerde çalışıyorlar ama masum insanlara asla zarar vermiyorlar :) http://gulunkitapligi.blogspot.com.tr/

Rehine
Rehine

9

Yeni keşfettiğim bir yazar ve kitabına bayıldım, aşkın ve nefretin hakkını fazlasıyla veren Baran ve Esma'yı tanımak büyük keyifti :) Yan karakterlerde çok tatlıydı,ikinci kitabın kahramanlarının Betül ve Burak olması hoşuma gitti ama neden kitap olarak basılmadı merak ediyorum , facebook yada Wattpad üzerinden kitap okumayı sevmiyorum :( Kitapla ilgili tek eleştirim sonlara doğru yazarın hikayeyi fazlaca uzatmış olmasıydı, karakterlerle bir süre daha birlikte olmak güzeldi ama keşke dozunda kalsaydı :))

Bana Aşkını Söyle (Legend of the Four Soldiers, #2)
Bana Aşkını Söyle (Legend of the Four Soldiers, #2)

8

Yazarın okuduğum ilk kitabıydı, aslında beğendim, ama ilk yarısı keşke daha sıcak ve samimi olsaydı , anlaşmalı bir evlilik yaptıkları için karakterler arasındaki soğuk nezaketten zatürre olmak üzereydim, ama neyse ki ikinci yarıda bayağı bir ısındım :)) Sevgili lordumuz Vale, başına buyruk yaşayan bir çapkın, tek derdi bir erkek evlat sahibi olmak , bunun için pek gönlü olmasa da Mary adında bir kadınla evlenmek üzere, ama kadın bir başkasına aşık olduğunu söyleyip, adamı kilisede bırakıp kaçıyor, lord hem şaşkın, hem kızgın, tabi birde geceden kalma hallini düşünürsek tam bir çıkmazda, fakat aynı dakikalarda devreye, düğünü izlemeye gelen cesaretli kızımız Melisande giriyor, kızımız uzun zamandır platonik olarak Vale' e aşık, adamın içinde bulunduğu durumu lehine çevirmek için cesurca bir adım atıyor ve ona evlenme teklifi ediyor... Bu evlilikte herkesin kendince alacağı bir pay var, lord bir varise, Melisande' de sevdiği adama kavuşacak, fakat bilmedikleri şeyse ikisinin de geçmişlerinde yaşadıkları acıları, birbirlerinin kollarında dindireceği, sırların ve acıların içinde kaybolmuş bu iki insan, yüzlerindeki maskeleri zamanla indirerek, birbirlerini daha iyi tanımaya ve aşkı birlikte keşfetmeye başlıyorlar... Dört kitaplık " Legend of the Four Soldiers" serisinin ikinci kitabıydı, elimde serinin ikinci ve dördüncü kitapları var, kalan iki kitabı mutlaka bulmam lazım, zira yan karakterlerin hikayelerini merak ediyorum :) http://gulunkitapligi.blogspot.com.tr/

Sen Benimsin
Sen Benimsin

7

Kitabımızda, Mardin'in öfkesiyle dillere destan, Ayaz ağasının, amca kızı Kader'e neredeyse saplantı derecesine varan aşkını okuyoruz, aralarında altı yaş var ve Ayaz, Kader'in doğduğu gün, onu gördüğü anda kıza vurulmuş, yıllarca, Kaderin büyümesini ve reşit olmasını beklemiş, kitaba başladığımızda Kader bir lise öğrencisi , bir olay sonucu evleri yandığı için, bir süreliğine amcasının konağında yaşamak zorunda kalıyorlar ki bu aynı zamanda Ayaz'ın yaşadığı konak oluyor, ayrıca bu yangının arkasında Ayaz var mı yok mu oda bir süre kafalarda soru işareti olarak kalıyor... Ayaz, kız kendisine bu kadar yakın olunca, ona olan aşkını derin sevgi sözcükleriyle,dokunuşlarıyla anlatmaya çalışıyor, adam ağaların romeo'su neredeyse :) ama kızımız çok narin, kafası yerden kalkmayan, beni deli eden saflığın dağ başını aşmış hali, ne bileyim insan biraz sıcaklık duyar, bir iki güzel bakar, ama yok, Ayaz bağırdıkça bu tırsıyor, tamam Ayaz biraz deli hatta bayağı deli, kız da zaten adamın hort zort bağırmalarından tırsıyor, ama adamı kışkırtmaktan da geri kalmıyor, bir Hakan olayı vardı ki orada ortalığı yatıştıracağım diye Ayaz'dan gizli yaptığı şey çok saçmaydı, bende Ayaz'ın yerinde olsam farklı davranmazdım , ille Ayaz'ı haklı çıkaracağım :)) Bizim kız ,yıllarca adamın yüzüne bakmamış, bir bellemiş ben seni abi gibi görüyorum, hay görmez olaydın adamı yedin bitirdin :) gerçi sonradan aklı başına geldi ama şu utangaçlığı suyunu çıkardı.. Aslında güzel bir kitaptı, ama kurguya bakacak olursak kitabın bu kadar kalın olmasına hiç gerek yoktu, hele sonlara eklenen yıllar yıllar sonrası kısmında biraz sıkıldım açıkçası.. Özellikle bu kitap için söylemiyorum ama okuduğum bir çok kitapta şöyle bir sorun var, özellikle konusu doğuda geçen kitaplarda, kadın karakterleri saf ve masum göstereceğim diye aptallık sınırına doğru itekliyorlar, aradaki ince çizgi çoğu zaman geçiliyor maalesef :( http://gulunkitapligi.blogspot.com.tr/

Ölüm Şarkısı
Ölüm Şarkısı

7

Miami'de sıradan bir gece, ödüllü gazeteci Matt Owens, kendisini ziyarete gelen kız kardeşiyle güzel bir gece geçiriyor, birlikte gittikleri bir barda bir anlığına gözlerini kardeşinin üzerinden ayırıyor ve bu her şeyin başlangıcı oluyor, çünkü Mandy bir anda ortadan kayboluyor ve ertesi gün kızın cesedi bulunuyor. Matt bunun için kendisini suçluyor ve olayın üzerine daha fazla gidiyor, eski sevgilisi Nora'da bir polis olunca ilk önce onun desteğini alıyor ve bazı ip uçlarına ulaşıyor, elde ettiği ip uçları Matt'i Paris'e, başka cinayetlere kadar götürüyor ve kapanan dosyalar yeniden açılıyor, bu konuda Paris'te bulunan dedektif Eve'nin çok yardımını görüyor zira kadın aslında bu cinayetleri beş yıldır araştırıyormuş ama ip ucu olmadığı için dosyaların hepsi kapanmış ve Eve bunu neredeyse bir saplantı haline getirmiş... Miami'de başlayıp, Paris'in arka sokaklarına, oradan karanlık yer altı tünellerine kadar uzanan bir olay örgüsü sizleri bekliyor, kitapta olaylar Matt'in ağzından aktarılırken, katili yazarın ağzından dinliyoruz.. Güzel bir kitaptı fakat yazarlar yani kız kardeşler, ilk yarısını çok fazla detaylara boğmuş diye düşünüyorum ama kalan yarısı iyiydi kurbanların dosyaları açıldıkça elde edilen ip uçları onları çellocu katilimize doğru yaklaştırmaya başlıyor, kitabın final sahnesi güzeldi ayrıca hikayeye son anda dahil olan Pierre son dakika golünü güzel atıyor :)