Serginho, 407 adet değerlendirme yapmış.  (16/59)
Elbet Sabah Olacaktır
Elbet Sabah Olacaktır

8

Hifzi Topuz'un yine kurgusal ogelerle beraber Tevfik Fikret'in hayatini kaleme aldigi eserini zevkle okudum. Zira Tevfik Fikret gibi doneme damgasini vurmus yazari Hifzi Topuz gibi yetkin bir kalemden okumak ayri bir guzellik. Esere gelince, oldukca yalin ve akici bir dil kullanilmis. Tipki diger eserlerinde olduğu gibi. Icerik olarak ; Tevfik Fikret'in ailesine, aşklarına da bolca yer verilmis eserde. Yine donemin onemli yazarlarin agzindan Tevfik Fikret 'e yönelik gorusler aktarilmis. Ozellikle Fikret'in Abdulhamit doneminin( istibdat donemi ) yogun baskisindan dolayi cektigi sikintilar, edebi anlamda , eserlerini yazma noktasinda , yayinlama noktasinda cektigi sıkıntılar okuyucuya sunulmus. Ozellikle Tevfik Fikret kimdir diye sorunca ; aydin, kendini gelistirmis, hak , hukuk nedir bilen, haketmedigini istemeyen, kadina deger veren, zorluklarla basa çıkabilecek gucte ve de mukemmel naiflikte bir insan. Kitabi okuyunca yazara dair bu izlenimler hemen ortaya cikiyor. Donemin siyasi atmosferinin edebi hayata tesiri yine gosterilmistir. Zira ,yonetimsel manada elestiriyi kabul etmeyen, siyasi otoritenin baski ve zorbaligi kullandigi, dayatmalarla halki sindirmeye calistigi bir dönemden bahsediyoruz. Ve bu ortamda hayatini idame ettirmeye calisan Fikret'in yaşadığı zorlukları az cok tahmin edebiliriz. Ailevi anlamda cektigi sikintilar cabasi.

Yitik Adanın Öyküsü
Yitik Adanın Öyküsü

7

Yazarin kendine has uslubunu devrik , virgullerle uzatilmis cumleleriyle gosterdigi bir roman daha. Artik okurken bu Saramago romani diyebiliyoruz. Keza olay da bence yine ancak ve ancak kitleleri ilgilendiren bir olay olmasi, son derece ilginç bir olay olmasi ile Saramago hayal gücü ürünüdür diyebilecegimiz nitelikte. Iber yarimadasinin Avrupa kitasindan kopmasi ve okyanus boyu yol almasini ele almis yazar. Bu yolculuk basit bir yolculuk degildir. Atlatilan tehlikeleri ordaki tum insanlarini yom edebilecek turdedir. Ozellikle Ispanya, Portekiz, ABD gibi ulkelerin basrolde oynadigi siyasi iklim de yine bu son derece ilginc olay cercevesinde okuyucuya aktarilmis. Ve asil bizleri baglayici olan , baglayici demeyelim de romanı diger ilginc kilan husus da bu son derece anormal durumun , yani adanin kopma durumunun 6 ayri kisilige sahip insanin baslarindan gecen son derece garip hadiselerle iliskilendirme durumudur. Bunlara ek olarak 2 at, 1 esek ve de 1 kopek de bu olagandisi hikayenin yardimci figürleri olmuş. Ortaya değişik bir malzeme cikmis. Tam anlamiyla bir Saramago eseri velhasil kelam. Ama yer yer sikmadi degil. Konu gercekten oldukca ilginc ama zorlayici bir konu da bence. Sonu da yine kanaatimce sönük kalmis. Boyle zor bir hadiseyi anlatmak da haliyle zorlayici kilmis anlatim olarak yazari. Her seye ragmen Saramago külliyatını bitirmek adina okunması gereken bir romandir.

Romeo ve Juliet
Romeo ve Juliet

9

Efsane aşk hikayesinin Is Bankasi ile harika aktarimi. Romeo ile Juliet'in destansi aski. Spoiler vermek istemiyorum ama gercekten de huzunlendirici bir ask hikayesi. Tek solukta okuyacaginiz, askin onune cekilen setleri okuyucu olarak yikmak isteyeceginiz, Romeo olup Juliet'i, Juliet olup Romeo 'yu dusleyeceginiz kitap. Iki dusman soylu ailenin cocuklarinin birbirine tutulması ile basliyor her sey. Sonrasi zaten akan bir nehir. Bu nehir oyle sakin akmiyor ama.

Ölü Zaman Gezginleri
Ölü Zaman Gezginleri

8

Bir daha bir daha okunmasi gereken, okumak icin okunmamasi gereken türde bir kitap. Oykuler anlam plarak son derece yogun ve etkili. Zaten yazarin üslubunu her zaman icin istim üstünde tutarim. Oykulerde hayal ile gerçeğin ic ice girdigi anlar, huznun , acinin , yalnizligin kol gezdigi anlar fazlaca . Dedim ya, okudukca okuyasi geliyor insanin. Ama kesinlikle dolu kafayla degil, rahat, sessiz bir ortamda okunmali. Ozellikle kitaba ismini veren oyku ayri bir guzel, ayri bir etkileyici.

Bab-ı Esrar
Bab-ı Esrar

7

Ahmet Ümit yine gizemi, heyecani, soru işaretlerini hiç kaybettirmeden okuyucuyu kitaba bağlamayı başarmış. Okurken duyduğunuz heyecanin eksilmemesi tabiki okur olarak bizleri mutlu ediyor. Bazilari kitabi hiç beğenmemiş, bazıları cok begenmis. Ama ben orta ile begenme arasinda bir yerlerdeyim. Ozellikle , konu itibariyle ; Şems ve Mevlana ile dolu bu kitap oldukça ilgimi çekti. Ozellikle Şems 'e dair bilinmeyenlerle dolu. Acaba boyle biri mi diye düşündürdü beni. Ozellikle bugune kadar Mevlana - Şems-i Tebrizi ikilisinden Mevlana Hazretlerinin surekli on plana atilmasi, Şems 'in arka planda tutulması alisilagelmistir. Ama unutmamak gerekir ki Mevlana'yi Mevlana yapan Şems 'tir. Bu kitapta da diger eserlere nazaran Şems 'in on planda tutulması hatta butun kitabin , yine cozumlenmeyi bekleyen bir denklemin Şems ekseninde çözüm bulmasi oldukca ilgi çekici ve basarili. Ahmet Umit gizemi,gerilimi sever. Ama bu kitapta sanki sonlara dogru tempo kaybedilmiş. Onun disinda zaten bu iki harika insanla harmanlanmis bir kitabin kotu olma olasılığı heleki yazar Ahmet Umit ise zor şey. Yine okuduğum yorumlarda kitabin sıkıcı olduğunu, akici olmadigini görmüştüm ama aksini savunuyorum; oldukca akici bir kitap. Kendini okutturan bir kitap.

Devir
Devir

7

12 Eylül Darbe girisimine giden yolda yasananlar ve darbe sonrasi hemen son bulan bir hikayeyi konu alıyor eser. Ustelik tum bu yaşananlar Ali ve Ayse adinda biri fakir bir ailenin digeri orta halli bir ailenin cocuklari tarafindan okuyucuya aktariliyor. Bu yonuyle yasanan dramlarin samimi bir bakis acisiyla sunulmasi yönünde bir düşünce olusturmaya calismis yazar. Cocuk safligi ile sunulmus her sey. Darbe doneminin sag - sol , ülkücü - komünist catismalarinin elim yonleri insani düşündürüyor, huzunlendiriyor. Ama kitaba gore donem insani hem darbeye dogru giden yolda muthis zorluklar yasarken gundemle icli dışlı olmayi surdurebiliyor. Ozellikle Bulent Ersoy'un cinsiyet degistirme olayi kitapta bir hayli yer edinmis, kahramanlar arasinda hayli mevzu bahis yapilmis. Kitaba getireceğim elestiri ise ;herhangi bir siyasi sempatizani olmayan, insanlari ayristiran herhangi bir kavram icinde kendini gormeyen biri olarak bir tarafi ( sağ cenahi, ulkuculeri ) yerin dibine sokan , sol cenahi istim ustunde tutan bir anlayisi gordum kitapta. Ve bu konuda her iki tarafin da masum olmadigina inanan biri olarak yazarin idoelojisini yansitma noktasinda tarafsiz davranmadigini , sadece inanciyla bir kitleye hitap ettigini gördüm. Her zaman icin bu tip eserlerde seffafliktan, tarafsizliktan yanayim. Bunun disinda olumlu olarak eserde kullanilan dil oldukca sade, akici ve de cocuklarin gozuyle aktarıldığı icin daha icten bir anlatima bürünmüş. Ali ve Ayşe 'nin konusmalarini, ic seslerini desem daha dogrudur ; birinin koyu , birinin acik olmasini acikca yadırgadım . Zira hitap edilen kitlenin bunu idrak edebilecegine inanıyor, boyle bir uygulamanin yersiz oldugunu düşünüyorum. Ece Temelkuran genel itibariyle sag kesim tarafindan pek de sevilmeyen bir yazar. Bu acidan bakinca olumsuz yorumların genelinin bu kesim tarafindan yapilmasi normal. Ben ideolojinin cok fazla yansitilmasi, kucuk detaylara ragmen buyuk resime bakinca eseri begendim.

Bay Pipo: Bir MİT Görevlisinin Sıradışı Yaşamı - Hiram Abas
Bay Pipo: Bir MİT Görevlisinin Sıradışı Yaşamı - Hiram Abas

8

Hiram Abbas , Mit Müsteşar yardimcisinin suikastle son bulan , aksiyonu bol hayatini ele alan arastirmaci yazar, gazeteci Soner Yalçın ve Doğan Yurdakul ‘un kaleme aldığı eser. Bu kitaplar ulkemizin karanlik tarihine ışık tutmasi yönüyle oldukca faydalı benim için. Ozellikle ulkemizde belirli periyodlarla cereyan eden darbe girişimlerinin, darbelerin nasil meydana geldiği, kimlerin bu isleri organize ettigini gormemiz acisindan harika bilgilerle dolu. 60 darbesi, 71 muhtırası, 80 darbesi tum çıplaklığıyla, belgelerle aktarılmış. Ulkemizde, Orta Dogu ‘da hatta dünya genelinde etkisini sürdüren CIA , FBI faaliyetleri , ulkemizde meydana gelen darbelerde hep bu teskilatlarin parmağının oldugu, MOSSAD , KGB gibi teşkilatların da yine eylemleri, ulkelerin icine nufuz etmis örgütlenmeleri kitap sayesinde tum ciplakligi ile okuyucuya aktarılmış. Derin devlet kavraminin ne demek oldugunu okudukça hayretle az cok anlayacağımız bir olaylar silsilesi. “ Yahu biz nerde yasıyormuşuz, dünyadan bihabermisiz" dedirtecek türde yapilanmalarin , kisilerin , unlu simalarin , cinayetlerin, suikastlerin, girisimlerin olduğu eseri okudukca devletin bize gorunen yuzunun, manzaranin gorunen yuzu oldugunu görebiliyoruz. Ardi dehset verici diye nitelendirebiliyoruz. Noktalama isaretlerinin bircok yerde yanlis kullanilmasi beni rahatsiz etti. Ve olaylardaki kisi sayılarinin bir hayli fazla olmasi ( ki bu yazarin elinde olan bir durum degil ) , okumayi , anlamayi , baglanti kurmayi oldukca zor hale getirmiş. Hiram Abbas profili ise siddeti, aksiyonu seven, hareketli, adindan da anlasilacagi uzere pipo muptelasi, hirsli, surekli yükselmek isteyen, iskenceyi seven , surekli mason oldugu iddialariyla karsi karsiya kalan , devletin gizli kapakli bölümünde bir ömür geciren , silah hastasi biri olarak bende oluştu.