Bu çağın zor ve acımasız şartlarından kendi şartlarını yaratan dört genç... Onların farklı, heyecanlı, düzensiz dünyası. Düzenin dışında, karşısında kurmuşlar hayatlarını. Onlar, yazarın deyimiyle, birer piç. Babaları belli olmadığı için değil, babalarının yaşam şartlarını reddettikleri, babalarına ihanet ettikleri için. Hakan Günday, Türk edebiyatının genç ve Batılı sesi olduğunu bu yeni romanında da bir kez daha gözler önüne seriyor. Piç, onun XXI. yüzyıl gençlerinin dünyasına içerden ve zaman zaman dışardan bakışının romanı. Gerçekçi ve akıcı diyaloglarla güçlendirdiği anlatımında kişilikleri de detaylı ve özenli bir biçimde ortaya koyuyor Günday. Romanı okurken, piçlerle dost oluyorsunuz, tabiî kimi zaman da düşman. Değişik ve çarpıcı bir ritmi var bu romanın. Bazen bu dört gencin macerasına kaptırıyorsunuz kendinizi, bazen de aniden olayların dışında buluyorsunuz. Çünkü Hakan Günday olay örgüsünü zaman zaman piçlerin tanımlamalarıyla kesmeyi tercih etmiş. Onların neyi neden yaptığını açıklıyor bize. Kahramanlarını ait oldukları topluluğun özellikleriyle ortaya koyuyor.Piç, genç ve güçlü bir roman. Türk edebiyatına Batılı bir ses getiren bu yazarı ve onun son kitabını göz ardı etmemenizi öneririz.
Bu çağın zor ve acımasız şartlarından kendi şartlarını yaratan dört genç... Onların farklı, heyecanlı, düzensiz dünyası. Düzenin dışında, karşısında kurmuşlar hayatlarını. Onlar, yazarın deyimiyle, birer piç. Babaları belli olmadığı için değil, babalarının yaşam şartlarını reddettikleri, babalarına ihanet ettikleri için. Hakan Günday, Türk edebiyatının genç ve Batılı sesi olduğunu bu yeni romanında da bir kez daha gözler önüne seriyor. Piç, onun XXI. yüzyıl gençlerinin dünyasına içerden ve zaman zaman dışardan bakışının romanı. Gerçekçi ve akıcı diyaloglarla güçlendirdiği anlatımında kişilikleri de detaylı ve özenli bir biçimde ortaya koyuyor Günday. Romanı okurken, piçlerle dost oluyorsunuz, tabiî kimi zaman da düşman. Değişik ve çarpıcı bir ritmi var bu romanın. Bazen bu dört gencin macerasına kaptırıyorsunuz kendinizi, bazen de aniden olayların dışında buluyorsunuz. Çünkü Hakan Günday olay örgüsünü zaman zaman piçlerin tanımlamalarıyla kesmeyi tercih etmiş. Onların neyi neden yaptığını açıklıyor bize. Kahramanlarını ait oldukları topluluğun özellikleriyle ortaya koyuyor.Piç, genç ve güçlü bir roman. Türk edebiyatına Batılı bir ses getiren bu yazarı ve onun son kitabını göz ardı etmemenizi öneririz.
"Piçler, aşık oldukları kadınların kendilerini kurtaracaklarını düşünür. Oysa hiçbir kadın dünyaya bir piçi kurtarmak için gelmemiştir."
Afgan,Hakan,Barbaros ve Cenk adında 4 piç. Kendi şartları, kendi standartları, kendi prensipleri. Hem çok farklı hem çok spontane, hem çok heyecanlı hem çok durgun bir hayat.Hiç bir zaman düzene ayak uyduramayanlar, ömürlerinin son saniyesine kadar düzene boyun eğmeyenler. Onlar bir PİÇ.
"Her şey dahil, ve herkes dahi! Artık böyle. Kimse aptal değil. Ve herkes toptan. Dünya artık bir tatil köyü. Hayatın yeni kuralı bu. Herkes her şeyi biliyor. Sadece ben bilmiyorum çünkü ben her şeyden hariç ve herkesten aptalım."
-Herkesin sürekli bu kitaptan bahsetmesinin ve yavaş yavaş sıradanlaşmaya başlamasının aksine kitabı herkesin okuyabileceği ama çoğu insanın üzerinde düşünmeyeceği varsayımı bana kitabın daha da ilgi çekici görünmesini sağladı.
Aslında kitaba hiç bir yargıyla başlamadım diyebilirim iyi ya da kötü hiç bir beklentim yoktu çünkü bazı kitaplardan hikaye beklemek anlamsızdır. Ama Hakan Günday kitabın sonunda bence bütün okuyucunun istediğini verdi, tam anlamıyla bir son yazdı, açıkçası okurken kitabın sonlanarak biteceğini düşünmediğimden kitap beklediğimden daha şaşırtıcı bitti benim için.
Hakan Günday'ın okuduğum ilk kitabı. Ve umarım son olmayacak.
Bence şimdiki zamanın sosyal medya çocuklarını tatmin eden bir kitap.
Bol bol altını çizdiğim yerler oldu. Güzel tespitler yapılmış kitapta, piçler üzerinden. Ve mizahi yönü ise tatmin edici.
Karakterlerin birbirine çok fazla benzeyip sadece küçük ayrıntılarla birbirlerinden ayrılması aslında piçleri itici kılıyor. Ama Cenk'in tişörtlerini, Barbaros'un Birleşmiş Milletler Örgütü'nde çalışma isteği, Afgan'ın kundakçı karakteri ve en çok Hakan'ın "Bir kitap okumuştum. Adını hatırlamıyorum..." diyerek başladığı hikayeleri hayal gücünüzle birleşiyor. Kitabın en güzel yanlarından biri aslında bir soundtrack'e sahip olması. Kitabı okurken bahsedilen o şarkıları dinlemek piçlerin arasındaymışsınız hissini yaratıyor. Herkes okumasın bu kitabı. Eğer sevdiyseniz sadece iyi anlaştığınız arkadaşlarınızla paylaşın. Eğer içinde kendinize ait bir şeyler bulduysanız sadece bunu anlayabilecek kişilere önerin bu kitabı. Çünkü geri kalanlar beğenmeyeceklerdir. Neden diye soracaklardır. Ama "Neden" sorusu piçliği yok eder.
Kitapta geçen müziklerin bir çoğunu ise not almıştım:
David Bowie-Sound and Vision (Electric Blue)
Black-Wonderful Life
Bouga-Belsunce Breakdown
İbrahim Tatlıses-Yalnızım Dostlarım
The Stranglers-La Folie
Village People-I am what I am
Rocky Horror Picture Show-Touch-A, Touch-A, Touch me
The Velvet Underground&Nico-Femme Fatale
Steve Miller Band-Serenade
Henry Mancini-Pink Panther Theme
Hot Chocolate-You Sexy Thing
Dean Martin-Innamorata
Frank Sinatra-My Way
The Cure-Just Like Heaven
Var olmayan bir ülkenin var olmayan asilleri gibi yaşayarak bir kez kullandıklarını bir daha kullanmazlar, çünkü kaybederler.
Okumazsanız birşey kaybetmezsiniz.Kitap isminin hakkını veriyor sadece.Akıcı, komik yer yer sövdüren...
okunası, yavan hayatlar allen ginsberg 'gördüm çağımın en iyi beyinlerinin çılgınlıkla...-dizesi üzerine kurulu olabilecek gibi ama tam olarak öyle değil..
Her şeyleri tükendikten sonra ne yapacaklarını çok merak ediyordum. Ne kadar aldırmaz ve duyarsız olacaklarını. Ve sona geldiğimde cevabımı aldım. Olması gerektiği gibi bir son oldu. Yine de Piç'in terim anlamını çok daha iyi öğreten bir kitap :)
Yeraltı Edebiyatına pek yatkın olmayan ben , bu kitapla mest oldum. Bana sorulacak olursa bu kitap okunarak kesinlikle bakış açısını zenginleştirecek türdedir.
Hakan Günday'ın geniş zaman kipinde kullandığı Planet Earth'vari anlatımlarını Bernhard, Anti-Ayhan Sicimoğlu, Post-Punk Alaturka harmanı karakterleriyle buluşturduğu romanı, bol diyalog kullanımından dolayı tiyatro oyununa daha çok yakışmakta. Sırf bir zamanlar sevdiğim kızın sevdiği yazar olmasından dolayı 4 yıldız fazla verdim.
son dönemde okuduğum en çarpıcı romandı diyebilirim...okurken 'yok artık bu kadar da olmaz !' dedirten hayat tarzları var ve bunların gerçek olma ihtimalleri gayet yüksek biraz düşününce...
farklı tat arayanlara şiddetle tavsiye derim...
hakan günday'ı keşfetmek için çok iyi bir başlangıç...
Anlatılan öykü çok iyi olsa da sonunu yazamayıp uydurmuş gibi bitiyor. Öyle bitmemeliydi..
224 sayfa