Bazen öyle bir cümleye rastlarız ki kitapta, o tek cümleden koca bir roman yazılabilir... Bu grup, işte o sözler için...
Dip Not: Her kitap için ya da her yazar için bir konu açıp, o kitaptan veya yazardan alıntıları ekleyebilirz. Bol konulu, bol alıntılı, boooollll paylaşımlı bir grup olması dileğimle :)
Dün her gün her gün bana yazmamanı salık vermiştim, bugün de aynı görüşteyim. Böylesi ikimiz için de daha hayırlı olacak. Bugün sana yine aynı şeyi ancak daha bir ısrarla salık vereceğim - ama lütfen, Milena, sen yine benim sözümü dinleme, yaz bana her gün, çok kısa olsun isterse yazacağın mektup, bugünkülerden daha kısa, iki satırlık bir şey, tek bir satır hatta, olmazsa tek bir sözcük. Ancak, bu tek sözcükten de beni yoksun bırakırsan, ne korkunç acılar içinde kıvranırım artık.
Bu yorum silinmiş
üstelik benden mektup alamayınca üzülecek kadar da iyi bir insansınız..
İstemiyorum (Milena, yardım edin bana, söylediğimden fazlasını anlamaya çalışın), istemiyorum (bir kekeleme değil bu) Viyana'ya gelmeyi; bunun gerektireceği çabaya manen katlanacak gücüm yok. Ruhsal bakımdan hasta durumdayım; tüberküloz, ruhsal hastalığın kıyılarından dışarı taşmasıdır yalnızca. 4, 5 yıllık bir nişanlılık döneminden sonra işte öylesine hasta düştüm. (Son mektubunuzda esen neşe havasına ilk anda bir anlam veremedim, ancak sonradan çıkardım nedenini, hep de silinip gidiyor aklımdan; öyle ya, siz pek gençsiniz, yirmi beşinde bile yoksunuz henüz, yirmi üçünde, belki. Bense 37, neredeyse 38; sizden hemen bir kuşak daha yaşlıyım, geçmişte yaşanmış gecelerden ve bağ ağrılarından saçlarım ağardı adeta.) Gerçek ayrıntı ormanlarıyla bu uzun öyküyü önünüzde sergilemek gibi bir niyetim yok, hala korkuyorum o ayrıntılardan bir çocuk, ama hiçbir şeyi unutamayan bir çocuk gibi.
Sonra, içimde belirsiz bir duygu var, bir mektubum arada kaybolmuş sanki. Yahudilerin korkusu işte. Mektupların alıcıların eline sağ salim geçtiğinden korkmak dururken!