Tarihi aşk romanlarının sevilen yazarlarından Rita Hunter'ın yeni kitabı Bahar Kokusu Epsilon'da!
Geçmişi ile bugün arasında sıkışmış bir kadın ve ona hem korkuyu hem de tutkuyu vadeden gururlu bir adam...
Hiç kimse sır saklamanın önemini Alison Taylor'dan daha iyi bilemez. Düşmüş kadınlar için barınak olan Umut Evi’nin erdem kraliçesi, ketum ve gösterişten uzak kimliği sayesinde kendini adadığı bu sahte dünyanın içinde neredeyse görünmezdir.
Hayatının değiştiği fırtınalı gecede onu sevdiği herkesi geride bırakmaya zorlayan tehdit yeniden hayatına girince Alison Taylor, kaçmak yerine doğrudan soruna odaklanmaya karar verir. Ancak hesap edemediği şey, Alison’ın varlığını sevdikleri için hakaret olarak gören kibirli bir adamın öfkesidir.
Aristokrasinin kusursuz temsilcilerinden biri olarak görülen Wakefield Markisi Tristan Talbot, ahlaki yozlaşmanın süzgecinden geçemeyen kişilere karşı gösterdiği katı tutumuyla da tanınmaktadır. İki sene önce son derece uygunsuz şartlarda dikkatini çekme hatasına düşen kadın, yeniden karşısına çıkarak ve daha kötüsü ailesine yaklaşmaya çalışarak öfke ve merakını harekete geçirir.
İlginç tesadüfler çok geçmeden kaçınılmaz karşılaşmalara dönüşürken, geçmişte aralarında parlayan kıvılcım yerini hızla büyüyen bir ateşe bırakır.
“Siz ağlıyor musunuz Bayan Taylor?
Hayır, ben ağlamam.
Tristan bu hızlı yanıtın saçmalığı karşısında gülmek istedi ama kadının pürüzsüz yanağından yuvarlanıp çenesinin altında kaybolan gözyaşının geride bıraktığı ize bakarken gülmek içinden gelmiyordu. Yavaşça onu kendine çevirdi, gözlerini görmek istiyordu ve... Lanet olsun.
Huysuz bir çocuk ya da histerik bir kadın... ağlayan kim olursa olsun, gözyaşlarından önce yüzün¸ acıklı hisleri kaplardı. Fakat Alison Taylor'ın yüzünde donuk bir üzüntü ve taptaze bir pembelik dışında sadece sicim gibi yaşlar vardı. Ne yüzün buruşturuyor ne de titriyordu. Buna rağmen Tristan... daha önce bu kadar kederli bir yüz görmediğini düşünüyordu.”
Tarihi aşk romanlarının sevilen yazarlarından Rita Hunter'ın yeni kitabı Bahar Kokusu Epsilon'da!
Geçmişi ile bugün arasında sıkışmış bir kadın ve ona hem korkuyu hem de tutkuyu vadeden gururlu bir adam...
Hiç kimse sır saklamanın önemini Alison Taylor'dan daha iyi bilemez. Düşmüş kadınlar için barınak olan Umut Evi’nin erdem kraliçesi, ketum ve gösterişten uzak kimliği sayesinde kendini adadığı bu sahte dünyanın içinde neredeyse görünmezdir.
Hayatının değiştiği fırtınalı gecede onu sevdiği herkesi geride bırakmaya zorlayan tehdit yeniden hayatına girince Alison Taylor, kaçmak yerine doğrudan soruna odaklanmaya karar verir. Ancak hesap edemediği şey, Alison’ın varlığını sevdikleri için hakaret olarak gören kibirli bir adamın öfkesidir.
Aristokrasinin kusursuz temsilcilerinden biri olarak görülen Wakefield Markisi Tristan Talbot, ahlaki yozlaşmanın süzgecinden geçemeyen kişilere karşı gösterdiği katı tutumuyla da tanınmaktadır. İki sene önce son derece uygunsuz şartlarda dikkatini çekme hatasına düşen kadın, yeniden karşısına çıkarak ve daha kötüsü ailesine yaklaşmaya çalışarak öfke ve merakını harekete geçirir.
İlginç tesadüfler çok geçmeden kaçınılmaz karşılaşmalara dönüşürken, geçmişte aralarında parlayan kıvılcım yerini hızla büyüyen bir ateşe bırakır.
“Siz ağlıyor musunuz Bayan Taylor?
Hayır, ben ağlamam.
Tristan bu hızlı yanıtın saçmalığı karşısında gülmek istedi ama kadının pürüzsüz yanağından yuvarlanıp çenesinin altında ka... tümünü göster
"Sanki hayatıma girmeye çalışıyor ve bunu istemesinin suçlusu benmişim, beni cezalandırmak için uğraşıyor."
Bayanlar baylar, lütfen repliğe dikkat edin. Bu replik kitabın bizzat özeti. Marki yıllar önce tehditlerde bulunduğu kızın karşısına hiçbir gerekçe göstermeden hayatına istediği gibi giriyor ve sonra da kız peşinde dolanıyormuş gibi davranıp kendince havalara giriyor. Kitapta o kadar şey oldu ama her şey bu adama kâr kaldı ya gerçekten yazık.
Gerçekten sevdiğim bir yazardı kendisi fakat görmezden gelinemeyecek bazı şeyler var. Kendisinden okuduğum ve yorumladığım son kitabı bu oldu. Bir daha yeni çıkan kitaplarını okumayacağım. Kendisini Ateş serisi ve Siyah Kadife ile hatırlamayı tercih edeceğim.
Yorumun sürpriz bozan ve uzun hali için:
https://belleninkutuphanesi.blogspot.com/...ar-kokusu-yorum.html
Mevsim serisinin en güzel kitabı olduğu fikrindeyim, her iki karakter için de söylenecek çok şey var 😊 bayıldım. Rita her kitabında kendini aşıyor.
rita hunter en sevdiğim tarihi aşk romanı yazarı... her kitabı bir öncekinden daha güzel oluyor... her yeni kitapla birlikte yazarın anlatımı,kurgusu gelişiyor bence... bahar kokusu da konu ve karakterleri ile çok sevdiklerim listesinde zirveye çıktı...
özellikle umut evi ve umut evi halkı alison ile birlikte kalbimi sıcacık yaptı...
oscar kitapta ki tüm karakterleri utandıracak kadar baş rol oyuncusu olmuş... "sen nasıl bir manyaktın öyle oscar bebeğim!" demek istiyorum :)
son derece sıradan görünen lakin kendi içinde büyük bir tatlılık ve çekicilik içeren alison ile son derece aristokrat, büyük ölçüde geleneksel ve pek bir ahlak kumkuması geçinen ama kendi içinde fazlaca alfa bir erkek olan tristan romeo arasında ki aşkı okumakta çok büyük bir keyifti... kitapta ne arasanız vardı... aşk,sevgi,tutku,sadakat,deli kadınlar,tatlı veletler,şapşal papağanlar.ağırbaşlı köpekler, yakışıklı bir jön, güçlü bir kadın baş rol, duygusal sahneler,romantizm ve eğlenceli diyaloglar.... insan bir tarihi aşk romanından daha ne ister?
yazarı tanıyanlar zaten kitabı kaçırmaz, yazar ile tanışmayanlar da bu kitap ile tanışsınlar...
özetle söylemek gerekirse okuyun ve okutun bence :)
Historical açlığımızın olduğu şu zamanlarda ilaç gibi geldi kitap. Her Rita Hunter kitabı benim için çok özel ve çok güzeldir ama Bahar Kokusu tüm kitapları benim için geride bıraktı. Kitap hiç bitsin istemedim bazı yerleri birkaç kez okudum ki kalbimde baharlar yeşerdi. Kitabı okuyalı bir süre olmasına rağmen aklıma geldikçe ağzım kulaklarıma varana dek gülümsüyorum. Bir kere daha söylemeden geçmeyeyim çok özlemişim kalemini. ♥️
Kitabın küçük bir özetini geçeyim Alison yağmurlu bir günde hem ailesini hem de kimliğini arkada bırakıp kaçmak zorunda kalır. Bu kaçış sırasında Skittle ile tanışmasıyla tüm hayatı birkaç sene de tamamen değişir. Hayatına önce öfkesi fırtınaları aratmayan Tristan girer daha sonrasında ise kendisine yeni bir aile olan düşmüş kadınlar topluluğu. Bu kadınlar sayesinde Tristan hayatına tekrar dahil olurken yıllar önce ki karşılaşmalarında olan kıvılcımlar alev alıp çevrelerini sarıyor.
Tüm olayların sonunda Tristan sevmeyi öğreniyor, Alison yıllardan sonra ilk kez kendisini huzurun kollarına bırakıyor. ♥️
Her sayfası duygu dolu mükemmel bir kitaptı benim için Rita Hunter kitaplarını okumak bir ayrıcalık iyi ki çılgın karakterleriyle hayatıma dahil olmuş. 💋
Tarihi aşk romanı deyince aklıma ilk gelen isim Rita Hunter oluyor hep. Yazarın kalemi o kadar akıcı ve karakterler o kadar muazzam ki yarattığı dünyaya hayran olmamak elde değil. Yazarın bu romanı da diğer kitapları gibi muhteşemdi bana göre, bir solukta okunacak muhteşem bir tarihi kurguyla karşı karşıyayız yine. Rita Hunter kalemiyle büyülemeye ve yarattığı masalsı dünyanın içine çekmeye devam ediyor. Daha önce tarihi kurgu okumayanlar veya okumak isteyip kimden başlayacağına karar veremeyenler için Rita Hunter kitapları başta gelmeli. Yazara bu değerli romanı kütüphaneme kazandırdığı için teşekkürü borç bilirim.
Olayın örgüsü aslında gayet iyi karakterler ise daha durağan. Belki Alison'ın yaşadıklarının etkisi yada Tristan'ın öküzlük boyutuna varan tavırlarının etkisi...Buna rağmen akıcı bazı yerleri merak uyandırıcı bazı yerleri ise sinirden tırnaklarınızı yedirtir cinsten.
Yazarımızın kalemini özlemişim. Bir solukta okutan eğlenceli, heyecanı bol bir kitaptı Bahar Kokusu. Tarihi aşk romanlarında yerli yazarlarımız arasında kitabını almam için ismini duymam bile yeterli.
Alison Taylor, fırtınalı bir gecede hayatı ummadığı bir şekilde yön değiştirir. Geçmişini sır gibi saklayan Alison bir yandan da gerçek kimliğini ortaya çıkaracak etkinliklerden kaçınmak için çabalarken uzun bir aradan sonra yolu ikinci kez Tristan Talbot ile kesişiyor.
Kitabı bir bütün olarak çok sevmemin yanı sıra en çok Oscar’ı sevdimm. Papağanımız tam bir erkek;)
Nasıl bitti anlamadım kitap akıp gitti..
Ve tabi kitabın sonlarına doğru, sanki yazarımız Tristan’ın kardeşi Damien’ın da kitabını da çıkarabilir gibi bir umut doğdu içime.
Ve uzun bir alıntı ile yorumumu sonlandırıyorum:
“Oscar?”
Sandığın arkasından önce kırmızı bir gaga, sonra parlak mavi bir kafa göründü. “Alison, sevgilim gelmiş.”
Papağan Alison’ın demir yatak başına konup, kızın saç telleri arasında bir şeyler aramaya koyuldu.
“Ve çok başım ağırıyor. Seni kafese koymamı ister misin?”
Oscar uzun ve manidar bir ıslık öttürdükten sonra Alison’ın omzuna inip kızın boynunu didiklemeye başladı. “Alison, aşkım. Gel buraya.”
Alison kıkırdayıp uzaklaşmaya çalıştı ama sahiplenmek konusunda fazla ihtiraslı olan Oscar kabarttığı parlak tüyleriyle kızın boynunu edepsizce okşuyordu.
“Gıdıklanıyorum, uzak dur benden Oscar.”
Oscar önce oralı olmadı ama sonra yatağa atlayıp başını sağa sola oynatarak Alison’ın kitabını incelemeye koyuldu.
“Tristan aptal, erkeklerin hepsi aptal. Ben hariç, Oscar müthiş.” Oscar’ın kendini överken kullandığı erkek sesi gerçeğe ürkütücü derecede benziyordu.
Alison Taylor vikont kızıdır. Düğünlerinden iki gün önce kont nişanlısının düğün gecelerinde kendisini isteyen lorda sunacağını öğrenir. Her şeyi duyduğunu anlayan nişanlısı saldırmak üzereyken nişanlısına gaz lambası savurur ve yanan evden arabacının yardımı ile çıkar. Kaçarken kaza geçirir, peşindeki nişanlısı arabacısını öldürür ve nişanlısından kurtulmayı başarır. O gece leydi Alison ölür. Arabalarının soyguncuların saldırısına uğrayıp nehre yuvarlandığı söylenir. Alison' un yolda tanıştığı kadın sayesinde hayatı değişir. Üç yıl sonra yirmi iki yaşındayken Umut evinin erdemli kraliçesi haline gelir. Umut evi şiddet görmüş kadınların, çocukların yeni sayfa açmalarına elinden geldiğince yardım eden bir hayır kurumudur. Öyle olduğunu düşünenlerde genel ev olduğunda ısrar edenlerde vardır. Alison yılmaz, güçlü katı olarak bilinir ama içindeki korkularından kurtulmanın yolunu bulamayan biridir. Kendinden emin halleri ise göz boyamadan başka bir şey değildir.
Hayatı yolundayken eski nişanlısının yeni bir nişanlısı olduğu haberini alır. Yeni nişanlısı içinde aynı planları olup olmadığını merak eder. Geçmişinde ki felaketin başkasının kaderi olacağı ihtimaline karşı tepkisiz kalamaz. Wakefield markisinin kuzeni olduğunu öğrendiği yeni nişanlısını uyarmak için gözetlerken markiye yakalanır. Marki ile iki sene önce kötü bir zamanda karşılaşmışlardır ve kendisini küçük gören marki kötü bir geçmişi olduğunu düşünmüştür. Tekrar karşısına çıkarsa hayatını zindana çevireceğini söyleyen markinin düşünceleri hala aynıdır.
Wakefield markisi Tristan karşı konulamaz bir cazibeye sahiptir. Lordlar kamarasında etkisi büyük başarılı biridir. Kuzeninin peşinde ki kadını görür görmez tanır. Alison iki karşılaşmalarında da onu etkilemiştir. Kuzeninden uzak durmasını istediği Alison ile sürekli karşılaşmaya başlarlar. Tristan sert, aşağılayıcı şekilde davransa da ikili birbirinden fazlasıyla etkilenir.
Tristan çok geçmeden Alison'u her şeyden çok ister. Onu evinde, topraklarında, verdiği emirlerin arkasında ister. Kalbinin tek sahibi olmak ister. Kıskanır, Alison'u görmeden hayatına devam edeceğini hayal bile edemez. Alison umurunda olan tek şeydir ve onu seviyordur. Alison ise yaşadıklarından sonra Tristan'ı bulduğuna inanamaz ve sonunda her şeyin çözüldüğü mutlu son gelir.
Yine bir şeyler eksikti. Oscar favorim.
Karton Cilt, 400 sayfa
16Nisan2019 tarihinde, Epsilon Yayıncılık tarafından yayınlandı