"İnsan çocukken bir büyük saadet ülkesinde yaşıyor, sağa sola şuursuzca koşturup neşeyle kişniyor. Sonra büyüyor, büyüdükçe salaklaşıyor, salaklaştıkça unutuyor o mesut diyarı, bir nevi ölüyor. Çocuklukla yaşlılık arasındaki dönem araf misali kitabesi ağır mesailerle, küçük hesaplarla, kesif mutsuzluklarla yazılan bir mezar taşının gölgesinde azap gibi boktan hayatlar. Yetişkinler zombilere benziyor..."
Dükkânlar, kapalı kapılar ve örtük perdelerin ardındaki mezar evlerine varmadan önce alışveriş yapma derdindeki kasabalılar.
Ş harfine bir tuhaf ilgi duyanlar, ürperenler, ürperdikçe suya girenler.
Ağızlarında okkalı sigaralarla hayatı süzerken ekmek, memleket ve meşk hayalleri kuran taksiciler.
Bir gözünü pembeye verenler, Rambo'nun bazukasından isteyenler, ille de kenarı tırtıklı, kıçı hazneli bıçağından isteyenler.
Murat Uyurkulak'tan memleket kadar netameli, memleket kadar güzel, memleket kadar sahici öyküler: Bazuka.
"İnsan çocukken bir büyük saadet ülkesinde yaşıyor, sağa sola şuursuzca koşturup neşeyle kişniyor. Sonra büyüyor, büyüdükçe salaklaşıyor, salaklaştıkça unutuyor o mesut diyarı, bir nevi ölüyor. Çocuklukla yaşlılık arasındaki dönem araf misali kitabesi ağır mesailerle, küçük hesaplarla, kesif mutsuzluklarla yazılan bir mezar taşının gölgesinde azap gibi boktan hayatlar. Yetişkinler zombilere benziyor..."
Dükkânlar, kapalı kapılar ve örtük perdelerin ardındaki mezar evlerine varmadan önce alışveriş yapma derdindeki kasabalılar.
Ş harfine bir tuhaf ilgi duyanlar, ürperenler, ürperdikçe suya girenler.
Ağızlarında okkalı sigaralarla hayatı süzerken ekmek, memleket ve meşk hayalleri kuran taksiciler.
Bir gözünü pembeye verenler, Rambo'nun bazukasından isteyenler, ille de kenarı tırtıklı, kıçı hazneli bıçağından isteyenler.
Murat Uyurkulak'tan memleket kadar netameli, memleket kadar güzel, memleket kadar sahici öyküler: Bazuka.
Bazı hikayelerin sonu baştan belliydi ve benim gibi merak unsuruna önem veren okuyucular için dezavantaj olabilir. Oyuncu, alengirli dili de hem eğlenceli hem yorucuydu. Diğer taraftan aşk, şiddet, yalnızlık gibi çok işlenmiş konuları farklı şekilde ele alması başarılı olmuş. Daha fazla yorum için http://kitapnot.blogspot.com/2012/02/14-subatta-siddetli-oykuler.html
Alıntılamak özetleyicidir.
'' İyi edebiyatçıların değeri er geç bilinir,bunun böyle olacağını da her iyi edebiyatçı bilir.Asıl vahim ve acı olan değeri bilinmemiş okuyucuların durumudur. ''
"insan çocukken bir büyük saadet ülkesinde yaşıyor, sağa sola şuursuzca koşturup neşeyle kişniyor. sonra büyüyor, büyüdükçe salaklaşıyor, salaklaştıkça unutuyor o mesut diyarı, bir nevi ölüyor. çocuklukla yaşlılık arasındaki dönem araf misali; kitabesi ağır mesailerle, küçük hesaplarla, kesif mutsuzluklarla yazılan bir mezartaşının gölgesinde azap gibi boktan hayatlar. yetişkinler zombilere benziyor..."
http://oklapkutuphanesi.blogspot.de/2012/09/murat-uyurkulak-bazuka.html
TOL'a kıyasla hafif kalıyor ama yine de keyif aldım.
En begendigim öykü Kırmızı adlı öykü idi. Merhume'yi daha önce okuduğumdan "Gülsüm" adlı öykü ile Alper Kenan karakterini tekrar anmış oldum. Okunmalı.
Karton Cilt, 93 sayfa
2Aralık2018 tarihinde, April tarafından yayınlandı