Benden Selam Söyle Anadolu'ya

Babam sabun yapımcısıydı. Çocukluk yıllarımda, ailemle birlikte doğduğum Aydın ilinde yaşadım. 1922 yılında Anadolu'dan ayrılarak Yunanistan'a amcamaların yanına gelmek zorunda kaldım. Ailem daha sonra göçtü. İlk çocukluk yıllarımın anıları belleğimden silinmiyordu. Babamın arkadaşı Talat Beyler, sokakta oynadığım Rum ve Türk çocukları bugün bile aklımda.

Yaşadığım günlerin, duyduğum gerçek olayların o kadar etkisi ve büyüsü altında kalmıştım ki, bu konuyu ele alan kitap yazma arzusu içimde çığ gibi büyüyordu. 1962 yılında Benden Selam Söyle Anadolu'ya adlı kitabım yayınlandı. Son yıllarda best-seller olan bu kitaba gösterilen ilgi, değerinin yeni anlaşıldığını ortaya koyuyor. Çünkü şu sıra, 57. baskısı yapılmış durumda. Bence bu kitap ilk kez gerçekleri ortaya atıyor. Kitapta geçenler tamamen tarafsız bir gözle yazıldı. Kitabımın Türkçeye çevrilmesinden sonra Türkiye'den birçok yazarlar ve okrurumdan tebrik telgrafları aldım.

Dido Sotiriyu

"Ve sen Kör Mehmet'in damadı! Hele sen! Niye öyle tiksinerek bakıyorsun yüzüme? Öldürdüm evet seni, ne olmuş! Ve işte ağlıyorum. Sen de öldürdün! Kardeşler, dostlar, hemşeriler! Koskoca bir kuşak, durup dururken katletti kendini! Anayurduma selâm söyle benden Kör Mehmet'in damadı! Benden Selâm Söyle Anadolu'ya! Toprağını kanla suladık diye bize garezlenmesin! Ve kardeşi kardeşe kırdıran cellâtların Allah bin belâsını versin!"

1982 Abdi İpekçi Türk-Yunan Dostluk Ödülünü alan bu kitap, Türkiye"de doğan, Kurtuluş Savaşından sonra Türkiye'den göç etmek zorunda kalan Yunan yazar Dido Sotiriyu'nun en önemli, en etkileyici kitabı. Türkiye'nin kültür mozayiğinde çok önemli bir yer tutan Yunan azınlıkların, Kurtuluş Savaşı öncesindeki ve savaş sırasındaki yaşamlarından gerçekçi kesitler sunan Benden Selâm Söyle Anadolu'ya 1962 yılında yayınlandı.

Babam sabun yapımcısıydı. Çocukluk yıllarımda, ailemle birlikte doğduğum Aydın ilinde yaşadım. 1922 yılında Anadolu'dan ayrılarak Yunanistan'a amcamaların yanına gelmek zorunda kaldım. Ailem daha sonra göçtü. İlk çocukluk yıllarımın anıları belleğimden silinmiyordu. Babamın arkadaşı Talat Beyler, sokakta oynadığım Rum ve Türk çocukları bugün bile aklımda.

Yaşadığım günlerin, duyduğum gerçek olayların o kadar etkisi ve büyüsü altında kalmıştım ki, bu konuyu ele alan kitap yazma arzusu içimde çığ gibi büyüyordu. 1962 yılında Benden Selam Söyle Anadolu'ya adlı kitabım yayınlandı. Son yıllarda best-seller olan bu kitaba gösterilen ilgi, değerinin yeni anlaşıldığını ortaya koyuyor. Çünkü şu sıra, 57. baskısı yapılmış durumda. Bence bu kitap ilk kez gerçekleri ortaya atıyor. Kitapta geçenler tamamen tarafsız bir gözle yazıldı. Kitabımın Türkçeye çevrilmesinden sonra Türkiye'den birçok yazarlar ve okrurumdan tebrik telgrafları aldım.

Dido Sotiriyu

"Ve sen Kör Mehmet'in damadı! Hele sen! Niye öyle tiksinerek bakıyorsun yüzüme? Öldürdüm evet seni, ne olmuş! Ve işte ağlıyorum. Sen de öldürdün! Kardeşler, dostlar, hemşeriler! Koskoca bir kuşak, durup dururken katletti kendini! Anayurduma selâm söyle benden Kör Mehmet'in damadı! Benden Selâm Söyle Anadolu'ya! Toprağını kanla suladık diye bize garezlenmesin! Ve kardeşi kardeşe kırdıran cellâtların Allah bin belâsını versin!"

1982 Abdi İpekçi Türk-Yunan Dostluk Ödülünü alan bu kita... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
10 puan

Son paragraf her şeyi özetliyor:

"Anayurduma selam söyle benden Kör Mehmedin damadı. Benden selam söyle Anadolu'ya... Toprağını kanla suladık diye bize garezlenmesin... Ve kardeşi kardeşe kırdıran cellatların Allah bin belasını versin!"

9 puan

Ege'nin diğer tarafından savaşa dair yazılmış harika bir öyküdür.

10 yıl, 10 ay
9 puan

Kitaba başlamadan önce hakkında biraz araştırma yaptım. Bu da bende önyargılar yarattı. 1. Dünya savaşı ve kurtuluş savası sırasında tek hedefi sevdiği kızla evlenmek olan sıradan bir rum köylüsünün yaşadıklarını anlatmakta. Rumlara karşı türk cephesinde, türklere karşı rum cephesinde savaşan, hürriyet uğruna kullanıldıklarını sonradan farkeden bir insanın öyküsü.İki tarafta birbirine çektirmiş.

10 puan

kitabı okurken hem sinir oldum hem üzüldüm! savaşın yıllarca iç içe yaşamış iki halkı birbirine kırdırdığına şahit oldum!
bunun öncesinde; ticaretin reaya ait olduğu için türklerin ürün konusunda verdiği emeklerinin karşılığını alamadığını, rumların öyle bir sorunu olmadığı için zenginleşip toprak aldıklarını,
türklerin ve rumların çeteler kurup birbirlerini katlettiklerini,
1. dünya savaşında cephede, bazı hastalıkların görüldüğünü
askerden kaçanların asıldığını
ittihak ve terraki, jön türklerin halkı Hristiyan halka karşı kışkırttığını,
Yunanlıların büyük devletler tarafından acımasızca kullanıldığını öğrendim.
yunanlılar işgal edince, birinci dünya savaşında Osmanlı cephesinde savaşmış rumların yunan ordusuna katılıp bize karşı savaşmaları hoşuma gitmedi.
Türklere karşı hakaret var yok değil, Mustafa Kemal Atatürk'e k'kemal' diye bahsedimesi hoşuma gitmedi. stepan'nın hikayesi, annesinin çocuğunu susturmak için boğması orada ağlamamak için kendimi zor tuttum :(

10 puan

İnsanevladının her yerde hamuru aynıdır.
Nasıl piştiğinin, biçiminin, ambalajının nasıl olduğunun önemi yok. Hepsi sonuçta insandır, etiketinde Türk, Rum, Ermeni, Müslüman, Musevi, Hristiyan falan yazsa da. Her toplumda insanların iyisi, mehametlisi, çalışkanı, dürüstü, yardımseveri ile kötüsü, haini, tembeli, şerefsizi, gaddarı, sapığı, yalancısı bulunur. Ve bu iyi taraftan kötü tarafa geçmemek için çabalasak da bizi mahveden kötülükler yaşadığımızda, bıçak kemiğe dayandığında, damarımıza basıldığında, gaza getirildiğimizde kötülük makinası oluvermek çok çok kolaydır.

Sotiriyu güzel ve akıcı diliyle, kardeşçe yaşayan Anadolu halkının inanç, milli ve etnik değerler ve elbette "büyük adamların ve büyük devletlerin" çıkarları gibi kahrolası şeyler uğruna birbirine düşürülüp ölüme ve felaketlere sürüklenişinin öyküsünü anlatıyor.

Keşke hiç yaşanmasaydılar. Ama biliyoruz ki, insanlık var oldukça yaşandılar ve yaşanmaya devam edecekler.

8 puan

savaşın sıradan insanlara etkisini anlatmış sotiriyu. bu kitabı okurken öğretilmişliklerden uzak okunması gerekiyor.iki halkın rum ve türk birbirlerine yaptıkları zulümler anlatılıyor. çok etkileyici bir kitap


Baskı Bilgileri

259 sayfa


ISBN
9757414050

Diğer baskılar


Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

rendekâr Mathilda hae hbscyhn
4 kişi

Okumuşlar

evsarmasigi Rıdvan Çırpan ceydayadair cienañosdesoledad fyilmaz
64 kişi

Okumak İsteyenler

demian mavi cicegi arayan cocuk kitapcikedisi ehlimana Ayka
12 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski