Bin Beyaz Turna, tıpkı çay seremonilerinde olduğu gibi en basit hareketlerin bile bir anlam taşıdığı, belli belirsiz bir dokunuşun, rasgele söylenmiş bir sözün ölümün eşiğinde bile hayatları aydınlattığı bir hikaye. Kavabata'nın, kahramanlarının tutkularındaki vahşeti neredeyse görünmez kılan bir incelikle anlattığı, ölümü yaşama bağlayan şehvet dolu özlemin, pişmanlığın ve arzunun ışıltılı hikayesi...
Bin Beyaz Turna, tıpkı çay seremonilerinde olduğu gibi en basit hareketlerin bile bir anlam taşıdığı, belli belirsiz bir dokunuşun, rasgele söylenmiş bir sözün ölümün eşiğinde bile hayatları aydınlattığı bir hikaye. Kavabata'nın, kahramanlarının tutkularındaki vahşeti neredeyse görünmez kılan bir incelikle anlattığı, ölümü yaşama bağlayan şehvet dolu özlemin, pişmanlığın ve arzunun ışıltılı hikayesi...
Melankolik bir eser. Teknik olarak özellikle zıtlıklarda Haiku tarzı göze çarpıyor. Fakat içerik olarak da hüzünlü ve şairane bir yanı var. Çay seremonisi gibi ince bir gelenekle tartışmalı insan ilişkilerinin birlikte kurgulanması dikkat çekici. Aynı zamanda uzun ömür simgesi turna ile karakterlerin hayat yollarındaki seçimleri de. Japon kültüründen ve yaşamından özet denilebilecek kısa bir kesit. Metaforları da yazım dili kadar sade olduğundan akıcı bir kitap. Yine de Uzakdoğu kültürüne mesafeli olanlar için kendi içine kapanık bir eser gibi gelebilir.
Karton Cilt, 132 sayfa
2005 tarihinde, Doğan Kitap tarafından yayınlandı