Bulut Atlası

ilginc bir yapisi var (oykulere numara verecek olursak 1'in ilk yarisi-2'nin ilk yarisi-3'un tamami--2'nin ikinci yarisi-1'in ikinci yarisi seklinde giden bir yapi soz konusu, yani kitap basladigi yerde bitiyor) ama bu yapi pek bir seye hizmet etmiyor. yalniz kitaptaki her oykude farkli bir tur denemis mitchell (epistolary, tarihi, bilimkurgu, polisiye) ve hepsinde de cok basarili.

Mitchell, denediği edebi türlerin hepsinde başarılı olsa da kitaptaki öyküler iddia edildiği kadar birbiri ile bağlantılı değildi diye düşünüyorum. Dolayısıyla güzel düşünülmüş kurgunun biraz boşa harcandığı görüşündeyim.

Kitap halini okuduğum bir roman film olduğunda her zaman hayal kırıklığına uğramışımdır. Bu kez ilk kez önce filmi izledim, ve filmi böyleyse kitanı kimbilir ne güzeldir :) Ve yanılmadım.. Filmden sonra okumak kafada hep karakterleri haraketlerıyle hayal ederek okumaya sebep oluyor, ama bir süre sonra kendinizi kaptırınca bu histen kurtulup akışa kapılıyorsunuz.. Verilmek istenen mesaj net, büyük balık küçük balığı yutar, ve şartlar insanlar dönem nasıl olursa olsun birşeyleri değiştirmek için cesur olmak şart..Tavsiye ediyorum :)

Olasılıksız kitabını okuduysanız bunu da mutlaka okuyacaksınız.

Kafa karıştırıcı bir kitap. pek beğenmedim. Bazı hayatların hikayeleri güzeldi. aralarında bağ kurmadan ayrı ayrı yazsaydı hikayeleri daha güzel olurdu

Düşündürücü....

David Mitchell ( 1969 ) İngiltere doğumlu yazar. Bulut Atlası adlı romanıyla British Book ve Geoffrey Faber Memorial ödüllerini kazandıktan sonra 2012 yılında başrollerini Tom Hanks ve Halle Berry'nin oynadıkları filmi çekilmiştir

Roman birbirleri ile bağlantısız gibi görülen ama küçük nüanslarla birbirlerine bağlanan altı öyküden.oluşuyor ve her öykü değişik bir zaman diliminde geçiyor. Tarih öncesinden uzay çağına kadar çok katmanlı bir roman Bulut Atlası.

Ben severek ve keyif alarak okudum. Değişik bir tarz güzel vakit geçirmek isteyenlere tavsiye ederim...

Cok istedigim halde filmine gidememistim, sonra da kitabini okumayi tercih ettigim icin de seyretmedim.. Gidenlerden hep duymustum, tekrar gidip daha iyi anlamak gerek diye, taslar ancak yerine oturuyormus. Kitabi okurken de cok defa baslara donmek durumunda kaldim...6 hikaye, 6 si da birbiri ile baglantili ama ilk hikaye 1800 lu yillarda geciyor sonuncusu ise kiyamet sonrasi....Okyanuslarda gecen bir gemi yolculugunda yazilan bir gunluk ile basliyorsunuz, klonlarla devam ediyorsunuz, sonra pat, bir huzurevinde hapsedilmis 60 larinda bir adamin cilesini okuyorsunuz, ordan da ver elini 1930 larda bir muzisyenin mektuplari....Kitabin bazi bolumleri zor, yani anlamak zor, filmi o nedenle izleyecegim simdi...Ama hizla, merakla ve keyifle okudum...Haaa bir de merak ediyorum simdi, hangi karakteri hangi sanatci canladirmis diye:)