Mukattam Çölünün kıyısında, adının verildiği sokakta, yüksek duvarların çevrelediği muhteşem konağında yaşayan kudretli Cebelavi, topraklarının ve mülklerinin idaresini beş oğlundan biri olan Edheme bırakır. Ancak Edhemin babasına ihaneti, konaktan kovulmasıyla sonuçlanır. Cebelavinin oğulları ve torunlarından Cebel, Rıfat ve Kasım, ondan aldıkları işaretler ve manevi güçle, sokağın yönetimini ele geçirir, çetelerin elindeki yoksul halklarına yardımcı olmaya, barış sağlayıp adil bir düzen kurmaya çabalarlar. Amaçları aynı olsa da yolları farklıdır. Cebelavinin çocukları ve torunlarının hikâyeleri, birbirine geçerek ilerler. Sokaktaki herkesin ve her şeyin sahibi olan, adı efsaneleşen Cebelavinin sırrını çözmeye çalışırken beklenmedik olaylara yol açan torunu Arifin dönemi, bu tuhaf sokağın ve sakinlerinin hayatında farklı ama kalıcı bir sayfa açacaktır.
Mısırda yıllarca yasaklanan Cebelavi Sokağının Çocukları, hem bütün bir soyun hem de peygamberleri, efsaneleri ve günümüze göndermeleriyle, aynı soydan gelenlerin düşmanlıkları, savaşları,
iktidar hırsları, aşkları ve mucizeleri üzerinden insanlığın evrensel ve
ruhani öyküsünü anlatıyor.
Mukattam Çölünün kıyısında, adının verildiği sokakta, yüksek duvarların çevrelediği muhteşem konağında yaşayan kudretli Cebelavi, topraklarının ve mülklerinin idaresini beş oğlundan biri olan Edheme bırakır. Ancak Edhemin babasına ihaneti, konaktan kovulmasıyla sonuçlanır. Cebelavinin oğulları ve torunlarından Cebel, Rıfat ve Kasım, ondan aldıkları işaretler ve manevi güçle, sokağın yönetimini ele geçirir, çetelerin elindeki yoksul halklarına yardımcı olmaya, barış sağlayıp adil bir düzen kurmaya çabalarlar. Amaçları aynı olsa da yolları farklıdır. Cebelavinin çocukları ve torunlarının hikâyeleri, birbirine geçerek ilerler. Sokaktaki herkesin ve her şeyin sahibi olan, adı efsaneleşen Cebelavinin sırrını çözmeye çalışırken beklenmedik olaylara yol açan torunu Arifin dönemi, bu tuhaf sokağın ve sakinlerinin hayatında farklı ama kalıcı bir sayfa açacaktır.
Mısırda yıllarca yasaklanan Cebelavi Sokağının Çocukları, hem bütün bir soyun hem de peygamberleri, efsaneleri ve günümüze göndermeleriyle, aynı soydan gelenlerin düşmanlıkları, savaşları,
iktidar hırsları, aşkları ve mucizeleri üzerinden insanlığın evrensel ve
ruhani öyküsünü anlatıyor.
Yüzyıllık Yalnızlık'a ilham verdiğini düşündüren ve ona yüz kere tercih edilebilecek bir roman. Cebelavi’nin neslinin bitmek bilmez bir laneti yıllarca taşımaları üzerinden bir ülkenin kaderine ağlamış adeta yazar. Her nesilden (ya da birkaç nesilde bir) tek bir sağduyulu insanın çıkıp düzeni ve dirliği sağlamasına rağmen devri kapanır kapanmaz yine karmaşanın, kaosun iktidara gelmesi insanların gerçekten tarihten ders almadığının kanıtı. Sahi ne oldu Edhem, Cebel, Rıfat, Kasım? Nerede şimdi onların bir türlü huzur bulamayan ruhları... Masalsı ve hüzünlü bir roman.
Her hikayenin sonunda şu cümle düşülmüştü; bunca şey yaşıyor olmamıza rağmen sokağımın halkı geçmişte yaşadıklarını unutuyordu.Ethem,Kasım,Arif her hikayede bir ötekinin geçmişe bir dönüş çok iyi işlenmişti. Ve bugünle yaptığınız karşılaştırmalarda aslında hayatımızda algıların değişmediğini günü yaşayarak bir hayatı nasıl yozlaştırmaya devam ettiğimizi fark ediyorsunuz. Kitapta Cebalevinin torunlarından Cebel sokağa adalet, eşitlik, özgürlükçü bir yaşamı kazandırdığında Cebelin yanındaki adamlardan biri Cebele sen yöneticisin, lidersin vakıf gelirinden en fazla payı senin alman lazım dediğinde Cebel'in cevabı şuan aradığımız, özlem duyduğumuz hayata bir iç geçirmedir.Hep bunu duymak istemişizdir, bunu yaşamak istemişizdir bizim mücadelemiz bu yozlaşmış, çürümüş olan sisteme karşıydı hiç kimse hiç kimseden üstün değildir. Hepimiz eşitiz sokağımın insanların bir kuruş fazla almam.Bu kitap için Ömer Türkeşin kitapla ilgili yapmış olduğu değerlendirmeyi okumanızı tavsiye ederim.Bu kitabı okumamda Ömer Türkeşin katkısı büyük
Zevk meselesidir herkese saygı duymak lazım ama kullanılan dil aşırı derecede basit bir dil bence.insan daha usta işi bir şey bekliyor ama maalesef bulamıyor.
Cebelavi, Mukattam Çölü'nün kıyısında,kendi adını taşıyan sokakta yaşar.Cebelavi'nin soyundan gelenler halklarını zulümden,adaletsizlikten kurtarmak için yeni bir düzen kurmaya çalışırlar.Önce Cebel sonra Rıfat sonra Kasım ve Arif.Ancak kurdukları düzen kalıcı olmayacaktır.
'Unutkanlık sokağımızın vebası gibidir.'
gerçekten çok beğendiğim bir kitap oldu kitaba peygamberler tarihi olarak bakanların kitabı yasaklatmasını anlıyorum ama bence orada ki amaç bu değil. yazar unutmak eylemini gerçekten harika bir temele oturtarak anlatmış . ve Arif kim ben Arifi günümüz bilimine yordum ve gerçekten harika bir kitap herkes okumalı
Necip Mahfuz ( 1911 - 2006 ) 1988 Yılında Nobel ödülü almış Mısırlı yazar. Cebelavi Sokağı yazarın en bilinen ve sevilen eserlerinin başında geliyor.
Mahfuz romanında Kimsenin görmediği ama sahiplendiği halk ozanlarının kuşaktan kuşağa geçirdiği Cebelavi adlı birinin kurduğu mahallenin beş kuşağını anlatıyor. Yazar bir yandan bu beş kuşağın hikayesini anlatırken bir yandanda Ortadoğu insanının yapısını efsaneler. hurafeler. birey olamama. güce tapınma ve boyun eğme. kadercilik ve hep bir kurtarıcı arama vs harika işlemiş.
ben severek okudum. Anlatılan insanların yapısının bizim insanlarımızın yapısına ne kadar çok benzediğini gözlemledim. Romanın başlarında biraz Yaşar Kemal tadı aldım gibi olduysamda ilerleyen sayfalarda bu mukayesenin Yaşar Kemal'e haksızlık olduğunun farkına vardım. Okumanızı tavsiye ederim.Özellikle batı edebiyatına ara verip bir başka coğrafya yazarı okumak isteyenler sıkılmadan okuyabilirler....
Kitap fazla mı uzundu? Zevk ve sefa içindeki yöneticilerin iktidardayken halkı ezmesi, halkın güçlü olanın yanında olma çabası ve yapılan zulmü görmemesi, adalete ilişkin yapılan kahramanlıkların zamanla unutulması, hepsi güzel konulardı ama fazla uzatılmıştı. Okurken sıkıldım. Bir de Nobel ödülü alan bir kitap için fazla basit bir dil kullanılmıştı. Bu yazardan mı çeviriden mi kaynaklanıyor bilemiyorum ama romanın dilini beğenmedim.
456 sayfa
Kırmızı Kedi tarafından yayınlandı