Her şeyden önce, Halil Cibran katıksız bir doğuludur. Duyuşu ile, coşkusu ile, sınır tanımaz hayalleri ve atılımları ile, yaşam denen o maceranın derinliklerine inerek onu anlama ve yaşama arzuları ile gerçek bir doğuludur.Doğu güneşinin parlaklığı ile gece çölünün ürpertisi ve de Akdeniz rüzgarının tuzu, kadın ve erkek hayatının kumara sürüldüğü yasak bir buluşmanın yıldızlar altında tanrısal yüceliği, bütün dinlerin yumaklaşmasını sağlayan ve insanı yaradanınayaklaştırıp kendisini yaradanlaştıran o doğurgan sessizlik ve sükunetin ifadesi olan doğu mistisizmi Halil Cibranın temel yapısını oluşturur.
Her şeyden önce, Halil Cibran katıksız bir doğuludur. Duyuşu ile, coşkusu ile, sınır tanımaz hayalleri ve atılımları ile, yaşam denen o maceranın derinliklerine inerek onu anlama ve yaşama arzuları ile gerçek bir doğuludur.Doğu güneşinin parlaklığı ile gece çölünün ürpertisi ve de Akdeniz rüzgarının tuzu, kadın ve erkek hayatının kumara sürüldüğü yasak bir buluşmanın yıldızlar altında tanrısal yüceliği, bütün dinlerin yumaklaşmasını sağlayan ve insanı yaradanınayaklaştırıp kendisini yaradanlaştıran o doğurgan sessizlik ve sükunetin ifadesi olan doğu mistisizmi Halil Cibranın temel yapısını oluşturur.
Anlaması gerçekten güç bir kitap.İlerde kesinlikle yeniden okuyacağım.
Anlaması gerçekten güç bir kitap.Kesinlikle ileride yeniden okuyacağım.
Bu kadar kısa ve öz bir anlatım pek kolay bulanabilir bir şey değildir. Mutlak suretle okunmalıdır.
90 sayfa