Felâtun Bey alafranga yaşamak için Üsküdardaki bahçeli güzel konağım satıp Tophanenin Beyoğluna yakın taraflarında bir ev yaptırır. Görünüşte büyük kalemlerin birinde memurdur. Ancak günlerini gezip tozmak ve eğlenmekle geçirir. Babasımn ölümünden sonra payına düşen on altı bin liralık mirası çarçur ettikten sonra yaşamın zorluğunu anlar...
Felâtun Bey alafranga yaşamak için Üsküdardaki bahçeli güzel konağım satıp Tophanenin Beyoğluna yakın taraflarında bir ev yaptırır. Görünüşte büyük kalemlerin birinde memurdur. Ancak günlerini gezip tozmak ve eğlenmekle geçirir. Babasımn ölümünden sonra payına düşen on altı bin liralık mirası çarçur ettikten sonra yaşamın zorluğunu anlar...
Ünv yıllarımda okumuştum , iki zıt karaktere baktıkça Ahmet Mithat'ın bu aktarım şekline hayran olmuştum. Gözden kaçırılmamalı , okunmalıdır bu eser de.
o zamanın Türkçe siyle yazılı olan basmını okumustum benim için zordu
Ahmet Mithat Efendi ne de güzel yazmış Fêlatun Bey ve Râkım Efendi'yi.
Masal mı dinliyorum, tiyatro mu izliyorum, radyoda bir arkası yarın mı yayınlanıyor yoksa Rakım Efendi çıkarken evin kapısını açık unutmuş ve Dadı Kalfa ile Cânân'ı mı görüyorum o kapı aralığından...
İşte böyle güzel bir hissiyatla akıp gidiyor sayfalar...
ahmet mithat efendiyi bu kitap sayesinde tanıdım ve artık klasiklerime aldığım bir yazar ahmet mithat..
Batılılaşma süreci ya da özenti batılılık üzerine dönemin bakış açısıyla hoş bir eser...
Oldukça harika, soluksuz okuduğum bir kitap. Ahmet Mithat Efendi'nin aralarda hikayeye müdahale ederek yorum yapması oldukça ayrı bir hava katıyor.
Okumak zorunda olmasaydım asla okumayacağım bi kitp