XIX. yüzyılın ikinci yarısında İstanbulda yaşayanların Batılılaşma karşısındaki konumlanışlarını, alafrangalık düşkünü Mustafa Merâkî Efendinin şık giyinip eğlence yerlerinde görünmekle Batılılaşacağını zanneden oğlu Felâtun Bey ile; küçük yaşta babasını kaybeden, tutumlu ve sorumluluk sahibi, Batıyı anlama çabasında ve kendiliğinin peşinde olan, bu anlamda Ahmed Midhatın alter-egosu diyebileceğimiz Râkım Efendide somutlaştıran Felâtun Bey ile Râkım Efendi, 1875te yayımlandı. Eser, yazarının Doğu-Batı sentezine yönelik ilk ve özgün yaklaşımı ile dikkat çekti. Ahmed Midhatın roman kurgusuna ve anlatımına yönelik tercihleri bakımından alaysı eleştirilere uğradıysa da, kendinden sonra pek çok romancıyı aynı meseleye yöneltti
XIX. yüzyılın ikinci yarısında İstanbulda yaşayanların Batılılaşma karşısındaki konumlanışlarını, alafrangalık düşkünü Mustafa Merâkî Efendinin şık giyinip eğlence yerlerinde görünmekle Batılılaşacağını zanneden oğlu Felâtun Bey ile; küçük yaşta babasını kaybeden, tutumlu ve sorumluluk sahibi, Batıyı anlama çabasında ve kendiliğinin peşinde olan, bu anlamda Ahmed Midhatın alter-egosu diyebileceğimiz Râkım Efendide somutlaştıran Felâtun Bey ile Râkım Efendi, 1875te yayımlandı. Eser, yazarının Doğu-Batı sentezine yönelik ilk ve özgün yaklaşımı ile dikkat çekti. Ahmed Midhatın roman kurgusuna ve anlatımına yönelik tercihleri bakımından alaysı eleştirilere uğradıysa da, kendinden sonra pek çok romancıyı aynı meseleye yöneltti
Ünv yıllarımda okumuştum , iki zıt karaktere baktıkça Ahmet Mithat'ın bu aktarım şekline hayran olmuştum. Gözden kaçırılmamalı , okunmalıdır bu eser de.
o zamanın Türkçe siyle yazılı olan basmını okumustum benim için zordu
Ahmet Mithat Efendi ne de güzel yazmış Fêlatun Bey ve Râkım Efendi'yi.
Masal mı dinliyorum, tiyatro mu izliyorum, radyoda bir arkası yarın mı yayınlanıyor yoksa Rakım Efendi çıkarken evin kapısını açık unutmuş ve Dadı Kalfa ile Cânân'ı mı görüyorum o kapı aralığından...
İşte böyle güzel bir hissiyatla akıp gidiyor sayfalar...
ahmet mithat efendiyi bu kitap sayesinde tanıdım ve artık klasiklerime aldığım bir yazar ahmet mithat..
Batılılaşma süreci ya da özenti batılılık üzerine dönemin bakış açısıyla hoş bir eser...
Oldukça harika, soluksuz okuduğum bir kitap. Ahmet Mithat Efendi'nin aralarda hikayeye müdahale ederek yorum yapması oldukça ayrı bir hava katıyor.
Okumak zorunda olmasaydım asla okumayacağım bi kitp
222 sayfa