Arka Kapak
İnsan ki eşrefi mahlukattır, içindeki semavi özü keşfetmekle yükümlüdür. Çıkacaksın yollara, kendine doğru git gidebildiğin kadar. Keşif boynumuzun borcudur. Kendimizi keşfetmek, aşkı keşfetmek, dünyayı keşfetmek, Öteki'ni keşfetmek...
(…)
Çakılı kalmamak sırf alışkanlıklardan ötürü demir attığın koylara. Çıkmak oralardan, geçmek dalgakıranların beri tarafına, bilmediğin memleketlere varmak, tatmadığın yemekler yemek, sözlerini anlamadığın şarkılarla içlenmek, risk almak, dağılmak ve parçalanmak ve hasret çekmek buram buram, gurbetin tadına bakmak ve kendini yabancının gözünden görmek, şaşırmak yeniden, şaşırmak bir çocuk gibi dünyanın hallerine, çeşitliliğine, güzelliğine, acımasızlıklarına... şaşırmak ölene kadar... şaşırma kabiliyetini hiç yitirmemek... budur son tahlilde Âdemoğullarına, Havvakızlarına kendilerini keşfettirten serüven.
Arka Kapak
İnsan ki eşrefi mahlukattır, içindeki semavi özü keşfetmekle yükümlüdür. Çıkacaksın yollara, kendine doğru git gidebildiğin kadar. Keşif boynumuzun borcudur. Kendimizi keşfetmek, aşkı keşfetmek, dünyayı keşfetmek, Öteki'ni keşfetmek...
(…)
Çakılı kalmamak sırf alışkanlıklardan ötürü demir attığın koylara. Çıkmak oralardan, geçmek dalgakıranların beri tarafına, bilmediğin memleketlere varmak, tatmadığın yemekler yemek, sözlerini anlamadığın şarkılarla içlenmek, risk almak, dağılmak ve parçalanmak ve hasret çekmek buram buram, gurbetin tadına bakmak ve kendini yabancının gözünden görmek, şaşırmak yeniden, şaşırmak bir çocuk gibi dünyanın hallerine, çeşitliliğine, güzelliğine, acımasızlıklarına... şaşırmak ölene kadar... şaşırma kabiliyetini hiç yitirmemek... budur son tahlilde Âdemoğullarına, Havvakızlarına kendilerini keşfettirten serüven.
---Eskiden sevdalar daha mı tutkuluydu, hasretler daha mı derin? Bir kez görmekle ne kadar çok sevilirdi insan...Kapı aralığından uzanan bir baş, perde arkasında bir kadın gölgesi, belli belirsiz bir tebessüm, gözbebeklerinde saklı ateş ve har. Uzaktan da sevilirdi yar… Hayatın bir parçasıydı dokunmadan sevmek. Yaklaşmadan ...
---Mevlana şu yaşadığımız hayatı , bir dağın eteğinde durup haykırmaya ve sonar kendi sesimizin yankısını duymaya benzetiyor. Ne söylüyorsak, ağzımızdan hangi kelimeler çıkıyorsa, dağ er ya da geç aynen iade ediyor. Nasıl bir enerji veriyorsak kainata, bize misliyle dönüyor. Telaş ettikçe telaşımız artıyor. Kızdıkça kızgınlığımız katmerleniyor.
Dağ bizi bize yansıtıyor. Bu yüzdendir ki hayata hep komplolar, şüpheler, vesbeselerle bakan insanın evhamları dinmek bilmiyor. Bu yüzdendir ki ha bire birilerini ötekileştiren insan için aslında her kes potansiyel öteki olarak kalıyor. Husumet ve rekabetin diliyle konuşana kendi sesinin yankısı gene husumet ve rekabet olarak geri geliyor ...
***Zaten aşk dediğin, ardında ne olduğuna kimsenin akıl sır erdiremediği kadife bir esrar perdesidir ***
Elif Şafak en beğendiğim faal 2 Türk yazarından biri olmasına rağmen edebi bir yazarın köşe yazılarından derlenmiş bir kitap çıkarmasını sevemiyorum ...
renkler ve zevkler tabiki tartışılmaz ama benim görüşüm bu ...
Uzaktan Sevmek, dışında tırt.Bir gün, bir boş vakitte bitireceğime inanıyorum.
Elif Şafak'ın köşe yazılarından derlenen bir kitap.
Çoğu bölüme canı gönülden katılarak okudum
Özellikle Huzursuz Ruh, Büyük Aşk, Büyük Nefret, Yalnızlık Efendi hikayelerini çok beğendim
Kutlukhan Perker de, çizimleriyle kitaba ayrı bir değer katmış...
Mükemmel!
son zamanlarda okuduğum en iyi , samimi bi denemeydi. hem güncel konular hemde genelde birçok insanın aklında olan konulara değinmiş.
keyifle okudum
Özellikle "Huzursuz Ruh" adlı denemesinde " Bu kadın benim içimi mi gördü?" diye düşünmüştüm .
Ara versiyon kitabı gibi bir şey.
Köşe yazılarını topladığı deneme gibi.
zevk alarak okuduğum bir kitap.çok yerlerin altını çizdim.
BIR KADININ ANLATIMINDAN .....NEREDEN BAKIP NEYİ GÖRDUGUZ UZERİNE YAKLAŞIMLARI NI ÇOK BEYENDIM...
Ciltli, 1. Basım, 236 sayfa
Kasım2010 tarihinde, Doğan Kitap tarafından yayınlandı