Yol kavşağında rasladım ona; yalnızca bir pelerini ve bir asası olan bir adamdı, yüzü acıların tülüyle örtülü. Birbirimizi selamdık, dedim, Evime gel ve konuğum ol.Ve geldi.Karım ve çocuklarım bizi eşikte karşıladılar. Onlara gülümsedi; gelişimi çok sevmişlerdi.Ve hep birlikte sofraya oturduk; ve bu adamdan çok hoşnuttuk; çünkü bir suskunluk ve bir gizem gizliydi onda.Ve yemekten sonra ateşin etrafında toplandık, ve gezilerini sordum ona.O gece ve ertesi gün bize bir çok öykü anlattı; ama şimdi aktaracaklarım, o kendisi sevecen olanın günlerinini acısındanr doğmuştur; ve bu öyküler, yolunun tozundan ve sabrından devşirilmiştir.Ve üç gün sonra bizi terk ettiğinde, konuğun gitiğine değil, içimizden biririn hâlâ bahçede beklemekte olup içeri girmediğini duyumsadık.Sizin diye bildiğiniz evlatlar gerçekte sizlerin değildirler.Onlar kendini özleyen Hayatın oğulları ve kızlarıdırlar.Sizler aracılığıyla dünyaya gelmişlerdir.Onlara sevginizi verebilirsiniz ama düşüncelerinizi asla.Çünkü onların kendi düşünceleri vardır.Onların vücutlarını çcatabilirsiniz ama canlarını asla.Çünkü onların canları geleceğin sarayında oturur ve sizler düşlerinizde bile orayı ziyaret edemezsiniz. Kendinizi onlara benzetmeye çalışabilirsiniz ama on8ları kendizine benzetmeye kalkışmayın hiç.Çünkü hayat geriye gider ne de geçmişle ilgilenir.
Yol kavşağında rasladım ona; yalnızca bir pelerini ve bir asası olan bir adamdı, yüzü acıların tülüyle örtülü. Birbirimizi selamdık, dedim, Evime gel ve konuğum ol.Ve geldi.Karım ve çocuklarım bizi eşikte karşıladılar. Onlara gülümsedi; gelişimi çok sevmişlerdi.Ve hep birlikte sofraya oturduk; ve bu adamdan çok hoşnuttuk; çünkü bir suskunluk ve bir gizem gizliydi onda.Ve yemekten sonra ateşin etrafında toplandık, ve gezilerini sordum ona.O gece ve ertesi gün bize bir çok öykü anlattı; ama şimdi aktaracaklarım, o kendisi sevecen olanın günlerinini acısındanr doğmuştur; ve bu öyküler, yolunun tozundan ve sabrından devşirilmiştir.Ve üç gün sonra bizi terk ettiğinde, konuğun gitiğine değil, içimizden biririn hâlâ bahçede beklemekte olup içeri girmediğini duyumsadık.Sizin diye bildiğiniz evlatlar gerçekte sizlerin değildirler.Onlar kendini özleyen Hayatın oğulları ve kızlarıdırlar.Sizler aracılığıyla dünyaya gelmişlerdir.Onlara sevginizi verebilirsiniz ama düşüncelerinizi asla.Çünkü onların kendi düşünceleri vardır.Onların vücutlarını çcatabilirsiniz ama canlarını asla.Çünkü onların canları geleceğin sarayında oturur ve sizler düşlerinizde bile orayı ziyaret edemezsiniz. Kendinizi onlara benzetmeye çalışabilirsiniz ama on8ları kendizine benzetmeye kalkışmayın hiç.Çünkü hayat geriye gider ne de geçmişle ilgilenir.
Okununca seviliyor bu kitaplar. Rahatlıkla kısa sürede bitecek bir şey. Okuyun pişman olmazsınız.
Halil Cibran 'in çeşitli çok kısa öykülerden oluşan kısa kitabı. Yine bu kısa öykülerde, çeşitli konuları ele almış , ince mesajlar vermiş. Heykel , Zaad Tarlası, Fare ile Kedi hikayelerini özellikle beğendim.
98 sayfa