Gösteri Peygamberi

Yalnızlık, yabancılaşma, şiddet, pornografi, tüketim ve şöhret açlığı... Televizyon kanallarından boca edilen sayısız yalanla kirlenmiş, hiçbir şeyin dolduramadığı bir boşluk... Gösteri Peygamberi, yeni bir binyılın başındaki modern dünyanın ürkütücü çılgınlığına ilişkin karanlık bir taşlama; medya, şöhret ve pop kültürüne yönelik sivri dilli bir aşağılama... Tender Branson, Creedish mezhebinin dünyadan yalıtılmış sahte cennetinde doğup büyümüş ve dış dünyaya gönderilmiş binlerce misyonerden biri. Kilise doktrinine göre görevi, yaşadığı sürece çalışmak ve gerekli olduğunda ölmek. Kaderi beklenmedik biçimde değişip onu şöhretin doruklarına taşırken aynı zamanda medya ve popüler kültürün içyüzüyle tanıştırıyor. Yarı tanrıya dönüşme yolunda yaşadıkları yakında yüzleşeceğimiz kıyametin çarpıcı bir habercisine dönüşüyor... Branson, mezhepte kendisine zaten hiç verilmemiş olan hayatı dış dünyanın çirkinliğine sonuna kadar gömülerek yok etmeyi deneyecektir. Ne var ki, hayatına karışan gizemli Fertility Hollis'e göre, kendine bir kader çizmeye çalışması anlamsızdır. Olacaklar zaten bellidir ve olmak zorundadır... Ve intihar etmekle şehit olmak arasındaki tek fark gazetede manşet olmaktır. Chuck Palahniuk, önlenemez kaderine doğru nefes kesici bir hızla sürüklenen kahramanın gözünden tüketim toplumunun hastalıklı ve anlamsız yaşam biçimini bize bütün çıplaklığıyla gösteriyor. Dövüş Kulübü'nün yazarından, en az ilki kadar çarpıcı bir roman, benzersiz bir yeraltı edebiyatı örneği.

Yalnızlık, yabancılaşma, şiddet, pornografi, tüketim ve şöhret açlığı... Televizyon kanallarından boca edilen sayısız yalanla kirlenmiş, hiçbir şeyin dolduramadığı bir boşluk... Gösteri Peygamberi, yeni bir binyılın başındaki modern dünyanın ürkütücü çılgınlığına ilişkin karanlık bir taşlama; medya, şöhret ve pop kültürüne yönelik sivri dilli bir aşağılama... Tender Branson, Creedish mezhebinin dünyadan yalıtılmış sahte cennetinde doğup büyümüş ve dış dünyaya gönderilmiş binlerce misyonerden biri. Kilise doktrinine göre görevi, yaşadığı sürece çalışmak ve gerekli olduğunda ölmek. Kaderi beklenmedik biçimde değişip onu şöhretin doruklarına taşırken aynı zamanda medya ve popüler kültürün içyüzüyle tanıştırıyor. Yarı tanrıya dönüşme yolunda yaşadıkları yakında yüzleşeceğimiz kıyametin çarpıcı bir habercisine dönüşüyor... Branson, mezhepte kendisine zaten hiç verilmemiş olan hayatı dış dünyanın çirkinliğine sonuna kadar gömülerek yok etmeyi deneyecektir. Ne var ki, hayatına karışan gizemli Fertility Hollis'e göre, kendine bir kader çizmeye çalışması anlamsızdır. Olacaklar zaten bellidir ve olmak zorundadır... Ve intihar etmekle şehit olmak arasındaki tek fark gazetede manşet olmaktır. Chuck Palahniuk, önlenemez kaderine doğru nefes kesici bir hızla sürüklenen kahramanın gözünden tüketim toplumunun hastalıklı ve anlamsız yaşam biçimini bize bütün çıplaklığıyla gösteriyor. Dövüş Kulübü'nün yazarından, en az ilki kadar çarpıcı bir roman, benzersiz bir yeraltı edebiyatı örn... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
8 puan

"Bu ömür boyu sahip olduğum altı yüz kırk birinci balık. Tanrının yarattığı başka bir canlıya bakmayı ve sevmeyi öğrenmem için ailem yıllar önce ilk balığımı almıştı. Sahip olduğum altı yüz kırk balıktan sonra öğrendiğim tek şey, insanın sevdiği her şeyin bir gün öleceği oldu. O özel kişiyle karşılaştığın ilk anda, onun bir gün ölüp toprağın altına gireceğine emin olabilirsin."

Fazla iyi!

10 yıl, 11 ay
8 puan

fazla iyi !

8 puan

Bildiğimiz Palahniuk. Başka söze gerek yok.

12 yıl, 10 ay
7 puan

kitabı okurken bazı yerlerde çok güldürdü yazar.

bunun yanında gündelik hayatta çok işe yarayacak pratik bilgiler içeriyor. dart oynamaktan delinen duvarlarımı ev sahibinin gazabından kurtarabileceğim bu kitap sayesinde:)

günümüzün gösteriş toplumuna ağır bir eleştiri getirmiş. gayet başarılı.

11 yıl, 10 ay
8 puan

Çok güzel br kitap. Her yaştan insana bir şeyler katacaktır.

Profil Resmi
9 puan

Çok beğendiğim bir yeraltı edebiyatı eseri, akıcı ve Chuck Palahniuk'ın tarzını çok iyi yansıttığını düşünüyorum

7 puan

Kitap güzeldi ancak yeterince içine çekemedi beni. Mesajlar yerindeydi. Ben ise bazı kopukluklar hissettim. Bu yüzden çok da sevemedim.

10 puan

Dövüş klübünden sonra, yazarın artık kitabı kendi kitlesine yazmasından kaynaklı olarak ilk kitabındaki çekingenliği ortadan kalkmış olarak okuruz.

Çok daha serttir mizacı. Yaklaşımları ve yorumları popüler olma kaygısı taşımaz.

Beni böyle kabul edin der okuyucuya.

Bu kitabıyla başlamak lazım bence bu yazara. Eğer bu kitabı iza ağır geliyorsa diğerlerine hiç bulaşmamak lazım.

10 yıl, 11 ay
7 puan

Yerlatı edebiyatı okumalarımın ilki, eleştirileri tam da söylemek istediklerim gibi... Anlatıcı ile aynı fikirde olmak güzel :)

2 puan

Her ne kadar özgün bir konusu olsa da , ben çeviriden kaynaklandığını düşünüyorum , kitap aşırı derecede sıkıcıydı. İnat ettim , sonuna kadar okudum ama okuduğumdan bir zevk almadım.


Baskı Bilgileri

312 sayfa


ISBN
975539369-2

Diğer baskılar


Etiketler: roman (çeviri)

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

düsbükey erik aylakmadam12 Damla.trzioglu thinbook
5 kişi

Okumuşlar

bfmermer darqfly jigglypuff- Kübra eowynthir
443 kişi

Okumak İsteyenler

AFD Cessie cagla Nicat bender
247 kişi

Takas Verenler

ulaş SRcN 3ray
3 kişi
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski