Kente dün geldim. El Cebrero yakınlarındaki Pedrafitadan Compostelaya giden otobüsü yakaladım. Otobüs iki kent arasındaki 150 kilometreyi dört saatte aldı; bu da bana Petrusla yaptığım yolculuğu hatırlattı. Bazen aynı mesafeyi iki haftada yürüdüğümüz olmuştu. Biraz sonra San Tiagonun mezarına gidip Meryem Anamızın denizkabukları üstüne işlenmiş suretini bırakacağım. Sonra da en kısa zamanda Brezilyaya giden bir uçağa atlayacağım, yapacağım o kadar çok iş var ki. Başımdan geçen her şeyi anlatacağım bir kitap yazmayı düşünüyorum. Ama hemen değil... Paulo Coelho, 1986da bir hac yolculuğuna çıktı: Pirenelerden Santiago de Compostelaya uzanan 700 kilometrelik ortaçağ yolunu yürüdü. Hac, yazarın, hacıların Santiago Katedraline varmak için bin yıldır yürüdükleri bu yolda yaşadığı heyecan dolu serüvenlerin öyküsü. Yalnızca Simyacı romanının yolunu açan ilk önemli romanı olduğu için değil, yazarın felsefesindeki insan sevgisini eksiksizce dile getirdiği için de, Hacın Coelhonun yapıtları arasında onsuz edilemez bir yeri var. Hac, sıradışının sıradan insanların yolu üstünde olduğunu anlatan büyüleyici bir roman.
Kente dün geldim. El Cebrero yakınlarındaki Pedrafitadan Compostelaya giden otobüsü yakaladım. Otobüs iki kent arasındaki 150 kilometreyi dört saatte aldı; bu da bana Petrusla yaptığım yolculuğu hatırlattı. Bazen aynı mesafeyi iki haftada yürüdüğümüz olmuştu. Biraz sonra San Tiagonun mezarına gidip Meryem Anamızın denizkabukları üstüne işlenmiş suretini bırakacağım. Sonra da en kısa zamanda Brezilyaya giden bir uçağa atlayacağım, yapacağım o kadar çok iş var ki. Başımdan geçen her şeyi anlatacağım bir kitap yazmayı düşünüyorum. Ama hemen değil... Paulo Coelho, 1986da bir hac yolculuğuna çıktı: Pirenelerden Santiago de Compostelaya uzanan 700 kilometrelik ortaçağ yolunu yürüdü. Hac, yazarın, hacıların Santiago Katedraline varmak için bin yıldır yürüdükleri bu yolda yaşadığı heyecan dolu serüvenlerin öyküsü. Yalnızca Simyacı romanının yolunu açan ilk önemli romanı olduğu için değil, yazarın felsefesindeki insan sevgisini eksiksizce dile getirdiği için de, Hacın Coelhonun yapıtları arasında onsuz edilemez bir yeri var. Hac, sıradışının sıradan insanların yolu üstünde olduğunu anlatan büyüleyici bir roman.
Bir Simyacı beklemek manasız tabii ama kesmedi beni. Aman aman mutlaka okunası bir yolculuk olmamış. Güzel mesajlar var tabii ama Simyacı'yı okuduğumuzdan farklı bir anlatısı yok gibi geldi bana. Kazanan Yalnızdır daha bir okunmalı.
Paulo Coelho'nun yine gizemli tarzıyla, güzel bir yolculuktu.
Fena değildi ama beklediğim gibi de değildi.
216 sayfa