Bir yolculuk sırasında Beatles'ın "Norwegian Wood" adlı parçasını duyan kahramanımız 37 yaşındadır ve bu parça onu Tokyo'da geçirdiği üniversite yıllarına götürecektir. En yakın arkadaşının intihar edişi, geçen zamanın ardından onun kız arkadaşıyla yakınlaşması, araya giren zorunlu ayrılık ve yeni bir kız arkadaş. "İmkânsızın Şarkısı" yalın, çarpıcı ve sıcak bir aşk hikâyesini anlatıyor. Yazarı HARUKİ Murakami Japon edebiyatının aykırı, ama en çok okunan yazarı. Japon geleneklerinin dışında geliştirdiği üslubuyla adından çok söz ettiren Murakami'yi dünyaya tanıtan roman "İmkânsızın Şarkısı".
1968-1970 yılları arasında geçen olaylar, o günün toplumsal gerçeklerini de satırlara taşıyor. Ama romanın odağında bu toplumsal olaylar değil üçlü bir aşk var. Gençliğin rüzgârıyla hareketlenen "İmkânsızın Şarkısı"nı ölümle erken karşılaşan gençlerin hayatı yönlendiriyor. Hiçbir şeyin önem taşımadığı, amaçsızlığın ağır bastığı, özgür seksin kol gezdiği bir öğrenci hayatı... Ama diğer yanda da yoğun duygular var... İmkânsız aşklar, imkânsız şarkılar söyleten. Hemen hemen her Japon gencinin okuduğu roman anayurdu dışında da çok kişi tarafından sahipleniliyor.
Bir yolculuk sırasında Beatles'ın "Norwegian Wood" adlı parçasını duyan kahramanımız 37 yaşındadır ve bu parça onu Tokyo'da geçirdiği üniversite yıllarına götürecektir. En yakın arkadaşının intihar edişi, geçen zamanın ardından onun kız arkadaşıyla yakınlaşması, araya giren zorunlu ayrılık ve yeni bir kız arkadaş. "İmkânsızın Şarkısı" yalın, çarpıcı ve sıcak bir aşk hikâyesini anlatıyor. Yazarı HARUKİ Murakami Japon edebiyatının aykırı, ama en çok okunan yazarı. Japon geleneklerinin dışında geliştirdiği üslubuyla adından çok söz ettiren Murakami'yi dünyaya tanıtan roman "İmkânsızın Şarkısı".
1968-1970 yılları arasında geçen olaylar, o günün toplumsal gerçeklerini de satırlara taşıyor. Ama romanın odağında bu toplumsal olaylar değil üçlü bir aşk var. Gençliğin rüzgârıyla hareketlenen "İmkânsızın Şarkısı"nı ölümle erken karşılaşan gençlerin hayatı yönlendiriyor. Hiçbir şeyin önem taşımadığı, amaçsızlığın ağır bastığı, özgür seksin kol gezdiği bir öğrenci hayatı... Ama diğer yanda da yoğun duygular var... İmkânsız aşklar, imkânsız şarkılar söyleten. Hemen hemen her Japon gencinin okuduğu roman anayurdu dışında da çok kişi tarafından sahipleniliyor.
sade anlatımına rağmen insanı etkileyen bir kitap. ilerledikçe Vatanabe'nin kişiliğine hayran olarak ve olayları onunla birlikte yaşayarak okudum.
Çavdar Tarlasında Çocuklar benim için çok çok çok özeldir.İmkansızın Şarkısı ÇTÇ'ın tahtını zorladı ciddi ciddi.Murakami'nin okuduğum bu ilk kitabının bende yarattığı etkiyi anlatmak için kelimem var mı bi bakayım,bi saniye,hayır yokmuş.Bazı kitaplar anlatılmamalı,sadece okunmalı.Hadi okuyun şunu bir an önce ;)
Haruki Murakami'nin kitaplarında serim-düğüm var ama çözüm yok. Anlamsız finaller ve onlarca soru işareti bırakıyor, bu kitapta böyle maalesef.
-spoiler-
Örneğin Vatanabe'nin Midori ile evlenip evlenmeyeceğini, Reiko'nun hamile kalıp kalmayacağını öğrenemiyoruz kitap sonunda.
-spoiler-
Ayrıca yazarın yazdığı gereksiz ve kesinlikle aşırı hayalci sex hayatı saçmalıktan öte bir şey değil.
karamsar bir hikaye, karakterler çok yabancı geldi, kendimi hikayenin içinde hissedemedim... sonunu nasıl bağlamış acaba diye sırf merakımdan bitirdim kitabı...
uzun zamandır bu kadar etkılendıgım sevdıgım,bıtmesını hıc ıstemedıgım bır kıtap olmamıstı..yaratılan her karakter oyle ınce ve guzel anlatılmıstı kı..ana karakter vatanabe bnm en sevdıım holden(gonulcelen)karakterının nerdeyse yerını alacaktı..yınede ben en cok mıdorı yı sewdım..murakamı nın karakter yaratmadı kı ustalıgı tartısılmaz..ıcınde bolca ıntıhar olsada bana yınede yasam sevıncı verdı'ımkansızın şarkısı'
Sıradan insanların sıradışı hayatları... Murakami, yine kendine has üslubuyla ölüm-intihar-aşk üçgeninde geçen olayları anlatmış. Romanda, gerilim-macera-olay öğeleri fazla değil; yani hareketli ve sürükleyici bir roman sayılmaz. Ama karakterlerin yaşadıkları, düşündükleri, duyguları, umutları ve umutsuzlukları derin ve etkileyici bir şekilde işlenmiş.
Şu ana kadar okuduğum en iyi Murakami romanı.
Murakami'nin okuduğum ikinci kitabı. Sahilde Kafka'dan da memnun kalmamıştım ama herkes ne kadar iyi bir yazar olduğunu vurguladığı için ikinci bir şans vermek istedim. Öncelikle şunu kabul etmeliyim yazar kendini okutturuyor, merak ettiriyor fakat sonuç alamıyorsunuz. Bu yazarın üslubu sigara içmek ya da çekirdek çitlemek gibi geldi bana. Hoş değil ama bırakılmıyor. Konusu, karakterleri hepsi üzücü, içinizi ezici cinsten ve hiçbir şey katmıyor insana. Ha bir de şu çok komikti güya savaş zamanı geçiyor; zamanla ilgili tek data kitabın 2.sysındaki iki cümleden ibaret. Kısacası bu yazarı Doğan Yayıncılık'ın başarılı bir reklamı olarak görüyorum.
4 sene önce okuduğum bu romanı bir defa daha okudum ve ergenlerin cinsel hayatlarından öteye gidemediğini düşünüyorum. Kim baş başa kalsa sonunda sevişiyorlar. Ve genel japon romanlarında sıkça görüldüğü üzre intiharlar bunda da var. 18-25 yaş arası için oldukça ilgi çekici, sürükleyici ve etkileyici olabilir ama sonrası için edebi bir tat vermiyor. Murakami'nin 3 romanını daha okumuştum,konularını hatırlamıyorum ama genel olarak Murakami sevdiğim bir yazardır. Belki diğerlerinide tekrar okumaya ihtiyacım vardır, fikrim değişebilir.
Ciltsiz, 352 sayfa
2004 tarihinde, Doğan Kitap tarafından yayınlandı