Müfredat (içerik) denilen, çocuk ve gençlere yararlı olduğunu (ya da ileride olacağını) düşündüğümüz bilgilerin belirli bir sıra dahilinde işlenmesi, yarım milyon öğretmenimizin pratikteki tek yol göstericisi, Milli Eğitim Bakanlığımızın da başlıca performans ölçütüdür. Bu anlayışın temelinde, müfredatı oluşturan binlerce ünitenin eksiksiz öğrenileceği, sonra da bunların birbirlerine kopuksuz bağlanarak bütünü oluşturacağı ve böylece yaşama hazır hale gelineceği gibi bir varsayım vardır. Gerçek ise her zaman olduğu gibi farklıdır. Üniversite bitirmiş rasgele 1000 kişi arasında ondalık kesir çarpımında virgülün yerinin nasıl belirleneceği, çeyrek pastanın üç tam bir çeyrek kişi arasında nasıl pay edileceği, Yeşilköyde hangi anlaşmanın yapıldığı, dünya ekseninin eğikliğinin neye, nasıl yol açtığı vb gibi basit temel bilgilerden oluşan bir okur-yazarlık sınırı saptama sınavı yapılsa, acaba %20den daha fazla kişi on üzerinden beş numara alabilir mi?
Müfredat (içerik) denilen, çocuk ve gençlere yararlı olduğunu (ya da ileride olacağını) düşündüğümüz bilgilerin belirli bir sıra dahilinde işlenmesi, yarım milyon öğretmenimizin pratikteki tek yol göstericisi, Milli Eğitim Bakanlığımızın da başlıca performans ölçütüdür. Bu anlayışın temelinde, müfredatı oluşturan binlerce ünitenin eksiksiz öğrenileceği, sonra da bunların birbirlerine kopuksuz bağlanarak bütünü oluşturacağı ve böylece yaşama hazır hale gelineceği gibi bir varsayım vardır. Gerçek ise her zaman olduğu gibi farklıdır. Üniversite bitirmiş rasgele 1000 kişi arasında ondalık kesir çarpımında virgülün yerinin nasıl belirleneceği, çeyrek pastanın üç tam bir çeyrek kişi arasında nasıl pay edileceği, Yeşilköyde hangi anlaşmanın yapıldığı, dünya ekseninin eğikliğinin neye, nasıl yol açtığı vb gibi basit temel bilgilerden oluşan bir okur-yazarlık sınırı saptama sınavı yapılsa, acaba %20den daha fazla kişi on üzerinden beş numara alabilir mi?