Okullaştırma, eğitimle aynı anlama mı gelmektedir? Kesinlikle hayır. Herkes gün be gün bir şeyler öğrenmektedir. Dürüst olmak gerekirse, çoğumuz, yaşamımızda okullaşmanın direk ve derin bir etkiden son derece yoksun olduğunu görürüz. Bu durumda iki soru ortaya çıkmaktadır: Her toplumda okullaşmaya bu derece büyük bir önem ve prestij kazandıran nedir? Eğitimin işlevi bir şüphe içeriyorsa, okullaşma gerçekte ne anlama gelmektedir?Ivan Illich, bu eserinde okulun, statükonun korunmasına vesile olan araçlardan biri olduğundan dolayı bu prestije sahip olduğu yolundaki tezini kanıtlamaya çalışmaktadır. Ona göre günümüzdeki okullar eğitimi açısından etkisiz olduğu kadar, bölücü bir nitelik de taşımaktadırBasındanOkullaşmaya karşı eleştirilerini Okulsuz Toplum adıyla kitap haline getirmesi ve Celebration of Awareness�in yayımlanması ile Illich�in görüşleri çok daha geniş bir çevrede tanınmaya başlamıştı. CIDOC 1970�li yıllarda entelektüel düzeyde uluslararası saygınlığı olan bir odak oldu. Ancak Illich�in çalışmalarını eğitim dışındaki konulara kaydırmaya başlaması ve Latin Amerika�ya eskisi gibi misyonerlerin gitmemesi nedeniyle CIDOC�un etkinliği inişe geçti.1980�lerden sonra Illich Meksika, ABD ve Almanya�da çalışmalarını sürdürdü. ABD�de Penn State Üniversitesi�nin Felsefe ve Bilim, Teknoloji ve Toplum bölümlerinde konuk öğretim üyesi olarak ve Almanya�da Bremen Üniversitesi�nde Illich�in fikirleri çevresinde bir araya gelen �Oranlılık Üzerine Araştırmalar Döngüsü� adlı bir grupla birlikte çalıştı. Son yıllarda Oakland�da yaşıyordu ve çalışmalarını �oranlılık� kavramı üzerine yoğunlaştırmıştı. Illich, en başta toplumsal cinsiyet üzerinden bölünmüş bir toplumsal yapıda oran duygusunun kaybolduğunu savunuyordu.- Çevre İçin Hekimler Derneği Resmi Web Sitesinden
Okullaştırma, eğitimle aynı anlama mı gelmektedir? Kesinlikle hayır. Herkes gün be gün bir şeyler öğrenmektedir. Dürüst olmak gerekirse, çoğumuz, yaşamımızda okullaşmanın direk ve derin bir etkiden son derece yoksun olduğunu görürüz. Bu durumda iki soru ortaya çıkmaktadır: Her toplumda okullaşmaya bu derece büyük bir önem ve prestij kazandıran nedir? Eğitimin işlevi bir şüphe içeriyorsa, okullaşma gerçekte ne anlama gelmektedir?Ivan Illich, bu eserinde okulun, statükonun korunmasına vesile olan araçlardan biri olduğundan dolayı bu prestije sahip olduğu yolundaki tezini kanıtlamaya çalışmaktadır. Ona göre günümüzdeki okullar eğitimi açısından etkisiz olduğu kadar, bölücü bir nitelik de taşımaktadırBasındanOkullaşmaya karşı eleştirilerini Okulsuz Toplum adıyla kitap haline getirmesi ve Celebration of Awareness�in yayımlanması ile Illich�in görüşleri çok daha geniş bir çevrede tanınmaya başlamıştı. CIDOC 1970�li yıllarda entelektüel düzeyde uluslararası saygınlığı olan bir odak oldu. Ancak Illich�in çalışmalarını eğitim dışındaki konulara kaydırmaya başlaması ve Latin Amerika�ya eskisi gibi misyonerlerin gitmemesi nedeniyle CIDOC�un etkinliği inişe geçti.1980�lerden sonra Illich Meksika, ABD ve Almanya�da çalışmalarını sürdürdü. ABD�de Penn State Üniversitesi�nin Felsefe ve Bilim, Teknoloji ve Toplum bölümlerinde konuk öğretim üyesi olarak ve Almanya�da Bremen... tümünü göster
Okulun toplum içindeki gerekliliğini tartışan bir eser olmasına rağmen zaman zaman İvan İllich'in konudan saptığını düşünüyorum.Ayrıca çok önceden kaleme alınmış eser olduğu içinde günümüz gerçeklerine uyarlamada insan zaman zaman zorlanıyor.Bunların dışında çevirisi de oldukça kötüydü.Fakat ,Her şeye rağmen okumamın benim kişisel gelişimime katkıda bulunduğunu düşünüyorum.
Ivan Illich eserinde yaşadığı dönemdeki eğitim sistemini ve de dolayısı ile okulları ciddi şekilde eleştirmiştir. Okulların tamamen konu odaklı öğretmeye sahip olduklarını öğrenenlerin özgürlüklerini kisitladiklarini , özgür düşünce ortamının oluşmasına mani olduklarını , düşünmeyen , sorgulamayan , araştırmayan bir toplum meydana getirdiğini, toplum içerisinde kendisine tanımlanan görevi üstlenmek üzere insanlar yetistirdiklerini savunuyor. Bu acıdan bakılınca devlet nezdinde okulların sadece tek tip insan yetiştirme, kendilerine biat edecek bir toplum meydana getirme amacında olduğunu savunuyor. Okulların tamamen ekonomik anlamda birer kurum olduğunu ifade ediyor. Iyi insan , dürüst insan , bilime ilime önem veren , yeni bir şeyler ortaya koyan, sürekli arayış içerisinde insanlar yetiştirmekten ziyade sistemin esiri olmuş , her acıdan kısıtlanmış bireyler yetiştirdiğini söylüyor. Bu duruma kendince çözüm önerilerinde bulunuyor. Eğitimin okul duvarlarının arasına sıkıştırılması anlayışını reddediyor. Disardaki ogrenmelerin okul içindeki öğrenmelerden son derece daha yararlı olduğunu savunuyor. Örneğin öğrencilerin okuldaki labaratuarları kullanma noktasında, okuldaki sportif faaliyetleri yürütme noktasında , materyal kullanımı noktasında tamamen okul müfredatına bağlı bırakıldıklarını bu yüzden de kesinlikle özgür hareket edemediklerini ifade ediyor. Özgür olmayan bireyin yararlı bir birey olmayacağını söylüyor. Okulun yeni dünyanın dini aynı zamanda da bir iş sektörü olduğunu belirtiyor. Okuldaki öğrenciler sitematik olarak öğretilmeye bağımlı bireyler haline getiriliyor. Bu bağımlılığı elde eden öğrenen ise bağımsızlara noktasında gelişme imkanını kaybediyor. Zaten en başta da ifade ettiğim gibi tek tip , sorgulamayan bireyler , devlete bağlı, daha doğrusu devletin şekillendirdiği bireyle yetiştirilmek isteniyor.
Eğitimin kurumsallaştırılmasını sorgulayan bir kitap. Mevcut eğitim sisteminin otoriteye boyun eğen, bağımlı bireyler yaratmaktan başka işe yaramadığını ifade etmekte.Ayrıca Illıch'in, meseleye karşı ortaya koydugu yöntemler günümüz teknolojisiyle mümkün gibi. Ancak kitabın çevirisi okumayı zorlaştırıyor, bir süre sonra insan, acaba google translate ile mi çevrildi hissine kapılıyor. Diğer yönlerden tatmin edici
142 sayfa