Nikolay Vasilyeviç Gogol (1809-1852): Ukrayna'da, orta halli toprak sahibi bir ailede dünyaya geldi. Çocukluğunu etkileyen köy yaşamı ve Kazak gelenekleri eserlerine yansıdı, Ukrayna halk kültürünün ögeleriyle işlenmiş öyküler yazdı. Mizah anlayışı, gerçekçi tutumu ve canlı anlatımıyla Rus edebiyatında önemli bir yeniliğin öncüsü oldu. Bu yenilik, Dikanka Yakınlarında Bir Çiftlikte Akşam Toplantıları, Petersburg Öyküleri ve Mirgorod Öyküleri'nde mizahın yanı sıra yaşam karşısında karamsarlık ve dünyanın kötülüğü üzerine düşünceleriyle şekillendi. Müfettiş adlı oyununda yozlaşmış bürokratları acımasızca alaya aldı. Gogol, Ölü Canlar adlı romanıyla 19. yüzyıl Rusyası'nda toplumsal düzenin ve bireylerin eleştirisini eşsiz bir başyapıt olarak ortaya koymuştur.
Nikolay Vasilyeviç Gogol (1809-1852): Ukrayna'da, orta halli toprak sahibi bir ailede dünyaya geldi. Çocukluğunu etkileyen köy yaşamı ve Kazak gelenekleri eserlerine yansıdı, Ukrayna halk kültürünün ögeleriyle işlenmiş öyküler yazdı. Mizah anlayışı, gerçekçi tutumu ve canlı anlatımıyla Rus edebiyatında önemli bir yeniliğin öncüsü oldu. Bu yenilik, Dikanka Yakınlarında Bir Çiftlikte Akşam Toplantıları, Petersburg Öyküleri ve Mirgorod Öyküleri'nde mizahın yanı sıra yaşam karşısında karamsarlık ve dünyanın kötülüğü üzerine düşünceleriyle şekillendi. Müfettiş adlı oyununda yozlaşmış bürokratları acımasızca alaya aldı. Gogol, Ölü Canlar adlı romanıyla 19. yüzyıl Rusyası'nda toplumsal düzenin ve bireylerin eleştirisini eşsiz bir başyapıt olarak ortaya koymuştur.
Tek kelime ile Mükemmel
Üzücü olan şu ki ikinci kitabının yakılması ki devamını okuyamamak
Dosteyevski nin gogoldan esinlendiği bariz bir şekilde belli.Zaten bu kadar güzel bir yazardan etkilenmemek mümkün değil doğrusu.
içerisinde hem biraz mizah hemde çeşitli mesajlara barındıran bu jitabın bir solukta okunacağına inanıyorum.
sıkılarak okudum bazı kısımlarını ama sonlara doğru yazarın ne yapmak istediğini, ne anlatmak istediğini anladım. oğuz atay'ın türk toplumuna tuttuğu aynayı, gogol 19.yüzyılda rus toplumuna tutmuş. çok iyi işlenmiş karakterler var. piluşkin(çöpçü) ve tientietnikov bunlardan bazılarıydı. yalnız kitap ismindeki iki anlamlılığa dikkat edin derim. çok zekice
Romanın örnek alınamayacak baş kahramanı Çiçikov’un hidayete erişini göremeyişimiz eserin belki de yazarın buhrana kapılmadan önce planladığından bile daha sert bir feodal sistem eleştirisi olarak kalmasına sebep olmuş. Sadece yozlaşmış devlet mekanizmasına değil, Rus halkına hatta okuyucuya bile (yazar burada dar görüşlülük yaparak sadece Rusya’da okunacağını düşünse de) ayar üstüne ayar veren aslında çağının oldukça ilerisinde olan bu eser Çarlık Rusyası'nın nasıl çöktüğünü de gözler önüne seriyor. Barındırdığı birbirinden cins karakterleriyle ince bir mizaha da sahip olan kitapta alttan alta büyük bir umutsuzluk da seziliyor.
Kitabı okuduktan sonra Türkiye ile Rusya benzerliğine bir kez daha kanaat getirdim.
Kitle Pazar Karton Kapak, 484 sayfa
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayınlandı