Cinayet büro amiri Stephane Corso, bir dizi striptizci cinayetini araştırmakla görevlendirildiğinde, ne peşinde olduğu katilin karmaşık ruh halinin ne de girmesi gereken karanlık dünyanın farkındadır. Soruşturma onu geçmişi şaibeli, goya hayranı bir ressama götürür: Philippe Sobieski’ye.
Ressamla Corso arasındaki düello, porno ve sadomazoşizm dünyasının labirentlerinde bir kedi fare oyununa dönüşür.
Gerilimin efendisi Grange, Ölüler Diyarı’nda insan doğasının kuytu köşelerini keşfe çıkıyor…
Sen kötüsün.
Sen bir katilsin.
Sen bir sapkınsın.
Senin kanın çürümüş, zehirli ve kokuşmuş bir kan.
Soyun neyse kanın da odur.
Cinayet büro amiri Stephane Corso, bir dizi striptizci cinayetini araştırmakla görevlendirildiğinde, ne peşinde olduğu katilin karmaşık ruh halinin ne de girmesi gereken karanlık dünyanın farkındadır. Soruşturma onu geçmişi şaibeli, goya hayranı bir ressama götürür: Philippe Sobieski’ye.
Ressamla Corso arasındaki düello, porno ve sadomazoşizm dünyasının labirentlerinde bir kedi fare oyununa dönüşür.
Gerilimin efendisi Grange, Ölüler Diyarı’nda insan doğasının kuytu köşelerini keşfe çıkıyor…
Sen kötüsün.
Sen bir katilsin.
Sen bir sapkınsın.
Senin kanın çürümüş, zehirli ve kokuşmuş bir kan.
Soyun neyse kanın da odur.
kONGO serisine göre çok çok daha iyiydi işte eski Grange geri döndü dedim okurken, özlemişiim. Kongo serisi beni çok üzdü son 50 sayfaalrını saymazsan hiç Grange yazmamış gibi gelmişti bana okurken çok sıkılmıştım . bunu ksıa süre okudum ancak buraya yazmayı unutmuşum.
Grange'ın en zayıf romanlarından. Sondaki sürprizi oldukça erken tahmin ettiriyor okurlara. Ve sonlardaki " koca kitaba pek aksiyon koymadık, şuraya da azıcık aksiyon konduralım" zorlaması da basit kaçtı.
Shibari (Şibari) kelime olarak en basit ifadesiyle “Bağlamak” anlamına geliyor. Ancak günümüzde çağdaş bir sanat olarak uygulanan Şibari “Artistik Japon İp Bağlama Sanatı” olarak adlandırılıyor.
Şibari’nin kökeni bir savaş sanatı ve esirlere uygulanan bir tür işkence yöntemi olan Hojo-Jutsu’ya dayanıyor.
Usta yazar gerçekten beni de bağladı.
Kitap ile ilgili değerlendirmeme aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
https://ipekunalofficial.blogspot.com/2019/05/oluler-diyar-jean-christophe-grange.html
Grange’den yine gerilim dozu yüksek, heyecanlı ve temposu düşmeyen bir seri katil romanı.
Bir çok hayranı ve takipçisi bulunan ünlğ Fransız polisiye roman yazarı Grange her yeni çıkan romanında övgü aldığı kadar, kendini yenileyemediği tekrara düştüğü konusunda okurlar oldukça fazla eleştiride alır.
Ben yazarı severek okurum ve her çıkan kitabını alır ve okurum. Ölüler Diyarını da severek ve sıkılmadan okudum. Cinayet Büro Amiri Stephane Corso oldukça sıkı bir karakter. Sürprizler, karakterler ve olayların geçtiği mekan ve şehirlerin betimlemelerini her romanında olduğu gibi bu romanında da oldukça beğendim. Güzel bir zaman geçirmek ve beyin jimlastiği için ideal bir kitap. Polisiye meraklıları zaten takip ediyordur, bu türü denemek isteyenler yazarı rahatlıkla takip edebilirle….
Öyle çok fazla polisiye unsurları barındırmayan, ana karakterin aldığı kararlarla fazlasıyla antipatik geldiği, yer yer aşırı saçma çözümlemeleri olan bir roman olmuş. Katili öldürmeye iten sebepler de çok anlamsız. Beni çok tatmin etmedi.
Karton Cilt, 1. Baskı, 462 sayfa
Şubat2019 tarihinde, Doğan Egmont Yayıncılık tarafından yayınlandı