Patasana, özlemimi bir ölçüde gideriyor. Bu tür bir romanın da edebiyat olabileceğini kanıtlıyor. Sadece keyifle değil, merakla da okunuyor. Yeni ilgi alanları yaratıyor insanda. Ben, kendi adıma, Patasana'dan sonra Hititlerle ilgili başka şeyler okuma isteğini de duydum."
-Ülkü Tamer, Radikal-
"Bir kitap okudum, polisiyeye bakışım değişti! Ben ki polisiye sevmez, okumayı reddederdim, Patasana'yla birlikte, acaba böyle başka kitaplar var mıdır sorusuna geldim, kendi iradem, kendi beğenimle, kendi tavrıma ters düşerek! Ahmet Ümit'in son romanı Patasana, polisiye severler kadar sevmezleri de çekiyor kendine."
-Filiz Aygündüz, Milliyet-
Bir coğrafyanın kanlı geleneği anlatılıyor Patasana'da. Anadolu'nun güneydoğusunda bugün yaşananlar ile üç bin yıl önce yaşananlar paralel bir biçimde gözler önüne seriliyor. Poe'nun öykülerindeki gizem, Christie'nin romanlarındaki klostrofobik ortam, Anadolu güneşinin parlak ışığı altında birleşerek etkileyici yeni bir biçime bürünüyor. Patasana trajik öykülerle dolu bir kitap, ama asla karamsar değil. Tüm iyi romanlarda olduğu gibi, Patasana'da da bilgelik, belirsizliğin üzerinde yükseliyor.
Patasana, özlemimi bir ölçüde gideriyor. Bu tür bir romanın da edebiyat olabileceğini kanıtlıyor. Sadece keyifle değil, merakla da okunuyor. Yeni ilgi alanları yaratıyor insanda. Ben, kendi adıma, Patasana'dan sonra Hititlerle ilgili başka şeyler okuma isteğini de duydum."
-Ülkü Tamer, Radikal-
"Bir kitap okudum, polisiyeye bakışım değişti! Ben ki polisiye sevmez, okumayı reddederdim, Patasana'yla birlikte, acaba böyle başka kitaplar var mıdır sorusuna geldim, kendi iradem, kendi beğenimle, kendi tavrıma ters düşerek! Ahmet Ümit'in son romanı Patasana, polisiye severler kadar sevmezleri de çekiyor kendine."
-Filiz Aygündüz, Milliyet-
Bir coğrafyanın kanlı geleneği anlatılıyor Patasana'da. Anadolu'nun güneydoğusunda bugün yaşananlar ile üç bin yıl önce yaşananlar paralel bir biçimde gözler önüne seriliyor. Poe'nun öykülerindeki gizem, Christie'nin romanlarındaki klostrofobik ortam, Anadolu güneşinin parlak ışığı altında birleşerek etkileyici yeni bir biçime bürünüyor. Patasana trajik öykülerle dolu bir kitap, ama asla karamsar değil. Tüm iyi romanlarda olduğu gibi, Patasana'da da bilgelik, belirsizliğin üzerinde yükseliyor.
Patasan'ya dair tarihi kısımları tatmin edici olsa da bir kadın karakter sorunsalı bu kitaba da hakim
Ahmet Ümit’in okuduğum ilk kitabı. Güzel kurgulanmış, tarihi şeyler okumaktan hoşlanmamama rağmen sıkılmadan okudum. Ancak defalarca tekrarlanan ‘’-e karşın’’ zarfı çok gözüme battı. Ayrıca kitap buram buram testesteron kokuyordu fikrimce. Kadın karakterin bazı cümleleri bunu çok belli ediyordu. Bu fazlaca erkeksi üslup; Patasana’nın bölümlerine ne kadar yakışıyorsa, kadın karakterlerin üzerinde de o kadar eğreti duruyordu.
Son olarak kitaptan altını çizdiğim bir cümleyle yorumumu bitireyim:
‘’Anlatmanın bir tür sevişmek olduğunu anlayıncaya kadar, anlatmanın yetmediğini kanıtlayacak olan açlık teninde uyanana kadar, bıkıp usanmadan anlatacağım.’’
-Aşmunikal
Sis ve Gece'den sonra okuyunca çok iyi geldi. Fakat Ahmet Ümit rica ediyorum aşk yazmasın; hep hikayenin önüne sığ bir şekilde geçiyor, "ali ve ayşe aşık" bitti. Niye aşık, ne zaman aşık oldu yok. Buna ek olarak didaktik kısımlar gene gözümüze gözümüze sokuluyor. Ahmet Ümit'in ciddi bir üslup problemi var. İyi yönlerine gelirsek kitabın her bölümü birbiriyle ilintili, planlı programlı bir yazım olmuş. Piyasa olmuş ucuz aşk romanları okumaktansa okunabilir ama muhakkak okunması gereken bir kitap değil.
çok güzel ve farklı bir kitap.Hiç sıkılmadan okudum.Yazarın diğer kitaplarını da okuyacağım
Patasana, Kitapta geçen Hititli bir saray yazmanı olan kişinin adıdır. Bu yazmanın gizlice yazdığı aynı zamanda resmi olmayan tarihin ilk belgeleri olacak tabletleri kazıları sırasında bulan arkeologların çevresinde meydana gelen gizemli cinayetler olay örgüsünü oluşturmaktadır.
Kitapta bir yandan arkeologların öyküsü anlatılırken bir yandan da tabletlerde yazanlar verilmektedir.
Yerli Agatha Christie bence Ahmet Ümit. Sonları çok iyi bağlanmasa da kitapları iyi araştırılmış ve bilgi verici. Her kitapta ayrı bir konuda tez okumuş gibi oluyorsunuz. Beğenilesi, okunası...
Ahmet Ümit edebiyatımızın yerli Agatha Christie si....
Bab-ı Esrardan sonra okuduğum bir kitaptı, okunabilir ama mutlaka okunmalı, çok etkileneceksiniz diyemem
Karton Cilt, 402 sayfa
2009 tarihinde, Doğan Kitap tarafından yayınlandı