ALDIĞI ÖDÜLLER: 2003 Nobel Edebiyat Ödülü 1896 yılının sonbaharında, ünlü Rus yazarı Fyodor Mihayloviç Dostoyevski, gönüllü bir sürgün olarak yaşadığı Almanyadan Petersburga çağrılır. Ellisine merdiven dayayan, mutsuz ve öfkeli yazar, alacaklılarına yakalanma tehlikesine, gizli polisten korkmasına rağmen sahte bir ad kullanarak döner Petersburga. Üvey oğlu Pavelin gizemli ve beklenmedik ölümüdür dönüş nedeni. Kederli Dostoyevski, çok sevdiği halde uzak düştüğü Pavelin ölümünün ardındaki sırrı öğrenmeden huzur bulamayacaktır. Oğlunun ölümü intihar mıdır, yoksa cinayet mi? Pavel, üvey babasını sevmiş midir, yoksa ondan nefret mi etmiştir? Şiddet eylemlerine girişerek devleti ve tüm kurumlarını devirmeye çalışan devrimci Neçayeve bağlılık yemini edenlerden biri midir? Dostoyevskinin, Pavelin ev sahibesiyle girdiği erotik ilişki nasıl sonuçlanacaktır? Ünlü yazar, Pavelin ölümünün izini sürerken kendi kimliğiyle ve hayattaki duruşuyla ilgili kabul etmesi güç gerçeklerle de yüzleşmek zorunda kalır. J.M. Coetzee, romanında Dostoyevskiyi yeniden yaratırken zoru başarıyor; bir başka yazarın, Dostoyevskinin kafasının içinden yazıyor; insan zihninin kimi zaman son derece itici çelişkilerini cesaretle ve riske girerek ortaya koyuyor; kurduğu dünyada ve yarattığı karakterlerde, Dostoyevskinin romanlarının karanlık ortamını, ruhsal çözümlemelerini ustalıkla yansıtıyor. Petersburglu Usta aynı zamanda müthiş bir değişimin eşiğindeki Rus toplumunun da dönemsel bir tablosu.
ALDIĞI ÖDÜLLER: 2003 Nobel Edebiyat Ödülü 1896 yılının sonbaharında, ünlü Rus yazarı Fyodor Mihayloviç Dostoyevski, gönüllü bir sürgün olarak yaşadığı Almanyadan Petersburga çağrılır. Ellisine merdiven dayayan, mutsuz ve öfkeli yazar, alacaklılarına yakalanma tehlikesine, gizli polisten korkmasına rağmen sahte bir ad kullanarak döner Petersburga. Üvey oğlu Pavelin gizemli ve beklenmedik ölümüdür dönüş nedeni. Kederli Dostoyevski, çok sevdiği halde uzak düştüğü Pavelin ölümünün ardındaki sırrı öğrenmeden huzur bulamayacaktır. Oğlunun ölümü intihar mıdır, yoksa cinayet mi? Pavel, üvey babasını sevmiş midir, yoksa ondan nefret mi etmiştir? Şiddet eylemlerine girişerek devleti ve tüm kurumlarını devirmeye çalışan devrimci Neçayeve bağlılık yemini edenlerden biri midir? Dostoyevskinin, Pavelin ev sahibesiyle girdiği erotik ilişki nasıl sonuçlanacaktır? Ünlü yazar, Pavelin ölümünün izini sürerken kendi kimliğiyle ve hayattaki duruşuyla ilgili kabul etmesi güç gerçeklerle de yüzleşmek zorunda kalır. J.M. Coetzee, romanında Dostoyevskiyi yeniden yaratırken zoru başarıyor; bir başka yazarın, Dostoyevskinin kafasının içinden yazıyor; insan zihninin kimi zaman son derece itici çelişkilerini cesaretle ve riske girerek ortaya koyuyor; kurduğu dünyada ve yarattığı karakterlerde, Dostoyevskinin romanlarının karanlık ortamını, ruhsal çözümlemelerini ustalıkla yansıtıyor. Petersburglu Usta aynı zamanda müthiş bir değişimin eşiğindeki Rus toplumunun da dönemsel bir tablosu.
Bu kitabı karşı komşumun eşi göndermiş, severim diye düşünmüş. Sevdimde... Okurken o kadar garip bir duygu geldi ki; sanki yazarla içiçeydim. Anlatım dilini sevdim. Kelime veya cümle oyunlarını severim, bu kitapta da vardı.
baden baden de yaz adlı kitap kadar yoğun olmasada okumaya değer bir kitap olduğunu söyleyebilirim.Okuyuculara önce bu kitabı arkasındanda leonard tsipkin'in baden baden de yazını okumasını öneririm.Önce Badeni okuyunca -ki ben öyle yaptım-üvey oğul Pavel'e karşı biraz önyargılı oluyorsunuz ,daha doyurucu olması için öce bunu sonra badeni okuyunuz.
http://oklapkutuphanesi.blogspot.de/2011/10/j-m-coetzee-petersburglu-usta.html
277 sayfa