Altmış yaşındaki fotoğrafçı Paul Rayment, bir bisiklet kazası sonunda sağ bacağını kaybedince, o güne dek yalnız sürdürdüğü yaşamı tamamen değişir. Başkalarına bağımlı olmaktan nefret etse de, ister istemez kendisini bir bakıcının ellerine teslim eder. Avustralyaya Hırvatistandan göçmüş olan bakıcısı Marijanaya âşık olan Paul, kazayı izleyen ilk günlerdeki umutsuzluğundan ve karamsarlığından sıyrılsa da, Hırvat ailenin tutumu yüzünden yeni sorunlarla karşı karşıya kalır. Bu arada, Coetzeenin başka yapıtlarının da baş kişisi olan yazar Elizabeth Costello da birdenbire ortaya çıkarak Paulün yaşamında etkin bir rol üstlenmeye başlar. Coetzee, Yavaş Adamda ilginç bir öykü anlatırken, arka planda da bizi insan yapan nitelikleri ve özellikleri, yaşlanmanın ne demek olduğunu ve yaşamlarımıza nasıl değer katabileceğimizi irdeliyor. Paul Raymentın içine düştüğü durumda kendi insanlığını sorgulayışı, Coetzeenin duru anlatımıyla dile geliyor ve aşk, yaşamak, ölmek üzerine okuru her sayfada şaşırtan, düşündüren duyarlı bir yapıt sunuluyor.
Altmış yaşındaki fotoğrafçı Paul Rayment, bir bisiklet kazası sonunda sağ bacağını kaybedince, o güne dek yalnız sürdürdüğü yaşamı tamamen değişir. Başkalarına bağımlı olmaktan nefret etse de, ister istemez kendisini bir bakıcının ellerine teslim eder. Avustralyaya Hırvatistandan göçmüş olan bakıcısı Marijanaya âşık olan Paul, kazayı izleyen ilk günlerdeki umutsuzluğundan ve karamsarlığından sıyrılsa da, Hırvat ailenin tutumu yüzünden yeni sorunlarla karşı karşıya kalır. Bu arada, Coetzeenin başka yapıtlarının da baş kişisi olan yazar Elizabeth Costello da birdenbire ortaya çıkarak Paulün yaşamında etkin bir rol üstlenmeye başlar. Coetzee, Yavaş Adamda ilginç bir öykü anlatırken, arka planda da bizi insan yapan nitelikleri ve özellikleri, yaşlanmanın ne demek olduğunu ve yaşamlarımıza nasıl değer katabileceğimizi irdeliyor. Paul Raymentın içine düştüğü durumda kendi insanlığını sorgulayışı, Coetzeenin duru anlatımıyla dile geliyor ve aşk, yaşamak, ölmek üzerine okuru her sayfada şaşırtan, düşündüren duyarlı bir yapıt sunuluyor.
http://oklapkutuphanesi.blogspot.de/2010/07/j-mcoetzee-yavas-adam.html
Çok güzel bir yalnızlık psikolojisi kitabı.Geleceği kuramamak daha doğrusu düşünmemeyi, sonuçlarını ve pişmanlıkları çok güzel işlemiş Güney Afrikalı yazar John Maxwell Coetzee.
Romanını kahramanı altmış yaşındaki Paul Rayment'ın kaza geçirip bir bacağını.kaybetmesi ile başlıyor sorgulamalar pişmanlıklar Elisabeth Costello adlı bir tipleme varki olağanüstü. Çok güzel bir kurgu ve oldukça akıcı bir roman Hiç bir şey için geç değildir klişe deyişe bir karşı çıkış da diyebiliriz Yavaş Adam.için Tavsiye ederim
Kaza sonucu "Yavaşlamak zorunda kalan" bir adamın hikayesi sizleri derinden etkileyecek. Kitaptan bir bölüm:"Dünyada kötü bir kaza geçirmiş ilk insan değil o, kendini ona bakan iyi niyetli ama temelde kayıtsız insanlarla dolu bir hastanede bulan ilk ihtiyar da değil. Bir bacağı gitti: Geniş perspektiften bakıldığında, bir bacak kaybetmek nedir ki? Geniş perspektiften bakıldığında, bir bacak kaybetmek her şeyi kaybetmenin bir provasıdır, o kadar. O gün geldiğinde kime bağıracak ki? Kimi suçlayacak? "
232 sayfa