Ana ve temel parçası olan belirsizliği ile dil dinleyiciyi, özgürlüğün marjine yerleştirir. Konuşucu olarak, fiilen dinleyicimi, özgürlüğünü iki yolla yaşamaya davet ederim. Birincisi, her konuşma eyleminin ya kabulü ya da reddetmeyi gerektirmesidir. Başka bir deyişle dinleyicime, bir tercihte bulunma zorunluluğu veririm. Tercihin bulunduğu durum, özgürlüğün bulunduğu durumdur. Fakat aynı zamanda onu, tıpkı benim sahip olduğum gibi, dilde içkin özgürlük yeteneğini kullanmaya davet ederim. O, sırası geldiğinde, özgürlüğünü bilinçle kullanarak konuşmalıdır. Onu kendi -bilgisine, kendini- ifadeye, kendini aşmaya ve ortaya koymaya giden zor yolu katetmeye davet ederim. Dil daima özgürlüğün kullanımını içerir.
Ana ve temel parçası olan belirsizliği ile dil dinleyiciyi, özgürlüğün marjine yerleştirir. Konuşucu olarak, fiilen dinleyicimi, özgürlüğünü iki yolla yaşamaya davet ederim. Birincisi, her konuşma eyleminin ya kabulü ya da reddetmeyi gerektirmesidir. Başka bir deyişle dinleyicime, bir tercihte bulunma zorunluluğu veririm. Tercihin bulunduğu durum, özgürlüğün bulunduğu durumdur. Fakat aynı zamanda onu, tıpkı benim sahip olduğum gibi, dilde içkin özgürlük yeteneğini kullanmaya davet ederim. O, sırası geldiğinde, özgürlüğünü bilinçle kullanarak konuşmalıdır. Onu kendi -bilgisine, kendini- ifadeye, kendini aşmaya ve ortaya koymaya giden zor yolu katetmeye davet ederim. Dil daima özgürlüğün kullanımını içerir.