Suç bilimcisi, Bayan Emma Wallingford, farkında olmadan kendini Lord Derick Aveline'in tehlikeli son görevinin içinde bulur. Derick, Emma'nın ilk aşkı olmasının yanı sıra, bir casustur. Ve intikam, her ne kadar tatlı olsa da, bu oyunda kimin du?şman kimin dost olduğunu anlamak o kadar da kolay değildir. ?Okuyucuyu başlangıçtan itibaren yakalıyor. Snow'un zeki kadın kahramanı soruşturmalarla, adaletle ve adli tıpla ilgileniyor ve karşılaştığı her erkeği alt edebilecek bir yapıya sahip. Snow, kovalamacanın heyacanı içine aşkı da katarak, okuyucularda şaşkınlık yaratacak sonu heyecanla bekletiyor." RT Book Reviews
Suç bilimcisi, Bayan Emma Wallingford, farkında olmadan kendini Lord Derick Aveline'in tehlikeli son görevinin içinde bulur. Derick, Emma'nın ilk aşkı olmasının yanı sıra, bir casustur. Ve intikam, her ne kadar tatlı olsa da, bu oyunda kimin du?şman kimin dost olduğunu anlamak o kadar da kolay değildir. ?Okuyucuyu başlangıçtan itibaren yakalıyor. Snow'un zeki kadın kahramanı soruşturmalarla, adaletle ve adli tıpla ilgileniyor ve karşılaştığı her erkeği alt edebilecek bir yapıya sahip. Snow, kovalamacanın heyacanı içine aşkı da katarak, okuyucularda şaşkınlık yaratacak sonu heyecanla bekletiyor." RT Book Reviews
Heather, fazla kişi tarafından okunmadığı için sonraki kitaplar çıkmaz diyordum kendime fakat Epsilon Yayınları bu kitabı yayımlayarak deyim yerindeyse ağzımı açık bıraktı. Önceki kitabını fazlasıyla sevmiş biri olarak tabi ki elime geçtiği andan itibaren okumaya başladım.
Hikayemizin ana erkek karakteri, önceki kitapta sıkça gözüken ajanımız Derick Aveline. Derick, Fransızlar için çalışan gizli bir ajandı ve emekliye ayrılmıştır. Fakat emekli olalı 3 gün olmadan kendisine son bir görev verilmiştir: Derbyshire'de bulunan vatan hainin yakalamak. Derick bu görevi pek içine sinmese de kabul eder çünkü yıllar önce annesi ile kavga etmesi sonucu bir daha oraya geri dönemeyeceğine yemin etmişti.
Oraya vardığı zaman şaşkınlığa uğrar. Çalışanlarına geleceğini haber vermiş olsa da onu evde karşılayan kimse olmamıştır. Ve sürprizler bitmemiştir onun için. Çalışanlarını mutfakta bulan Derick'in görmeyi ummadığı bir kişi de orada bulunmaktadır. Çocukluk arkadaşı Emma Wallingford. Emma , o sırada Derick'in kaybolan hizmetçilerinden birini aramaktadır. Emma, Derick'in geleceğini bilse de yine de onun için de bir sürpriz olmuştur bu durum. Çünkü küçüklüğünden beri Derick'e aşıktır ama bunu kendine saklamak zorunda kalmıştır.
Daha fazla konuyu anlatmıyorum, spoiler olabilecek çok fazla gelişme mevcut. Öncelikle kitapta sevmediğim durumlardan başlayacağım:
İlki yazarın hikayeyi aşırı betimlemelere boğması. Maalesef o kısımlar cidden sıkıntıdan patlattı beni. Diğer kısım ise ne yazık ki yine çeviri hataları.
Fakat bu iki durum kitaptan zevk almamı engellemedi. Tatlı İntikam, Tatlı Düşman'a göre daha karanlık ve daha sırlarla dolu bir kitap. Yazar hem aşkı hem de gizemi çok güzel kurgulamış, biri diğerinin önüne geçmemiş.
Yazarın en sevdiğim yönü karakter kurgulaması. Derick-Emma'yı baya mıncırasım geldi *-*
Emma hakkında söylemek istediğim çok şey var ama spo durumu yüzünden kendime saklamak zorundayım. En fazla şunu söyleyebilirim ki Emma aslında acayip akıllı bir kadın ama kelimelerle olan ilişkisi çoooook şeker *-* .
Aveline, o karizmasıyla beni benden aldı. Zamanla Emma için hissetmeye başladığı romantik duyguların gelişimini okumak... Devamını getiremiyorum, okunup da şahit olunması gerekir bence.
Betimlemelere boğulsa da kitap sanki geçen seferkine göre daha az tekrara girmiş.
Normalde Epsilon'a bu kitabın çıkış süresi için kızmam gerekir ama kızmıyorum. Bu sefer yazara kızgınım. Bugüne kadar sadece 3 kitap yazmış. Ve şu an 2'si okundu bitti. Yeni bir kitap ne zaman yazar çok meçhul.
Yine de iyi ki bu yazarı tanıdım ben. Historical hasretine iyi bir ilaç oldu bu kitap.
http://belleninkutuphanesi.blogspot.com.tr/2016/02/heather-fazla-kisi-tarafndan-okunmadg.html
Bu seriyi çok sevdim. Ama ilk kitaptan ziyade ikincisi daha fazla ilgimi çekti. Tatlı Düşman kitabında gördüğümüz Lord Derick Aveline bu kitapta son görevine çıkmıştır. Ve bu son görevi eski anılarıyla dolu, büyüdüğü yerdedir. Ama o anılar iyi şeylerle dolu değil. Anlayacağınız geçmişi pek parlak olmayanlardan. Gittiği yerde bir hain var ve bu haini bulmak onun için zorlu bir görev. Çünkü görevi için her şeyi yapabilecek bir potansiyele sahip olan casusumuz bu sefer o kadar da acımasız olamayacak. Konusu ilk kitapla benzerlik taşısa da karakterler farklıydı. Bu sefer ki karakterlerden Derick, duvarlarını yıkmakta çok zorlandı. Emma ise aşkı için tavizler verdi. İstemem yan cebime hareketleri sergileyen Derick, bazen sinirlerimi bozsa da çabuk toparlandı.
Yazar, kadınları ve zekâlarını ön plana çıkarmayı seviyor anlaşılan. Çünkü Liliana gibi Emma da zekâsı ile beni etkiledi. Olayların aydınlatılmasında gayet iyi tespitler yaptı. Ve ben yazarın ve serinin bu özelliğini çok sevdim. Kendi ayakları üstünde durabilen eski çağ kadınları… Diğer ve çok güldüğüm bir farklılık ise Emma’nın deyimleri sürekli yanlış söylemesiydi. Bakınız;
Emma, “eğer kaya gediğine oturuyorsa” der gibi omuz silkti.
Can çıkmadan huy çıkmıyordu.
"...Seni görmek istiyorum. Ne de olsa, göze göz kaşa kaş, değil mi?” diye mırıldandı.
Gibi :)
Seriyi tavsiye ediyorum ancak bir sorun var. Buna da değinmek istiyorum. Tarihi-aşk kategorisine yayın evleri çok önem vermiyor gibi. Çünkü yavaş ve çok uzun aralıklarla piyasaya sürüyorlar. Ama diğer türlerde bu durum biraz daha farklı. Umarım bu serzenişimizi duyarlar da diğer türlerde ki sıklıkları, bu tarzda da görürüz.
Serimiz 3 kitaplık bildiğim kadarıyla. Sonuncusunun yakında çıkması dileğimle, keyifli okumalar.
“Yetişkinlik hayatımın tümünde başka biriymiş gibi davrandım, Emma,” diye mırıldandı, boğazındaki ani acıya karşı yutkunarak. “Sana artık gerçekte kim olduğumu söyleyemem.”
http://satellitebook.blogspot.com.tr/2016/02/yorum-tatl-intikam-heather-snow.html
Tarihi aşk kitabından ziyade tarihi - gizem, polisiye romanıydı.Aşk fazlasıyla geri planda kalmıştı.Üstelik kitaptaki sırrı ortalarına doğru anladım ve yazara çok kızgınım.😡O kadar insan içinde sanki bir başkasını bulamamış gibi.Son hamleler daha da sinirlenmeme sebep oldu.Sonuç olarak puan kırdım 😣 İlk kitabı ne kadar çok sevdiysem bunda da bir o kadar gıcık oldum.Tavsiye konusunda bir şey diyemiyorum maalesef 😩
çoğu tarihi aşk romanında baş kahramanların sakladığı bir sır olay örgüsü oluyor aşklarının yanında.ve çoğu gizli olayların çözümlenmesi bana çok sıkıcı ve basit geliyor.ama bu kitaptaki sır perdesi çok güzeldi.merak uyandırıyordu.
Vikont Derick Aveline bir ajandır. Annesi ise Fransızdır. Babası ile ilgili gerçekleri öğrenmek için gittiği Fransa'da tutuklanır ve casus olması istenir. Ailesi ile ilgili öğrendiklerinden sonra kabul eder. Doğduğu ülkeye ihanet edemeyeceğini anlayınca çift taraflı bir ajan olur. Kraliyet için son bir görevi vardır. Bu yüzden Derbyshire'ye aile evine döner.
Orada onu karşılayan ise çocukluk arkadaşı Emma Wallingford olur.
Emma'nın abisi yerel yargıçtır. Askeri sırların bir kaynağa sızdığı saptanmıştır. Emma'nın abisi Fransızlara satılan türden bilgilere sahip olunca vatana ihanet suçundan dolayı şüpheli konuma gelmiştir. Derick yargıç ile görüşmeye gittiğinde yargıcın Emma olduğunu öğrenir. Abisi altı yıl önce atından düştükten sonra aklı yarı yarıya gitmiş ve sakat kalmıştır. Emma'nın Londra sezonu fiyasko olduğundan evlenemeyeceğini düşünerek yargıçlık işine başlamıştır.
Derick'e çocukluğundan beri aşık olan Emma Derick'i yeniden karşısında görünce hayatı tamamen değişir. Derick görevi için geldiği yerde arka arkaya yaşanan cinayetleri çözme de Emma'ya yardım eder. İkili bir yandan araştırma ile bir yandan da ortaya çıkan duyguları ile uğraşır. Araştırmalar ise onları tahmin etmedikleri gerçeklere götürecektir.
İlk kitaba göre daha güzeldi daha çok sevdim. Gizem,polisiye kısmı ile aşk kısmı eşitti birine ağırlık verilmemişti.Yazar bu dengeyi çok iyi sağlıyor.
Emma'nın yanlış deyimlerini okurken çok keyif aldım. Yazar güçlü karakterler yaratıyor bazı yerler uzatılsa da sıkılmadan okudum.
Karton Cilt, 440 sayfa
Aralık2015 tarihinde, Epsilon Yayıncılık tarafından yayınlandı