Talât Sait Halman için şiir çevirisi bir sanattır, şairin işidir. Bu niteleme belki en çok bu kitaptaki şiirler için geçerli.Halmanın çevirileri, hem Shakespearee çok sâdık hem de olağanüstü güzel olmanın çifte erdemini taşıyor. Sone gibi zor bir şiir formunu Türkçede aynen yinelemek güçlüğün güçlükle çarpımıdır. Sonuç şaşırtıcı: Halman üstesinden geldiği bu inanılmaz çileyi bize sezdirmiyor bile, öylesine rahat bir söyleyiş, Soneler artık Türkçenin olmuştur. İngiliz şiirinin bu önemli başyapıtını iki dilde yanyana yayımlamak, şiir severlere bunları karşılaştırma olanağını vermek Cem Yayınevi için de bir gurur kaynağı.Güngör DilmenNe yaldızlı hükümdar anıtları, ne mermerÖmür süremez benim güçlü şiirim kadar;Seni pasaklı Zaman pis bir mezara gömer,Ama satırlarımda güzelliğin ışıldar.Savaşlar tepetaklak devirir heykelleri,Çökertir boğuşanlar yapı demez, sur demez,Ama Marsın kılıcı, cengin ateş selleriŞiirimde yaşayan anını yok edemez.Ölüme ve herşeyi unutturan düşmanaKarşı koyacaksın sen; yeryüzüne mahşereYaklaştıran çağların gözünde bile sanaBir yer var övgüm seni çıkarttıkça göklere.Dirilip kalkıncaya kadar mahşer gününde,Yaşarsın şiirimle sevenlerin gönlünde.
Talât Sait Halman için şiir çevirisi bir sanattır, şairin işidir. Bu niteleme belki en çok bu kitaptaki şiirler için geçerli.Halmanın çevirileri, hem Shakespearee çok sâdık hem de olağanüstü güzel olmanın çifte erdemini taşıyor. Sone gibi zor bir şiir formunu Türkçede aynen yinelemek güçlüğün güçlükle çarpımıdır. Sonuç şaşırtıcı: Halman üstesinden geldiği bu inanılmaz çileyi bize sezdirmiyor bile, öylesine rahat bir söyleyiş, Soneler artık Türkçenin olmuştur. İngiliz şiirinin bu önemli başyapıtını iki dilde yanyana yayımlamak, şiir severlere bunları karşılaştırma olanağını vermek Cem Yayınevi için de bir gurur kaynağı.Güngör DilmenNe yaldızlı hükümdar anıtları, ne mermerÖmür süremez benim güçlü şiirim kadar;Seni pasaklı Zaman pis bir mezara gömer,Ama satırlarımda güzelliğin ışıldar.Savaşlar tepetaklak devirir heykelleri,Çökertir boğuşanlar yapı demez, sur demez,Ama Marsın kılıcı, cengin ateş selleriŞiirimde yaşayan anını yok edemez.Ölüme ve herşeyi unutturan düşmanaKarşı koyacaksın sen; yeryüzüne mahşereYaklaştıran çağların gözünde bile sanaBir yer var övgüm seni çıkarttıkça göklere.Dirilip kalkıncaya kadar mahşer gününde,Yaşarsın şiirimle sevenlerin gönlünde.
ben başka bir ozanım. öbür manzumeciler
boyalı güzel görür kalemi alır ele
göğü tutup onunla yazdıklarını süsler
her güzeli benzetir kendindeki güzele.
hem de ne şatafatlı teşbihler çifter çifter:
güneşle ay; toprağın denizin cevherleri
nisan tomurcukları nice bulunmaz şeyler
yeryüzünü kuşatan o cennet çemberleri.
ben gerçeği yazarım benim sevgim gerçek ya:
inan olsun sevgilim güzellerin güzeli
ana yavrusu gibi pek parlak olmasa da
gökyüzünde yanan o altın kandil misali.
onların boş lafları olamaz benim işim:
satacak değilim ki niçin övecekmişim.
Bir saat önce bitti.
Yazarından dolayı büyük beklentilere girip, okuma sonrası çok da beğenmediğim kitap oldu.
Hayata ve sevgiliye dair iyi düşünülmüş, güzel alıntılar yapabileceğiniz Shakespeare soneleri.
Bazı soneler gerçekten çok anlamlı.Çeviri ne kadar bire bir yansıtamamışsa da okunmalılar..
130. sone gelmiş geçmiş en güzel aşk tasviridir zannımca.
-spolier-
sevgilimin gözleri değil güneşin dengi
mercan daha kırmızı onun dudaklarından;
kar beyaz da ne diye onun göğsü külrengi
saçlar simse fışkırmış kara simler başından.
ben güller görmüşümdür yarı pembe yarı ak
onun yanaklarında öyle güller ne arar;
cana can katar nice kokuları koklamak
sevgilimin soluğu güzel kokmaz o kadar
musiki gibi gelir sözleri kulağıma
yine de musikinin kat kat büyüktür tadı;
tanrıça nasıl yürür görmemişimdir ama
sevgilim yürüyüp de gök katına çıkmadı:
şu var ki ozanların boş lafına karnı tok
yoksa tanrı bilir ya sevgilimin eşi yok.
-spolier-
şiirleri çeviri olduğu için anlasılması zor ve çok bireysel konuları ele alıyor. ama adam bundan 500 sene önce yasadığı için yazarı kınamak anlamsız olur. siirseverleri zorlayacak bir şiir kitabı.
349 sayfa