Fransız Aydınlanmasının aykırı sesi Rousseau, edebiyatın geleneksel türleri içinde kendisine kolayca bir yer bulamayan bu anı ile roman arası metinde, hayatı ile bir son hesaplaşma çabasına girişiyor. Bu hesaplaşma en başta düşünürün iç dünyasına, geçmişine yaptığı bir yolculuk anlamına gelmektedir. Yalnızca Aydınlanmanın değil, tarihin en büyük ve en önemli devrimlerinden birini gerçekleştirmek üzere olan burjuvazinin, tarihe kendi aklı ile yön verme hedefinin içinden yükselen uygarlık eleştirisi ve buna bağlı doğaya dönüş çağrısıyla Romantik akıma öncülük etmiş, halk iradesinin monarşiye karşı üstünlüğünü savunan bu eleştirel ses, Rousseaunun hayatının son yıllarında içine sürüklendiği yalnızlığın, tecrit edilmişliğin kalın duvarlarını ören sestir de.Yalnız Gezenin Düşleri: İç dünyaya yolculuk...
Fransız Aydınlanmasının aykırı sesi Rousseau, edebiyatın geleneksel türleri içinde kendisine kolayca bir yer bulamayan bu anı ile roman arası metinde, hayatı ile bir son hesaplaşma çabasına girişiyor. Bu hesaplaşma en başta düşünürün iç dünyasına, geçmişine yaptığı bir yolculuk anlamına gelmektedir. Yalnızca Aydınlanmanın değil, tarihin en büyük ve en önemli devrimlerinden birini gerçekleştirmek üzere olan burjuvazinin, tarihe kendi aklı ile yön verme hedefinin içinden yükselen uygarlık eleştirisi ve buna bağlı doğaya dönüş çağrısıyla Romantik akıma öncülük etmiş, halk iradesinin monarşiye karşı üstünlüğünü savunan bu eleştirel ses, Rousseaunun hayatının son yıllarında içine sürüklendiği yalnızlığın, tecrit edilmişliğin kalın duvarlarını ören sestir de.Yalnız Gezenin Düşleri: İç dünyaya yolculuk...
Rousseau diyorki:"insanlar,beni yalnız yaşamaya mahkum edince, onların beni mutsuz olmam için tecrit etmekle mutluluğuma benden çok hizmet ettiklerini gördüm" Gerek önsöz ve diğer araştırmalarım sonuncunda sanki hep kötü bedbaht olmuş gibi aktarılmış, oysaki tam da bu notlar da başlarda öyleydim ama artık iç huzuruma kavuştum diyor. Realistliği önemsediğini, botanikle içli dışlılığını anlatıyor. Çocuklarını neden yetiştirme yurduna verdiğini anlatıyor(açıklaması benim hem durumum yok hem de ailemde onları iyi yetiştiremezler diyor. Ayrıca kendisine karşı düşünceleri bildiği için.)
Jean Jacques Rousseau, bu kitapta farklı yerlere yapmış olduğu gezileri anlatmış. Gittiği yerlerin adeta ruh halini dile getirirken aynı zamanda kendisinin de ruh halin çok iyi bir şekilde yansıtmıştır. Yazarın;yaşamı ve insanlığı; yaşama,doğaya ve insanlığa bakış açısı beni çok etkiledi.
Bu kitap, benim ruh halime çok iyi geldi.Bunun için bu kitabı çok sevdim.
3.Bölümden itibaren Yalnız Gezerin Düşleri ile aynı.
Ahh bu kitap beni ne çok etkiledi ne çok yaraladı yazarın uğradığı saldırılar ne çok canımı sıktı... son zamanlarda okuduğum en güzel içe dönük kitaplardan biriydi sanırım Oscar Wildenin'de buna benzer bir kitabı vardı...
184 sayfa