Bab-ı Esrar

En Son Değerlendirmeler

4 puan

Bazen gerçek kişiler üzerine böyle kurgu eserler yazılmasına karşı olmaya karar veriyorum, Bab-ı Esrar'ı da böyle bir merakla okudum, acaba karşı olmakta haklı mıyım değil miyim diye. Ne yazık ki hâlâ olumlu düşünmüyorum.

Kitapta anlatılan olaylar ne kadar doğru bilmiyorum ama yine de kabul edebilirim ki yüzlerce yıl öncesindeki insanların başlarından neler geçtiğini bilmek tarih araştırmaları sayesinde mümkün olabilir, belki başlarından geçen bu olaylar karşısında nasıl tavır aldıklarını bilmek de mümkündür ama neden öyle bir tavır aldıklarını bilmek çok zor. Bu tür kitaplarda bu konuda ahkam kesiliyor, bu kitapta Ahmet Ümit kesin yorum yapmaktan kaçınıyor gibiydi, gerçekler göründüğü gibi değildir sözü de tekrarlanıyordu ama gösterilen olaylar ve gösteriliş şekilleri bizi belli düşüncelere yönlendiriyordu. Biz insanlar böyleyiz, yüzlerce yıl önce yaşanmış bir olay ayrıntılarıyla gösterilirse onu öylece belleriz, bir daha da aklımızdan çıkmaz, nedenini niçinini düşünmeyiz, günümüze göre kendimize göre yargılarız. İşte bu noktadada bu tarihi kişilere haksızlık yapmış olma ihtimalimiz yüksek oluyor.

Mevlana'nın bir hikayesinde gülyağı şişelerini devirdiği için kafasına vurulan ve bu yüzden kel kalan dudu kuşu yoldan geçen saygıdeğer dervişe "Sen de mi benim gibi gülyağı şişelerini devirdin?" diye soruyordu, Ahmet Ümit ya da bu tarzda yazan diğer insanlar dudu kuşuyla aynı durumdalar gibi geliyor bana.

Profil Resmi
6 puan

Ahmet Ümit'in kitapların da nedense hep bir şey eksik gibi.

9 puan

Bir sinema karesi ve şaşkınlıklar içinde tanıştığım yazar ve anlattıklarına uzanan ve araştırma isteği uyandıran, okumaya şevklendiren, koku veren... Tek kelimeyle olağan üstü bir beğeniyle okudum...

6 puan

mevlana ile ilgili bir çok bilgi edinebileceğiniz güzel kitaplardan

Profil Resmi
10 puan

Mevlana Hazretleri ve Tebrizli Şems'in hikayesini cinayet romanı kurgusuyla anlatan harika bir Ahmet Ümit kitabı...

Profil Resmi
10 puan

şems ve mevlana arasında kimya hatun...
iyi bir kitap konusu lakin keşke yurt yayınlarından çıkan hallac-ı mansurdan kurgusu kopya edimese idi...

8 puan

Kurgusu güzeldi. Film tadında, acaba sonrasında ne olacak düşüncesini oluşturuyor.

Profil Resmi
3 puan

Ahmet Ümit'in çok daha iyi kitapları var bence.Şems-Mevlana furyasından kendileri.Etkileyicilik oranının pek de yüksek olduğunu söyleyemem.Yani bir kitabı okurken en az birkaç kez "Vaaaay be!" demeliyim.Bu kitabı okurken pek diyemedim.

5 puan

kitap sürükleyici. her sayfayı merakla ceviriyorsunuz. fakat mevlananın evlatlıgı kimya hatun hakkında yazılanlar daha önce okudugum mevlana konulu kitaplardan cok farklı yönde, buda diğer ifadeler hakkında düşündürüyor. tarih acısından düşünmeden okunmalı..

9 puan

Elif Şafak Aşk' kitabının bir de farklı yönü diyelim.Tarihe uzanan eşsiz bir yolculuk ve o aşkın temsilcileri.

10 yıl, 11 ay
Profil Resmi
9 puan

Ahmet Ümit’in Şems üzerine kurgulanmış romanı.
Şems’e farklı bir açıdan bakan biraz gerçek biraz mistik bir içeriği var.
Karen Kimya adlı sigorta eksperi olan kız Londra’dan Konya’ya yanan otel için gelmek zorunda kalır.
Zorunda kalır çünkü Konya’ya gelme konusu ,içinde çocukluğundan itibaren yaşattığı fırtınaların gün yüzüne çıkmasıdır.
İngiliz olan annesi, Konya’da dergâhta büyümüş bir derviş ile tanışır. Birbirlerini sevip evlenirler ama Derviş için ilahi aşkı aramak ağır basar karısı ve kızı Karen Kimya’yı terk eder.
Babasının memleketine geldiğinde terk edilmenin acısı ile birlikte babasız büyümenin ve onu hiç affedememesinin karmaşık duyguları ile dağılır Kimya.(Acaba babası da onu düşünüyor mudur?)
Bir yandan otelde çıkan yangının otel sahibi tarafından mı yoksa patlama sonucu mu olduğunu araştırırken diğer yandan da esrarengiz olaylarla baş etmeye başlamıştır.
Konya’ya geldiği ilk gün bir türbenin yanındaki siyahlar içinde sürmeli gözlü adamın ona kanayan bir yüzük vermesi ile başlayan esrarengizlikler, rüyalarında gördükleri, rüyamı gerçek mi ayırt edemediği olaylarla devam eder.
Kimdir bu siyahlı, sürmeli kişi?
Gördükleri ve yaşadığı yarı gerçek yarı hayal olaylar ona neyi anlatmaktadır?
Babası ile tüm bunların bağlantısı nedir?
Okumaktan pişman olmayacağınız hatta çok keyif alacağınız kitapta bu soruların cevabı.
Ama sonu size kalmış, okuyucuya bırakmış Ahmet Ümit.


ŞEMS’E BİR DE BU KİTAPTAN BAKIN!!!!!

11 yıl, 11 ay
6 puan

polisiye romandan çok mevlana ve şems'in aşk hikayesini anlatıyor. polisiye roman olsun diye araya bir cinayet koyulmuş sonuna doğru da zaten cinayet zart diye çözülüyor .tipik polisiye romanından farklı bir kitap ama mevlana ile şemsin dostluğunu anlamak adına okunabilir kötü kitap değil ama yetersiz !

Profil Resmi
4 puan

Oldukça vasat bir son. Cinayet romanından ziyade Mevlana ve Şems'e yazılmış bir güzelleme gibi. Yok yok, sevmedim..

6 puan

Ahmet Umit kitaplarini hep keyifle okumusumdur, bir konuyu detaylandirarak bir olay orgusuyle birlestirmesini hep cok sevmisimdir, bende Ahmet Umit kitaplarinin ayri bir yeri vardir.ama ne yazikki Bab-i Esrari ayni keyifle okuyamadim belki de Mevlana ve Sems hikayesinin yoruma acik olma fikri hosuma gitmedi bilmiyorum (Elif Safak`in Ask kitabinda da ayni seyi hissetmistim). belki de onlarin hikayesini baska birinin gozunden okumak istemeyisim de olabilir sonucta en az keyifle okudugum Ahmet Umit kitabi diyebilirim...

8 puan

http://kitapsevinci.blogspot.com.tr/2014/08/bab-i-esrar-ahmet-umit.html

8 puan

en güzel Ahmet Ümit romanı bence.

9 puan

Çok güzeldi tavsiye ederim.

7 puan

Öncelikle belirtmeliyim ki alışıldık Ahmet Ümit polisiyelerinden biri değil. Hatta komiser Nevzat yerine romana yarısından itibaren dahil olan yardımcısı Zeynep olmasa polisiyelikle hiç alakası da olmayacakmış. Bu roman Mevlevilik üzerine, Mevlana ve Şems-i Tebrizi arasındaki karmaşık ilişkinin içeriğini sorgulayan ve en yalın haliyle anlatan bir roman. Konunun uzmanları için hafif, yabancıları için ilgi çekici ama her iki kesim için de sade ve akıcı dilli bir anlatım içerdiğini düşünüyorum. Ahmet Ümit bu sefer tek ağızdan, karışık kökenli kadın başkarakterin ağzından yazmayı tercih etmiş. Bu da olayların karakter üzerindeki etkisini yeterince hissettirememesine neden olmuş bence. Mevlevilik üzerine ise gayet ciddi ve özenli çalışma yapıldığından o kısımlarda bir anlatım sorunu yaşanmamış.

Bir çeşit sırlar kitabı gibi, geçmişten bugüne kadar uzanan kimi sırların günümüz olaylarına karışmasıyla adeta bir labirentin içinde buluyorsunuz kendinizi. Gerçeklerle iç içe geçmiş rüyaları okurken bir süre sonra gerçeği boş verip rüyaların devam etmesini istiyorsunuz. Çok heyecanlı, çok gerilimli ya da Kavim kadar çarpıcı bir roman değil ama Mevlevilik üzerine temel bilgi ve fikirleri gayet güzel aktaran, içinde geçen bazı dörtlük, dize ve cümlelerle gerçekten okunmaya değer bir roman.

8 puan

Ahmet Ümit'in klasikleşen polisiye romanı tadı verilmiş olsa da daha çok Mevlana Şems anlatılmış. Elif Şafak /Aşk kitabından sonra üstüne iyi bir pekiştirme oldu. Mevleviliği iyi bilenler için basit bilmeyenler için ilgi çekici ama her iki taraf içinde akıcı bir anlatım. Kitapta sevdiğim taraf, böyle tarihi, manevi ve Mevlevi bir konuda okuyucuyu kesin bir sonuca yönlendirmeden yüzeysel bir anlatımla araştırmaya sevk ediyor olması. Özellikle Kimya Hatunla ve bilinen Şems’in dışında burada daha insani olan karakteri ile ilgili kafamda birçok soru işareti oluştu.
Kitaptan Altını çizdiklerim:
- "çoğu zaman mesele, tanrı'nın ne olduğu değil, bizim onda ne gördüğümüzdür. Sevgi dolu olanlar merhameti görür, zalim olanlar şiddeti. Zeki olanlar aklı görür, aptal olanlar kör inancı, alimler bilimi görür, cahiller mucizeyi."
- "sevmek bir anlamda sende olmayana ulaşmak, bunun için çabalamak değil midir? senden farklı olmayan birine niye ulaşmaya çalışasın ki?"
- "birini sevmek onu kültürüyle birlikte sevmek derdi annem."
- "cahillik engelinden atlayamayan, bilgi yükünü taşıyamaz."
- "çünkü insana duyulan aşk da, Allah'a duyulan aşkın bir suretidir. o aşkın sureti bile o kadar güçlüdür ki, kişinin aklını başından alır."
Kitabın en sevdiğim ve bu kitabı okumak için başlı başına bir neden olduğunu düşündüğüm kısmı ise annesinin, Karen'e söylediği şu sözlerdi;

"ama şu an yaşadığımız dünya gerçek; sadece zenginlikler değil, yoksulluklar da gerçek. açlıktan ölen çocuklar gerçek, hastalıklar gerçek, savaşlar gerçek, giderek daha mutsuz olan insanlık gerçek. yeryüzünün her sabahında insanlar gözlerini böyle bir hayata açarken, bunca acımasızlık, bunca yoksulluk, bunca umutsuzluk varken, perdenin öteki tarafındaki cenneti düşünerek yaşamayı ben kendime yediremiyorum karen. Böyle bir cennet olsa bile kendime yediremiyorum. ben iyiliği, sadece iyilik olsun diye yapmayı seviyorum; kötülükten kaçınmayı, kötü olmadığım için yapmayı istiyorum. iyi olduğumda birinin bana ödül vermesi ya da kötü olduğumda birinin beni cezalandırmasından korktuğumdan değil. iyi olmak için bir efendiye ihtiyacımız yok kızım. iyilik de kötülük de içimizde, bizimle beraber doğdu, bizimle birlikte yok olacak. önemli olan yaşarken neyi seçtiğin, hem de cennet ödülü ya da cehennem cezası olmadan. Hem de ölüp gideceğini bile bile. Perdenin ötesi diye bir yer olmadığının farkında olarak. Üstelik senden sonra gelecekleri hiç kıskanmadan, üstelik biz görmesek de onlar daha mutlu olsun diye çabalayarak. benim payıma düşen de buymuş, teşekkürler hayat diyerek. bence yaşamak bu kadar basit, aynı zamanda bu kadar güzel, bu kadar heyecan verici. Bütün mesele sahiden alçak gönüllü olabilmekte."

9 puan

Okuduğum ilk Ahmet Ümit kitabı çok beğendim tadı damağımda kaldı. Kurgusu, mistik anlatımı müthişti. Tavsiye ederim.

4 puan

Polisi bir kitaptan aranılan heyecanı sunmuyor. Ayrıca Şems ve Mevlana ilişkisi, yaşananlar daha çok işlenerek ve bu işlenen olaylar, olay zamanına yansıtılarak daha etkileyici ve kendine bağlayıcı bir kitap yaratılabilirdi. O yüzden 77 gün sürdü sanırım.

5 puan

Sonu beni şaşırtmadı. üstelik tasavvufla ilgili uçuk bilgiler var. Ahmet Ümit okuyacaksam diğer kitaplarını tercih ederim.

7 puan

Konya'da bir yangın hasarı,sigortacı kadın ve hasarda şüpheli bir durum var..Tüm bu karışıklığın içinde ise gizemli bir cinayet ve insan üstü güçlerin ruhunu sarsması..Bir Ahmet Ümit klasiği ve yine heyecan dolu..Mevlana,Sems-i Tebrizi hakkında da bazı bilgiler edinmek için bir yol arkadaşı. Ahmet Ümit'in kalemini bu kitap sayesinde sevmeye başladım bu yüzden benim için yeri ayrıdır. :)

9 puan

Ahmet Ümit, kaleminin ustalığına bu kez mistik bir esrar da katarak sadece polisiye romanlarda başarılı olmadığını da kanıtlamış. Ön planda yarı Amerikalı yarı Türk olan bir sigorta ekspertizinin Konya'daki bir otel yangınının aslını soruşturması işlenirken geri planda ise kendilerini küçük yaşta terk eden Mevlevi babası ile iç hesaplaşması Şems-i Tebrizi'nin rehberlerliğinde işlenmiş. Şems ile Mevlana'nın yüce dostluklarının Elif Şafak'ın Aşk romanında işlenişine bayıldığımı düşünürken bu romanla birlikte Mevleviliğe ve Şems ile Mevlana'ya asıl şimdi bir kez daha vuruldum. Bence Aşk romanını oldukça gölgede bırakan bir romandı Bab-ı esrar. Romanın açıklamasında Şems'in öldürürülmesine ışık tutan bir eser olarak izah ediliyor olsa da bence bundan çok daha ötesiydi. Mevlevilikteki aşk kavramı, Şems ile Mevlana'nın dostluklarının özü ve her iki şahsiyetin kişiliklerini daha iyi kavramayı sağlayan ayrıntılar, pek çok karakter ve romanın bence ikincil kahramanı Karen Kimya'nın yaşadığı rüya/halüsinasyon/doğa üstü anlar aracılığı ile çok güzel resmedilmişti. Romanın büyük bir kısmını boğazım düğüm düğüm, yüreğim kabından taşarcasına coşku dolu olarak okudum. Şiddetle tavsiye ederim.

6 puan

bazı yerlerde hayal ve gerçek geçişleri sıktı ama kendini okutan bir kitap....cep boyu var bende, sonlara doğru bir yerde "güneydoğudaki savaş" ibaresiyle geçen bir anlatım vardı hoşuma gitmedi, çünkü savaş 2 devlet arasında olur bizim ülkemizin doğu ve güneydoğusunda olan şey terördür, Ahmet Ümit'in kullandığı bu benzetmeyi sevmedim sadece....konunun da bununla ilgisi yok yalnız onu da belirteyim sadece kişilerin arasında geçen konuşmanın bir parçasıydı...bunun dışında zaten severim Ahmet Ümit'in kalemini severek okudum o yüzden.....

Profil Resmi
8 puan

gizemli dokusu beni çok etkiledi.. ruhuma iyi geldi ..kesinlikle tavsiye ederim

Profil Resmi
8 puan

Bünyesinde mistik ögeler barındıran, Mevlana'yı ve Şems'i, ilahi aşkı, o dönem yaşayış ve düşünüş tarzını anlamamızı sağlayan etkileyici,sürükleyici bir roman.

8 puan

Gizem , aşk ve polisiye bir arada
Yine yanıltmadı Ahmet Ümit. Okuyucuyu hem tarihi bilgi sahibi eder, hem de gizem, aşk ve gerilim dolu olayların içinde kaybeder. Büyük beğeniyle ve zevkle okunacak OKUNASI bir roman. Tavsiye ederim...

8 puan

Polisiye severmişim ben bunu Ahmet ümit'i okuyunca anladım :) okuduğun ilk kitabıydı ve yavaş yavaş diğerlerini de ya ödünç alıyorum ya da satın alıyorum umarım diğerlerini de severim :)

4 puan

Başlangıçta yer alan mistik bölümler etkileyici olmakla birlikte kitapta ilerledikçe ortaya çıkan fantastik kısımlar inandırıcılıktan uzak ve mantıksızdı. Yazar, ana karakterin ara sıra Şems'e dönüşmesi kurgusunu çok düşünerek mi bulmuş yada nerden bulmuş, merak ettim. Elif Şafak'ın Aşk'ıyla alakası yok bu kitabın . Mevlana ve Şemsi ele alışı yüzeysellikten öteye geçememiş. Okumama değdi mi, hayır değmedi, en azından okumuş ve kitabı tanımış oldum, diyorum.

1 | 2 | 3 | 4