Kesinlikle şaheser niteliğinde bir kitap, kitabı okurken yazarın zihninde ve hayal dünyasında yolculuk yapıyorsunuz. Yazarın tasvirleri öylesine anlaşılır ve mükemmelki sanki roman karekterlerinden biri olarak kendinizi buluyorsunuz...Hayatımda okuduğum en iyi 5 kitap arasında olan bir kitap Ve kitaplığımda 10 tane olan bir kitaptır.çünkü herkes okumak için istiyor maglum :). kesinlile okumalısınız...
Sabahattin Ali'nin okuduğum ikinci kitabı.
Yaptığı anlatımlar, benzetmeler, yer betimlemeleri ve düşüncelerini anlatışı insanı kendine çekiyor.
Yarım kalmışlık ve hala bitmemiş bir aşk böyle güzel anlatılır.
tek kelime ile mükemmel bir kitapp.Bir çırpıda okuyup bitirdiğim kitaplardan.Okunması gereken kitap
Tüm karakterlerinde kendinden bir şeyler yakalatıp peşinden koşturan bir kitap. Akıcı bir anlatım.
Dedikleri kadar varmıs, romantik vs. konuları sevmem ama burada anlatılan tamamen baska bir şey:)
Bir aşkın, sabrın öyküsü. Kitapta aşktan fazlası var. Bence herkes okumalı bu kitabı. İlk sayfalar biraz sıksa da sonradan elinizden bırakamayacaksınız.
Sabahattin Ali'in okuduğum ilk kitabı. Anlatım tarzı ve betimlemeleriyle insana kendini sevdiren bu kitabı bitirdiğimde, "Keşke daha önce okusaymışım." dedim.
Bu kitaba karşı beni koruyan tek şey yalnızlık hissiydi sanırım. Aksi taktirde biliyorum ki üzerimden koca bir Sabahattin Ali geçecek ve geride konuşmaktan aciz, tıpkı Raif gibi kendi içine kapanık bir insan bırakacaktı bir kaç günlüğüne.
Aşıksanız okurken dikkat edin.
Okuyun... Okutun !
Akıcı bir anlatıma sahip müthiş bir başyapıt. Okumayan çok şey kaybeder diyebileceğim nadir eserlerden.
''Dünyanın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile, insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir!.. Niçin bunu anlamaktan bu kadar kaçıyor ve insan dedikleri mahlüku anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz ?...''
Etkisinden uzun zaman çıkamayacağım kesin.
Müthiş bir ruhsal gözlem.Bir kitapta ancak bu kadar bulabilirdim kendimi.Aynı hüzün değil miydi zaten yaşadığım?
Her okuyuşta farklı bir detayla büyüleyen bir eser. Hayata bakmak için başka bir pencere açabilir.
Sebahattin Ali'nin okuduğum ilk kitabı.Hayatımızda önyargısız yaşamayı ögrenmeliyiz.Fakat maalesef bunu yapamıyoruz .
Bu kitaba aşka inancımı kaybettiğim bir zamanda başladım. Kitabın başlarına denk gelen o zaman zarfında aşk inanmak için bir sebep arardım satırlarında. Sonra hayatıma biri girdi, hiç beklemediğim bir anda. Ben de inanamadım aynı Raif Efendi ya da Maria gibi. Sayfanın ortalarına denk gelen kısımları bu sürecimle çakıştı. Bıraktım bir süre kitabı. Aşka inanmak için satırlarda boğulmanın değil, aşkı yaşayarak ona inanmanın vaktiydi benim için. Ve inandım sonunda. Mutluluğumun içime sığmadığı gecelerden birinde kalan son kırk sayfayı da okudum. Bir çırpıda. Sanki Raif Efendi ile konuşur gibi. Sabahattin Ali'nin dili biraz ağır geldi yer yer, betimlemeleri itinalı, karakterleri yaşıyor adeta. Hayatımın ilginç bir dönemine denk geldiği için yeri ayrı olacak bende.
Okuduğum en güzel kitaplardan birisiydi kesinlikle. Anlatım o kadar gerçekçi ki.. Türk filmi tadında, okuyucuyu da şaşırtan bir kitap. Ama şaşırmaktan daha çok beni etkileyen şey kesinlikle anlatımın ustalığıydı. İşte kitap böyle yazılır dedim!
Evet klasik bir son. Ve evet insan tahmin ediyor. Ama.. O güzelim dil,o güzelim tasvirler,tahliller nasıl yok sayılabilir? Raif Bey'in iç dünyası bazen öyle tanıdık geldi ki.. Sanırım son elli sayfada sürekli gözlerim doldu. Elbette her şeyin herkes için manası farklıdır. Ancak bu kitap benim içimde çok farklı yerlere dokundu.. Kendi görüşümce;kesinlikle okunası.
1 günde soluksuz okuyacağınız bir kitap...gözyaşları eşlik edecek
Uzun süredir bu kadar güzel bir Türkçe ile yazılmış bir kitap okumamıştım. Popüler yazar ve günümüz edebiyatına kendimi kaptırdıkça dilimizin güzelliğini unutmuşum. Romandan ziyade uzun hikaye tadındaki kitaptan çok keyif aldım diyebilirim.
Kürk Mantolu Madonna'yı okumayan, okuyup da büyülenmeyen en kötüsü duymayan ve merak etmeyen kalmamıştır.
İçinden martılar geçen, özgürlüğüne kavuşan ve nihayet kafese mahkum olan bir öykü, Raif Efendi'ninki.
Hayatından biraz olsun memnun değilsen ve sürekli, cevabını bilmediğin sorular geçiyorsa zihninden bu öykü, tam da sana göre. Çünkü ya bir ümidi bekleyerek kaçıracaksın, hayatı ya da olmayacak bir ümide sarılarak.
bir duygunun bir tutkunun insan hayatı üzerinde bu denli etkili olabileceğini tahmin edemezdim. bu kitapta bunu gördüm...
Uzun zamandır beni böyle etkileyen bir kitap okumamıştım . Konusu aşk en fazla ne kadar farklı olabilir diyorsanız yanılıyorsunuz. Aşkın ne olduğundan, kişiyi ve hayatını nasıl etkilediğini bu roman da eminim ki daha bir farklı bulacaksınız. Ben bu kitapta hiç boş bir cümle görmedim. Hepsi anlamlı ve yerli yerinde kullanılmış diyebilirim. Yazar çok güzel betimlemelerde bulunmuş buna dikkat etmenizi öneririm..