okurken bir türlü elimden bırakamadığım ve 1 hafta dan daha kısa bir zamanda bitirdiğim bir kitap....tanıdığım ya da tanımadığım herkese şiddetle tavsiye ettiğim bir kitap.
Yakın tarihimizden çok bilinmeyen bir olayı temel alan, iç içe yaşayan farklı kültür ve dinlere mensup iktidar zulmünden kaçan ya da kaçamayan insanların hikayelerinin gelip İstanbul’da kesiştiği sürükleyici bir roman. Nefis alıntılar ve çok isabetli gözlemler var. Fakat kitabın hızı, her şeyin bir haftada olması Maya’nın istediği bilgilere çabucak ulaşması -bu bilgi çağında bile- biraz tüm taşların kusursuzca denk geldiği polisiyeler tadında olmuş. Ayrıca her iki kuşaktan da benzer acıların yaşanmış olup tüm sırların aynı anda ortaya çıkması gibi bazı her zaman denk gelmeyecek durumlar da var. Tabi bu ayrıntılar romanı kötüleştirmiyor. Anlatılan hayatlar o kadar etkileyici ki kusurdan bile sayılmayabilir. Bir de nedense Maya karakterine sempati duyamadım ama romanın onun ağzından roman içinde roman şekilde yazılması çok iyi olmuş.
"Asıl harcananın gürültüye gidenin hep insan olduğu gerçeğini, de göz önüne seriyor.." etkileyici.. son sayfaları okurken gözlerim doldu..
Muhteşem bir kitaptı. Zülfü Livaneli'ye hem gerçek yaşamdan kesitler sunduğu için hem de tarihi olaya tanıklık etmişçesine Max ve Nadia'nın kurgulanması karşısında saygıyla eğiliyorum. :))
okunması gereken bi kitap... gerek verdiği tarihi bilgileri gerekse aşk... doyuruyor sizi...
Söyleyecek hiç bişey bulamıyorum çok çok çok severek okumuştum yıllar sonra açıp tekrar okuyabilirim okumalısınız
Maya'nın çoğu yerde gereksiz ayrıntılara girmesi, sürekli düşüncelere dalması ve uzun süre çıkamaması beni sıktı.. Ama "Serenad" Zülfü Livaneli'nin okuduğum ilk kitabıydı diline hayran kaldım 👍 8/10
Üç kadının hikayesi, asıl roman kişisi Maya Duran’ın Frankfurt-Boston arası uçak yolculuğu süresine sığdırdığı hatırlamalarıyla ve copy/paste bilgi notlarıyla zenginleşiyor. Maya Duran’ın kendi hikayesi de bir “kadın hikayesi” olarak ayrıca dikkat çekici.Okunmaya değer..
film tadında sürükleyici bir kitap. şarkıcı kitap yazamaz diye önyargı ile yaklaşmıştım ama sonrasında kendimden çok utandım....
Çok etkileyici ve düşündürücü bir kitaptı. Zülfü Livanelinin o çok güzel ve akıcı üslubuyla birleşen konu, bizden önce yaşamış insanların hayatlarını gözler önüne sererken, devlet politikası adı altında ne çok insanlık dramının yaşatıldığını bir kez daha belirtiyor.. Okunması gereken bir kitap..
Bu adam Türk edebiyatını ve müziğini dünyaya en iyi şekilde tanıtan insanların başında geliyor bence. Harika bir kitap yazmış. :)
Struma ile ilgili belgesele ve Serenad 'a konu olan kitabı da okumak istiyorum..
Kitabın sadece bir yerinde yanlı bir bakış açısı görsem de detaylara takılmamak gerek. Sürükleyici bir kitap.
Zülfü Livaneli'nin herzamanki samimi üslubu sürükleyici. Sanki Maya Duran oluyorsunuz kitabı okurken.
İyi bir kitapdi fakat okurken Livaneli ' nin fikirleriyle boguldum.
Kendi dusuncelerini cokca anlaymis. Bunun yanisira verdigi tarihsel bilgiler icin okunulabilir.
Zülfü Livaneli'nin kitap yazarlığı ile ilk tanıştığım kitabı ve şunu anladımki Zülfü Livaneli'nin müzikde olduğu gibi yazarlıkda da mükemmel.Okumaya doyamadığım bir kitap
Bu kadar buram buram best seller kokan bir ZF kitabı. Çok üzüldüm. Öykü güzel ancak çok sıradan özensiz işlenmiş.Çok basit doyurucu değil. Yetersiz.
Zülfü Livaneli çok güzel insanın içini ısıtan,insana yeni umutlar aşılayan bir esere imza atmış.Gerçekten Türkiye'nin sahip oldugu en önemli şahsiyetlerden biri.Romanıylada bir kez daha bunu kanıtlamış
bir bütün olarak bakıldığında hikaye güzel içinde geçmiş tarihle ilgili bilgilerde mevcut ama biraz zor aktı benim için .