Sıradan insanın hayatı oyun duygusuyla yaşamasını anlatıyor. Öyle yapıldığı için öyle yapılır , öyle yaşandığı için öyle yaşanılır
http://oklapkutuphanesi.blogspot.de/2011/01/oguz-atay-tehlikeli-oyunlar_22.html
hepimiz biraz Hikmet'iz evet.
ama kesinlikle,
hiçkimse bir Oğuz Atay değil.
çok çok iyi.. tutunamayanlardaki kargaşa, acemilik yok. daha çok derdini anlatmaya yönelik bir baş yapıt.
"albayım koş hikmet 1-2-3-4-5--- parçaya bölündü"
oğuz atay'ı anlamak ve hissetmek için tutunamamak lazım..kitaplarını okuduktan sonra ne mutlu tutunamadım dedirten tek yazar!
Bitmesin istedim. Albayım hep benimle olsun. Ki hep kalbimde taşıyacağım eminim albayımı da, Hikmet'i de. Kitabın son sayfalarında gözyaşlarımla soslandı elmacıklarım. Âh diyorum yalnızca, Oğuzum Atay'a. Âh, güzel adam!
tutunamayanlara göre kıyasla biraz daha sönük. ama kelimelerle kavga devam ediyor. farklı dünyallara götüren bir kitap daha.
Kitabı okumakta bir ben mi zorlanıyorum bilemedim :/
kitabı 60,sayfaya kadar zor okudum ne anladınız derseniz sıfıra sıfır elde var yine sıfır :(
Düşünce içinde düşünce,rüya içinde rüya,oyun içinde oyun,yaşam içinde yaşam içinde yaşam...
Müthiş bir kitap... Psikolojik romanda Oğuz Atay farkı Tutunamayanlar'da olduğu gibi -belki daha fazla- kendini gösteriyor.
Oğuz Atay'i cok beğenenlerin olduğunu, hatta hayranlarının olduğunu biliyorum, ben de birisi haricinde tum kitaplarini okudum. Ancak okurken içim karardi. bu iyi bir şey mi?tartışılması gerektiğini düşünüyorum.
Oyunla gerçeğin karıştığı ve bizim de kafalarımızı karıştırdığı, üzerinde durup düşünülmesi gereken epeyce laf eden bir kitap.
Eğer Oğuz Atay'ın Tehlikeli Oyunlarına bu puanı vermem, kitabı uzun bir sürede okumuş olmam sonucu ortaya çıkan bendeki bütünsellik eksikliğinden kaynaklanmaktadır.
tuttunamayanlar kadar popiler değil ama çok daha iyi kurgusu var. kitabın sonuna kadar acaba albay gerçekten var mı? diye düşündüm.
Hayatı kendimi sorguladığım kitap , "bu yüzden ve birçok yüzden " tehklikeli oyunlar , ayrıca bana göre tutunamayanların ötesindedir , ayrıca " korkuyu beklerken " hikaye kitabı da bunlardan aşağı değil ve de o kadar iyi mizah var ki anlatılmaz :)
Bu kitaba değerlendirme yazmak çok zor. Kitap kendi içinde bir tezat oluşturuyor. Şöyle ki; okuyup etkilenecek insanların aslında kesinlikle okumaması, okuyup da umursamayacak insanların okuyabilecekleri bir kitap. Okuyan kafayı çizebilir, dikkat edile...
Hep Selim Işık ile kıyaslanmış, orta sınıfın aydını Hikmet Benol, Oğuz Atay'ın hayatından bir kesittir ve çok başarılı bir kesittir...
Okuyun, okutun...
Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar gölgesinde kalmış ve bana göre hakkı yenmiş eseri. Teknik olarak Tutunamayanlar'dan daha başarılı, daha düzenli. Baş karakter Hikmet Benol çok iyi tasvir edilmiş, değil mi albayım?
Yine Oğuz Atay farkı,psikolojik bi kitap,oyun içinde oyun.Bir hesaplaşma,bir karakterin toplum içinde bir kaç ki§iye bölünüşü anlatıyor.Hepimizden birşey bulduğumuz bir kitap;) Hikmet karakteri çok güzel anlatılmış;)
Selim Işık ve Turgut Özben'dense, Hikmet Benol'da daha çok kendimi buldum diyebilirim. Fakat yine de, genel olarak baktığımda, Tutunamayanlar'ı, Tehlikeli Oyunlar'dan daha çok sevdiğimi söyleyebilirim. Ama bu demek değildir ki Tehlikeli Oyunlar bir başyapıt değil. Benim için Oğuzcuğum Atay'ın ikinci başyapıtı.
Genelde Oğuz Atay denince akla hemen "Tutunamayanlar" gelir ama ikisini de okumuş bir insan olarak bu kitaptan ve tabii ki Hikmet'ten çok daha etkilendiğimi belirtmek isterim. Öyle bir kitap ki bazen Hikmet mi konuşuyor, diğer karakterler mi konuşuyor, araya Oğuz Atay'ın iç sesleri mi giriyor ayırt etmek kolay olmuyor. Hem hüzünlendiren, hem güldüren, varoluşsal sıkıntı denen şeyin ne olabileceği hakkında insana fikir veren, dönüp dönüp okuduğum, Seyyar Sahne tarafından sergilenen tiyatrosunu 4 defa seyrettiğim tek kelimeyle bir şaheser. Hayatımın bir numaralı kitabı...