başlarda çok sıkıcı gelebilir ama bitimindeki haz paha biçilmez hep aklımda karakterler
Tutunamayanlar'ı bitiren kaç kişiyiz ? :)
Kitabı yarılayıp da henüz Olricle karşılaşamadığımda "yoksa" demiştim, "hayal ürünü olan Olric gerçekten de bir hayal miydi?"
Müziği ve duygusu kitabı okutturan unsurlar. Onun dışında olay, kurgu yok gibi bir şey. Zaten yorumlara baktığımda kimse doğru düzgün bir inceleme yazamamış. Tutunamayanlar'ı sağda solda, şöyle şöyle oluyor, diyerek anlatamayacağız sanırım ama sevdiğimizi söyleyebileceğiz sadece.
3 yıldır sürekli okuyorum bitirip tekrar başlıyorum Olric bir karakter değil, Olric bir çaresizlik bir başkaldırı, Olric biziz hepimiz...
Bitirdiğim zaman sadece şunu düşündüm : ''Başka bir kitabı sevebilir miyim artık ? ''Öyle güzel bir kitap ki artık başka bir kitabı sevemeyeceğimden korktum.Oğuz Atay bundan yıllar önce bizi anlamayı başarmış.
birşeylerin farkına varıp düşünmeye başlayan insana bir yol gösteren bir kitaptır.
"şuan sana güzel bir söz söyleyebilmek için on bin kitap okumuş olmayı isterdim." böyle bir tutunamayana sahipseniz, tutunmanıza çok da lüzum yok.
Çok zor bir kitap. Kitabın içinde o kadar ayrı o kadar çok bölüm var ki gerçekten aklın yoruluyor bazen. Okumak uzun sürüyor. Yine de Oğuzcuğum Atay'ın hatrına okunuyor. Son olarak kimse bu kadar karamsar olmamalı. Olmasın.
Bu kitabı 30 ve 45 yaşımda tekrar okumak istiyorum. Selim Işık'ın günlükleri o kadar güzeldi ki her bir satırında kendimi buldum diyebilirim. Dandini ve Dastana'nın nereden geldiğini dahi yazmış. Kitabın eski Türkçe bölümünü okurken çok zorlandım. Hele 100 sayfaya yakın noktalama işaretsiz olan bölüm beni bitirdi. Bu bilinç akışı yöntemini keşke bu kadar uzatmasaydı. Okumakta zorlandım diyebilirim bu bölümleri. Ha denilince okunmuyor bu kitap. Emek istiyor anlayacağınız. Altı çizilesi çok cümle var.
"Şu kitaba bir ben tutunamadım" dedim, arkadaşa ödünç verdim, iki ay kadar muhafaza ettikten sonra getirip "Yok walla ben de tutunamadım" dedi; bunu duyan diğer arkadaşım "Verin bir de ben deneyim" dedi, iki ay kadar da o muhafaza ettikten sonra "Cık ben de tutunamadım" dedi.
Ya kitap çalışan insan olmadan önce rahat kafayla sindire sindire okunacak da tadı çıkacak cinsten; ya da herkes "Yaw bu kadar insan mükemmel diyor vardır bir hikmeti şimdi ben yok beğenmedim dersem way cahal! derler" şeklinde düşünüp de bu kadar beğeniyor.
***Kutlug Dandini ve Farsus Dasdana'ya saygılar***
Okuduğunuzda hiç bitmesini istemediğiniz bir kitap. Sizi hikayenin içine çekiyor. Sizde bu öyküde Turgut´un, Selim´in öyküsünün bir parçası oluyorsunuz. Bence Oğuz Atay´ın kitapları içinde en iyisi