Bitmesin diye yavaş okuduğum, bittiğinde ise boşluğa düştüğüm kitap.
Çok başkaydı Zorba, çok.
"Dünyayı bugünkü durumuna getiren nedir, bilir misin? Yarım işler, yarım konuşmalar, yarım günahlar, yarım iyiliklerdir Sonuna kadar git be insan, avara et ve korkma! Tanrı başşeytandan çok, yarım şeytandan iğrenir!" Zorba/261
''Ne makine şu insan be! İçine ekmek , şarap , balık , turp koyuyorsun : iç çekmeleri , gülüşler ve düşler çıkıyor. İmalathane ! Sanırım beynimizde konuşa bir sinema var ''
Kitabın sevdiğim yerlerini yapışkan kağıtlarla işaretlemeye kalktım.Kitap adak ağacına döndü.
Neden bu kadar geç okuduğum için kendime kızdım.Bundan önceki okuduğum bazı kitaplara 10 puan verdiğim için kendime kızdım.
10 puandan fazla verme şansım olmadığı için vikitap yöneticilerine kızdım.Oğuz Atay en sevdiğim yazarlardan biridir.Tutunamayanlar ise en sevdiğim kitap,Zorba kitabında ise tam tersi olarak sımsıkı tutunan bir karakterden bahsediyor.Aleksi Zorba
Hayranlıkla okuduğum kesinlikle herkese tavsiye edebileceğim mükemmel ötesi bi kitap.bu kitapla ilgili Albert Camus '' nobel benden çok onun hakkıydı '' demiş. bencede çok haklı
Ben ülkem için öldürdüm, köyleri yaktım, kadınlara tecavüz ettim.
Peki neden ?
Çünkü onlar Türk'tü, Bulgar'dı!
Lanet olası berbat bir salaktım.
Şimdi insanlara bakıyorum, her insana... ve şöyle diyorum : İyi - Kötü... Yunan ya da Türk bana ne!
Yediğim ekmeğine üzerine yemin ederim ki; yaşlandıkça bunu da sormamaya başlayacağım. İyi veya kötü.. farkı nedir ki? Hepimiz aynı yere gideceğiz.. Solucanlara yem olacağız..
Savaşın korkunç yüzünü görmek isteyenlere......
Yunanistan'ın eserleri yabancı dile en çok çevrilen yazarı olan Nikos Kazancakis'in kendisine şöhreti getiren en beğenilen romanı.
Roman yazarın doğduğu Girit adasında geçiyor. Baş karakter Aleksi Zorba olağanüstü güzel. Hani biziz Anadolumuzda da vardır okumamış ama filozof, bileği güçlü, mert, dürüst öyle bir karakter. Yazar Zorba etrafında Girit'in köyünü, köylülerinin saflıklarını, tutuculuklarını, alışkanlıklarını harika tanımlamış.
Kazancakis'in bir çok kitabını severek okudum. Bende hep Yaşar Kemal tadı bırakmıştır. Yaşar Kemal nasıl Toros'ları şiirsel yazıyorsa Kazancakis'te Yunanistan'ı ve insanlarını aynı güzellik ve sıcaklıkla yazıyor. Çok tavsiye ederim. Aleksi Zorba'yı seveceksiniz.
orhan pamuk'un yeni hayat kitabında meşhur cümlesiç" bir kitap okudum hayatım değişti." şuan tamda duygulardayım.bitirdiğimden beri kendime "özgür müyüm ?" diye soruyorum ama aldığım tek cevap ise sessizlik oldu.gerçekte hangimiz özgürüz ki asıl beni şaşırtan ise kitabın sonlarında içimde yükselen ağlama duygusuydu.aslında "ağlama" tam karşılığı değil ama en yakın idefade bu galiba.
bu sanki bir "gerçeğin farkına varmak" gibiydi.bu güzelim yaz günlerinde arkadaşlarmla gezmek, tatile çıkmak ya da sevgilimle vakit geçirmek gibi ders çalışmakltan bin kat daha iyi aktiviteler varken oturmuş ders çalışıorum.çünkü kazanmak zorundayım."zorunluluk" nasılda saçma bir söz.neyse burda sistem eleştirisi yapıcak değilim.ama hayatın her alanında bir zorunluluk bir kısıtlama bir zorlama bir "zorbalık" var.tüm bulara karşı tek yapabileceğim "Zorba gibi olmak"
umarım bir gün bende bir başkasının "Zorba" sı olurum.
Zorbadan bi alıntıyla bitireyim:
"hiçbir şey ummuyorum, hiçbir şeyden korkmuyorum, özgürüm."
Kesinlikle ölmeden önce okunması gereken kitaplardan.Uzun zaman olmuştu bu kadar güzel kitap okumayalı! Zorbanın anlattıkları, yaşattıkları, düşündürdükleri... Cümleler içime içime aktı resmen.Her satırın altını çizip defalarca okumak istedim.Alıntı da vermek isterdim ama neredeyse tüm kitabı çizdim.En güzeli alın okuyun
Nobel'i Camus''la birlikte alsalarmış diye duyarlı okurları hayıflandıracak türde yazmış Nikos..
Bu kitabı okuduktan sonra Zorba'yı asla unutmayacaksınız. İnsanın hayata bakışını etkileyebilecek bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Bu kitap yaşıyor, evet tıpkı insan gibi, ağaç gibi, evren gibi. Canlı, yeterince dikkatli dinlerseniz içinde yatan hayatı duyabilirsiniz !
Okuyucusuyla büyüyen bir kitap bu, şimdi başka, 10 sene sonra başka, 20 sene sonra bambaşka bir Zorba olacak biliyorum ve ben her okuyuşumda farklı bir tat duyacağım.
Sayfasını şöyle bir açmayıverin tüm Girit buram buram ruhunuzu sarar. O portakal ağaçlarının, denizin, rüzgarın kokusu sayfaların arasından sızar. Evet gerçekten yaşayan bir kitap bu.
Son olarak Aleksi Zorba... Şu çağda böyle insan olmaya ne çok ihtiyacımız var, tüm ihtiyacımız olan da bu ya.
kitabı okumadan önce şu notla karşılaşmıştım. (Alexis Zorbas…Onun gibi yaşamayı bilmeli insan..Tüm yaşananlara rağmen gülebilmeli hayata.İnadına durup gülmeli dimdik.Hayatta ki her yenilgiden ders çıkarmayı başarmalı ve olgunlaşabilmeli üzüntülere karşı.Dans edebilmeli delicesine.
İnsan olmak yeniden.Yapaylıktan uzak tüm doğallığı ile gülebilmek…)daha sonra okudum.kim karşıma çıksa mutlaka okuyun dediğim bir kitap olmuştur.
klasikler hakkında kötü yorum yapmayı doğru bulmuyorum o yüzden sadece bana hitap etmediğini söylemem gerek...
modern çağın yeni peygamberi Alexi Zorba'dan hayata dair değerlendirmeler. özenmemek elde değil.
Bence hayata bakılmasını ve uygulanmasını gösteren çok güzel bir kitap. Herkesin zorba olabilmesi yaşamın gerçeklerini kabul ettiği anlamına gelir ve daha mutlu olabilir.
Okumayı seven ve sevmeyen herkesin okuması gereken, eskimeyecek türden bir kitap. Nobeli Camus'nün elinden 1 oyla kaçıran Kazancakis'in en ünlü eseri.
" Patron yeryüzünde yalnız başına yatan bir kadın varsa o bütün erkeklerin suçudur." Demiştir. İyi de demiştir yalnız ücret mukabilinde koyunlarda unutulanlar müstesna ;)
" Siz insanlar nedensiz hiçbir şey yapamaz mısınız ?" Diyen bir adamla tanışacaksınız benden selam söyleyin çorbasını unutmadım :)
Geçmişle Hesaplaşmanın en acı yanı nedir biliyormusunuz sevdiğiniz kişinin, sizinle aynı duygulara sahip olmaması, onu hep başka biriyle paylaşmak zorunda kalıcağını ve sonunda birgün ardına bakmadan gideceğini bilmekdir
Zorba, düşündüren sözleriyle ruhumda iz bıraktı.Hayatı onun gibi yaşamamız gerektiğini düşünüyorum..
"Mutluluğun, basit ve açık bir şey olup, bir bardak şarap, bir kestane,kendi halinde bir mangalcık ve denizin uğultusundan başka bir şey olmadığına aklım yattı.Yalnız, bütün bunların, mutluluk olduğunu insanın anlayabilmesi için basit ve açık bir kalbe sahip olması gerekiyordu"
"Her insanın kendi deliliği vardır; bana da öyle geliyor ki, en büyük delilik, bir deliliğe sahip olmamaktır."
..cesaretim yoktu.hayatım yanlış yola sapmıştı.insanlarla olan ilişkilerimi bir iç konuşması haline sokmuştum.o kadar düşmüştüm ki bir kadına aşık olma ile kitap okuma arasında seçme yapmam gerekse, kitabı seçerdim......aynennnn....